YAĞMURDAN KAÇARKEN DOLUYA TUTULDUK!
Zonguldak’ta şu ana kadar seçime en hazır parti Ak Parti olarak duruyor fakat bunun tek bir nedeni var.
Diğer muhalefet partilerinin oldukça başarısız oluşu.
Özellikle yapılan milletvekili listeleri gerçekten insanları hayal kırıklığına uğrattı.
Partilerin durumuna genel olarak bir bakarsak; Cumhuriyet Halk Partisi, Deva Partisi’nden ithal aday olan ve Ankara Milletvekili adayı gibi davranan Doğa Şanlıoğlu’nun şokunu üzerinden atabilmiş değil.
Saadet Partisi ise kendilerine yapılan haksızlığı hazmedemiyor.
Burak Erol’un kesinlikle bu listede 3. Sıra adayı olması gerekirdi!
Gelecek Partisi’nde ise durum vahim!
“Zaten bizim bir hedefimiz yoktu, olsa da olur olmasa da olur!” politikasıyla devam ediyorlar.
İYİ Parti’de ise kırgınlıklar, kızgınlıklar devam ediyor.
Bu yüzden Ak Parti bana göre Zonguldak’ta en rahat seçimine giriyor.
Kim ne derse desin!
Ülke siyasetinde bu kadar olumsuzlukların yaşanması, ekonominin bu kadar kötü olması bir yana dursun Ak Parti’nin yine bu şekilde elini kolunu sallaya sallaya 3 milletvekilini cebe koyması Zonguldak’taki muhalefet partililerinin başarısızlığını gösterir.
Artık herkes kabul edebilir.
Başarısız bir muhalefetle karşı karşıyayız.
Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak’ta en az 3 milletvekili kazanmak istiyor ama bu gidişle 2 bile zor görünüyor.
Ben Zonguldak’ı temsil edecek milletvekilli adaylarının Zonguldak’ı, Ereğli’yi, Çaycuma’yı, Kozlu’yu, Kilimli’yi avucunun içi gibi bilen bir adayın olmasını isterim.
Gökçebey’de bir kahveye girdiğinde Mehmet Abi’nin çocuklarının sıkıntılarını, Kozlu’daki gençlerin halini bilmesini isterim.
Deva Partisi’nden CHP listesine giren 3. Sıra Milletvekili adayı Doğa Şanlıoğlu’nu bugün gözlerini kapayıp bir mahalleye çıkarsak iddia ediyorum yolu bulup Merkez’e inemez.
Zonguldak başka şehirlere benzemez.
Küçüktür ve herkes birbirini tanır.
Dışardan geleni de bir süzer bu şehir!
Bir şehrin merkezini, ilçesini, mahallesini bilmeyen bir aday o şehri Ankara’da ne kadar temsil edebilir ki?
Deva Partisi’nden Fatih Keleş aday olamaz diyorduk.
Yağmurdan kaçarken doluya tutulduk!
Şimdi Fatih Keleş’i listede arar olduk!
CHP’nin işi çok zor, çok!
DAVA ADAMLIKLARI BU KADARDI!
Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi için Ak Parti Zonguldak Aday Tanıtım toplantısı Dedeman Otelde gerçekleşti.
Ak Parti’den Zonguldak Milletvekili aday listesine giren 5 adayda 5 milletvekili çıkarmak istediklerini ama en az 4 milletvekili ile meclise gireceklerini iddia etti.
Ama ben bugün bu iddiaların dışında toplantıdaki gözlemlerimi size aktarmaya çalışacağım
Mesela dava adamıyız diye ortada gezen 27. Dönem Milletvekili Hamdi Uçar ve Polat Türkmen aday tanıtım toplantısına katılmadı!
Zonguldak’ta milletvekili olmak için Ak Parti’ye milletvekili adaylık başvurusu yapan 49 isimden en az 35 kişisi yoktu!
Demek ki neymiş dava adamlığı bahane milletvekilliği şahane!
Geçtiğimiz gün Elmas Televizyonu’nda konuğumuz olan Ak Parti 1. Sıra Milletvekili adayı Muammer Avcı yayında bizlere aktardığı gibi bugün toplantıda da aynı şeyleri söyledi.
“Zonguldak’a yapılan yatırımları milletimize anlatamadık” dedi.
Bence de haklı ama neden anlatamadıklarını bugün aday tanıtım toplantısına gelmeyen Polat Türkmen ve Hamdi Uçar’a sormak lazım.
Çünkü bu isimlerin böyle bir derdi yoktu.
Böyle bir arzu içine hiç girmediler.
Mesela Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan bugün aday tanıtım toplantısında söz alıp konuşmadı.
Zaten konuşup da; ”Yeni göreve atanan AK Parti İl Başkanı Mustafa Çağlayan’ın yıllarca bu partiden uzaklaştırılması için elimden geleni yaptım. Ankara’ya Genel Merkeze dosya taşıdım. Bu da yetmedi gazetecilere el altından Mustafa Çağlayan ile ilgili belgeler getirttim. Ben ne yaptıysam olmadı. Bakın bugün İl Başkanı olarak burada! Ben de bükemediğim eli öpüyorum. Bakın ilk çiçeklerle ben kutlamaya ben gittim” diyecek hali yoktu.
Ama belli de olmaz.
Ömer Selim Alan bu!
Kendisinin ve ailesinin özel hayatını her gün yazan bir gazeteciyi okey masasında oyun oynarken kendisine yancı yapan biri bunları da söyleyebilir.
Evet, gerçekten siyasette utanma yok!
Bunu bir kez daha bizzat yaşaya yaşaya öğrendik.
Bize bu tecrübeyi yaşattığı için Ömer Selim Alan’a teşekkür ederiz.
Durmak yok, yola devam!