Türkiye tarihi bir seçime gidiyor ve seçime 2 aydan az bir süre kaldı!

Zonguldak’ta siyasi partilerdeki milletvekili adaylarını topladığımızda 100’ün üzerinde Milletvekili adayı var.

Kimler, kimler aday olmuyor ki!

Reklam peşinde koşan mı dersiniz, rant uğruna ortalığı talan eden mi dersiniz, yoksa milyonluk ihaleleri kendi ceplerine indirenler mi dersiniz?

Hepsi Milletvekili olabilmek için birbiriyle yarışıyor.

Tabi, “Tablo bu kadar mı kötü?” dediğinizi duyar gibiyim.

Yok tablo bu kadar da kötü değil.

Bu isimlerin arasında gerçekten bu işi hak eden isimler tabi ki de var ama ben bugün size milletvekilliğini hak edenlerin ismi yerine hak etmeyen bir isim söyleyeceğim.

Salih Kuvvetli!

Bu arkadaş 2018 yılında genel seçimlerde AK Parti’den milletvekili aday adayı olmuş.

Tabi listeye girememiş ama bir yolu açılmış ki sormayın.

Salih Kuvvetli’nin müdürler kurulu başkanı olduğu Essa Ormancılık Enerji Mühendislik ve Peyzaj İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, son üç ayda Orman Bakanlığı’na bağlı orman işletme müdürlüklerinden İstanbul’da ‘pazarlık usulü’yle yapılan dört farklı ihaleyi tek başına girerek almış.

Aynı zamanda Müstakil Sanayici ve İş adamları Derneği’nin (MÜSİAD) Zonguldak şube başkanlığını yürüten Kuvvetli’nin şirketi, girdiği bu dört ihalede geçerli teklif veren tek şirket sayılırken, ihalelerden toplamda 7 milyon 614 bin 533 TL gelir elde etmiş.

Ne güzel Türkiye değil mi?

Sayın Kuvvetli kusura bakmasın ama bu ihaleleri nasıl aldı gerçekten merak ediyoruz.

Siz şimdiden bu ihaleleri böyle alıyorsanız, bir de milletvekili olduğunuzda neler yaparsınız merak ediyorum.

Ahmet Çolakoğlu, Hamdi Uçar ve Polat Türkmen’den kaçarken doluya tutulduk iyi mi?

Bize ihaleleri “adrese teslim yolla” kendisine alan milletvekilleri lazım değil, adı şaibeli ihalelere karışmış kişilere “hop hemşehrim, ne işsin sen” diyecek milletvekillerine ihtiyacımız var.

Bilmem anlatabildim mi?

Gerçekten bazı isimleri merak ediyorum.

Millet için mi aday oluyorlar yoksa soymak için mi?

FATİH KELEŞ KENDİSİNİ MİLLETVEKİLİ OLABİLİRİM SANIYOR?

Tabi siyasette Fatih Keleş gibi isimlerin hep olacağını biliyoruz.

Başka hiçbir partide yükselemeyeceğini bilen bu tür isimler öncelikle yeni kurulan partileri tercih ediyorlar.

Fatih Keleş de kendisini iyi tanıdığı için böyle yaptı.

Soluğu yeni kurulan Deva Partisi’nde aldı.

Burada İl Başkanlığı ile başlayan Keleş birkaç gazeteci dostunun yönlendirmesiyle gündemi takip ediyormuş, Zonguldak sorunlarını biliyormuş gibi gözükse de konuştukları, yöneticilerin bir kulağından girdi, diğer kulağından çıktı.

Dikkate bile alınmadı.

Daha sonra hızını alamayan Keleş, bir canlı yayın programında “Zonguldaklıların anasını s….r” derken yayına erken giren rejinin kurbanı oldu ve tüm ulusal basının gündemine oturdu.

Şimdilerde ise milletvekili olabilme hayali kuruyor.

Neymiş “6’lı masa Zonguldak’ta tek liste ile gitmeli 3. sırayı da Deva Partisi’ne vermeliymiş”

Allah’ım ne günlere kaldık.

Zonguldaklının anasına küfür et sonra gel bu millete milletvekili olmaya çalış.

Aç tavuk kendini darı ambarında görürmüş ya bizim Keleş de böyle işte.

Hayallerle yaşıyor!

Ne diyelim siyasetin tozlu yapraklarına gömülmesine 52 gün kaldı.

Bekleyip görelim!

ZONGULDAK’IN MANUKYAN’I!

Zonguldak’ın Manukyan’ı her gün birini yanına katmakla övünüyor.

Ya sadece bizim ofiste konuşulanlar gülme krizine girmemize neden oluyor.

Dışarda konuşulanları duydukça haykırıyoruz.

İnsan para için onurunu ve şerefini bu kadar da ayaklar altına almaz ki?

Bunların kendileri bir haber!

Milleti yapacaklar haber.

Ünlü Manukyan bugün beraber kol kola girdiklerine dün “Harçlık Çetesi, Yetişkin Film Yıldızı, Peçeteci” yazdığını unuttu galiba.

“Bu yetişkin film yıldızını belediye başkanının, valinin karşısına nasıl çıkaracaksınız, insanın aklına başka şeyler geliyor” dediği günleri de yuttu galiba.

Ne iğrenç adamlar var şu memlekette!

Yüzüne tükürsen, “Yarabbi şükür” der.

Küfür etsen ”Daha yok mu?” diye haykırır.

Şu mübarek aylarda ne diyebiliriz ki?

Allah ıslah etsin.

Bu sıralar basın toplantılarına bilerek fazla katılmıyorum.

Milletvekilleri veya belediye başkanlarının aklına gelebilecek olanlar, birde bizim aklımıza gelirde orucumuz bozulur diye!

Bu manukyanın yerinde olsam sahip çıkar, dışarı çıkarmam!

Kimsenin orucunu da tehlikeye sokmam.

Hadi sizi iyi eğlenceler, denize karşı bol fotolu günler!

Kelepçeli olsun ha!

Ötekiler kurtarmıyor!