Karaelmas Gazeteciler Derneği’nin içinde olup biteni ilgiyle izliyoruz.
Safak Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Fadime Yılmaz istifa etmese derneğin isminin geçecek bir faaliyeti bile yok.
Mustafa Emen derneği tabela derneğine çevirdi deyince kızıyor.
Ben ilk başkanlığa adaylığımı koyduğumda Mustafa Emen’in bu işi yapamayacağını hep söyledim.
Çünkü Mustafa Emen’in bir önceki yönetiminde yer alarak derneği nasıl kendi menfaatlerine kullandığına bizzat şahit oldum.
Güya “Sayman”dım ama nereye ne faturası kesildiğini hiç görmedim.
Biz bunları yazınca Başkan Mustafa Emen’in zoruna gidiyor.
Ben zamanında bu derneğe başkan adayı olmuş, seçimde oy veren 62 üyenin 30 oyunu almış bir üyeydim.
Mevcut yönetimin doğru yaptığı işlerde yanlarında durduğum gibi yanlış bir durumda da kendilerini eleştirmem kadar doğal bir durum yoktu!
Ama bizi kendilerine tehdit olarak gördükleri için kendilerini eleştiriyorum diye beni dernekten ihraç ettiler.
Neymiş efendim televizyon programında ben kendilerini eleştirmişim, bana yazı yollamışlar daha sonra ihraç etmişler.
Aynı programda benim eleştirilerimin 5 kat daha fazlasını Halkın Sesi Yazı İşleri Müdürü Cevdet Akgün ve Hürdüşün Gazetesi İmtiyaz sahibi Lokman Gül yaptı.
Bu iki isimde Karaelmas Gazeteciler Derneği’nin üyesi!
Mustafa Emen çok düzgün bir başkanlığın var da Cevdet Akgün ve Lokman Gül’e neden bir yazı gönderemedin.
Zorda mı kaldın, elin mi gitmedi?
Yoksa onlardan çekinip bizi kolay lokmamı gördün!
Ahlaklı Mustafa Emen!
Yine şahsım dernekten ihraç edildikten sonra Gazetecilerin olduğu bir Whatsapp gruptan beni niye çıkarttın?
Ahlaklı Emen!
Çünkü biz konuşunca sen rahat hareket edemiyordun.
Derneği kendi menfaatlerin için kullanamıyordun.
Sonra biz bunu söyleyince “Dernek üyelerinin olduğu bir gruptu” diye açıklama yapıyorsun.
Biz Allah’ın ahlaksız kulu sen ahlaklı kulusun ya bak bakalım o grupta Karaelmas Gazeteciler Derneği’ne üye olmayan kaç gazeteci var.
Sevgili okurlar şimdi sizde diyebilirsiniz, “Senden yaşça bu kadar büyük birine bunları söyleme, saygılı ol diye!”
Saygı yaşla kazanılan bir kavram değildir.
Benden 15 – 20 Yıl önce doğdu diye bana haksızlık yapan birine ben saygı duymam!
Saygı gösterilecek kişinin yaşına değil, aklına ve size göstermiş olduğu saygıya bakın.
Biz diyoruz ki seçim döneminde vermiş olduğu vaatlerin sadece “Barbekü partisi” vaadini gerçekleştirdi.
Gazetecileri temsil eden bir bireyin vizyonuna bakar mısınız?
Gazetecileri işadamlarından sağladığı sponsorla mangal partisine getirmek?
Çağdaş Gazeteciler Derneği Ali Ayaroğlu’na bakta bir şeyler öğren!
Yine diyorum Mustafa Emen’in bana teşekkür etmesi lazım.
Bak biz yazdıktan sonra yönetim hemen toparlanıp bir derneğin olduğunu hatırlandı.
Fadime Yılmaz istifa etmekten geri çektirildi.
Ben Fadime Yılmaz’ın istifasının geç olduğunu ama doğru olduğunu bu yüzden kendisine tebriklerimi iletmiştim.
Ne yazık ki bu kararın arkasında durmadı.
Saygı duymak lazım.
Ama Fadime Yılmaz kardeşimde artık bunaldı.
Bir yandan yönetiminde “Akın Kavi’ye yapılan saldırıyı kınayalım” diyen arkadaşları var. Diğer tarafta Akın Kavi düşmanı Ali Rıza Tığ ve Batuhan Karamalak’ın “Bu saldırıyı nasıl kınarsınız?” baskısı var.
Kızda yoruldu.
Yoksa bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü?
Fadime Yılmaz durduk yere niye istifa etti!
Zaten ortada dernek diye bir şey yoktu ki?
Gelelim yeniden Mustafa Emen’e!
Benim bu eleştirilerimden sonra hakkımda köşe yazmış.
“Allah’ın nasıl bir kuluysa soyadı ÖZKUL, ”Ey Allah’ın KUL’u sen önce kendine bir bak ve nasıl bir şahsiyet olduğunu kendinde sorgula ve sonra s….. b.. rengine bak.” demiş.
Bak Mustafa Emen bu hayatta Allah sana bir ömür vermiş belli bir yaşa kadar gelmişsin.
Allah daha uzun ömür versin.
Fakat bir hayatta ne kadar yaşadığından çok nasıl yaşadığın önemlidir.
Benim her zaman bir duruşum olmuştur.
Benim soyadım ÖZKUL seninki gibi “EMEN” değil.
Sen değil misin Kozlu eski Belediye Başkanı Ali Bektaş gazetecilere hakaret ettikten sonra Bektaş’ı önce Adliye önünde eleştiren sonra yarınsı gün yazdığın köşe yazısında “Ali Bektaş gelmiş geçmiş en iyi belediye başkanıdır” diyen.
Sen değil misin Ali Rıza Tığ’a bizim yanımızda defalarca küfür edip, sonra yaş pasta alıp da doğum gününü kutlamaya giden.
Sen değil misin “Zonguldak Gazeteciler Derneği Başkanı Derya Akbıyık için “Yanındaki gazeteci kadınlara elbise, etek alıyor onları kafalıyor ve onların oyunu öyle alıyor” dedikten sonra Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti’nde Derya Akbıyık’ın kolunun altında oturan.
Diyorum ya Mustafa Emen!
Ne kadar yaşadığın önemli değil nasıl yaşadığın önemlidir.
Daha gazetelerde telefon kırmalar gibi magazinsel olayları yazmıyorum bile.
Fındıkçı Mustafa Emen!