TBMM’de kamu iktisadi teşebbüsleri üyesi olan CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, devletin kendine tahsis ettiği danışmanlardan birinin kendi akrabası çıktığı iddiaları ortaya atılırken konu ile ilgili açıklama yapan Yavuzyılmaz, “Bir kısım medya organlarında şahsımla ilgili çıkarılan iftira niteliğindeki maksatlı haberlere yönelik gerekli cezai ve hukuki yollara başvuruyorum. Zamanlaması manidar olan bu iftirayı atan kişiler ve kuruluşlarla yargı önünde hesaplaşacağım.” dedi.

Deniz Yavuzyılmaz bu konuda yargıya başvurur veya vurmaz açıkçası bu bizi fazla ilgilendirmiyor ama ben bir milletvekilinin kendi akrabasını yanına danışman olarak almasını ne kadar yasal olsa da etik bir davranış olarak görmüyorum.

Aslında bu olayı sadece Deniz Yavuzyılmaz ile bütünleştirmemek lazım.

Aslında bu olay Türkiye de ki ahlaki çöküşünde bir göstergesi.

Bakın bu haberlerin ardından Ak Parti Zonguldak Milletvekili Polat Türkmen’in danışmanının da kayınbiraderi Ahmet Aygün olduğu öğrenildi.

Ahmet Aygün’ün çok yakın zamanda Kilimli ilçesinde mobilya işi ile uğraştığı ve belki de TBMM’ye hiç gitmediği belirtiliyor.

Şimdi Ahmet Aygün Kilimli’de oturduğu kahveden nasıl danışmanlık yapıyor?

Aslında Ahmet Aygün’ün milletvekili danışman kadrosunda olduğunu biz haber yaptıktan sonra birçok kişi bizi arayarak; ”Ahmet Aygün Kilimli’de kahveden dışarı çıkmayan biri. Polat Türkmen’in çok yakını olduğu için havasından da geçilmeyen ve doğru dürüst kimseye de selam vermeyen biri. Biz de bu gerçeklerin ne zaman gün yüzüne çıkacağını merak ediyorduk” dedi ve haberimizi tebrik edenler bile oldu.

Ben şahsen Ahmet Aygün’ü tanımıyorum.

Kilimli’de nasıl bir tavır içerisinde olduğunu da bilemem ama nasıl Deniz Yavuzyılmaz’ın kendi akrabasını danışman yaptığını etik bulmuyorsam, Polat Türkmen’in de kayınbiraderini kendi danışmanı yapmasını etik ve ahlaki bulmuyor.

Eğer eleştireceksek ikisini de eleştirmeliyiz.

Peki Hamdi Uçar’ın, Ahmet Çolakoğlu’nun ve Ünal Demirtaş’ın danışmanları kim?

Şimdi sıra onlarda?

Kimse yazmadan, bilgi kirliğine meal vermeden çıksınlar açıklasınlar.

Bakın bu sıralar Eda Sakız ve İrem Derici’nin düet yaptığı “Papatya” isimli şarkıyı çok dinliyorum.

Şarkıda şu sözler çok hoşuma gidiyor.

“Papatya falına bi' kural koydum sadece seviyor, seviyor, seviyor.

O gözleri bu ömrümün armağanı

Yaradan kime ne vereceğini biliyor

Tam bizim milletvekillerine göre bir şarkı değil mi?

Tabi ben bu şarkı sözlerini bizim milletvekilleri için biraz değiştirdim.

“Danışmanıma bir kural koydum, sadece akrabam, akrabam, akrabam!

Onun yanımda duruşu bu ömrümün armağanı.

Yaradan kime ne vereceğini biliyor.

Bal tutan parmağını yalarmış ya bizim milletvekilleri de öyle.

Nasıl bir balsa bu Türkiye Cumhuriyeti’nin imkanları yala yala bitmiyor!

KİM NEREDE TERLİYOR?

Bel altı ve şantaj kokan yazılarıyla ünlü Ali Rıza Tığ, geçtiğimiz günlerde Ak Parti İl Başkanı Muammer Avcı’nın bir televizyon programında sarf etmiş olduğu “Yaklaşık 8 aydır İl Başkanlığı gerçekleştiriyoruz. Tempomuzun da yüksek olduğunu söyleyebilirim. Kendimi 'terleyen İl Başkanı' olarak görüyorum” sözlerini alaycı bir şekilde eleştirmiş.    

“Biz, ortada terleyecek bir iş göremiyoruz!
Ve soruyoruz:
"Muammer Avcı, sen nerede terliyorsun?"
Gece uyurken mi?
Hamamda yıkanırken mi?
Ne yapıyorsun da terliyorsun?
Cumhurbaşkanından telefon beklerken heyecandan mı terliyorsun?”
gibi de ipe sapa gelmez cümleler kullanarak Ak Parti İl Başkanı Muammer Avcı’yı kendince itibarsızlaştırma çabalarına girmiş.

Gerçekten ilginç.

Bir insanın birini eleştirmesi için önce kendi kapısının önünün temiz olması lazım.

Bu bel altı ve şantaj kokan yazılarıyla ünlü Ali Rıza Tığ’ın eşi Burçin Tığ için eşinin adını kullanarak çalıştığı okulda mesai saatlerine uymadığı ve iş yerinde kafasına göre takıldığı konusunda hakkında şikayet ve yine bu şikayetler doğrultusunda hakkında açılan bir soruşturma var.

Şimdi insana sormazlar mı?

“Başkasının teri ile ilgilendiğin kadar, eşinin teriyle ilgileniyor musun? Eşin almış olduğu maaşın terini evde mi atıyor, yoksa okulda mı?” diye!

Abisi yapmış olduğu inşaatta su hırsızlığından yakalansın!

Kendisi insanlara bel altı ve şantaj kokan yazılar yazsın!

Eşi işe gitmeden oturduğu yerde terleyerek devletten maaş aldığı konusunda hakkında soruşturma başlatılsın!

Sen gel başkasının teriyle ilgilen.

Bu ter atma olayı daha çok konuşulur!

Bekleyelim bakalım.

Onlarıda başka yazıda yazarız!