31 Mart yerel seçimlerinin üzerinden artık 40 günün üzerinde süre geçti!
Yeni seçilen belediye başkanları artık koltuğuna alıştı!
Bir de başkanlara olan yoğun ziyaretler sona ererse başkanlar görevine tam anlamıyla başlayacak. Ya da başkanlar artık bu ziyaret günlerini haftanın belli günlerine yayıp, Zonguldak’ın ve ilçelerinin sorunlarına yönelecek.
Bakın 40 gün süre alışmak için çok uygun bir süre!
Hangi durumda olursanız olun o duruma 40 günde alışırsınız.
İsterseniz bu 40 günlük zaman dilimini bir hikayeyle de pekiştirerek anlatmak isterim.
Bir gün çok varlıklı bir aile her şeyini kaybetmiş ve yoksul bir aile olmuş.
Varlığa alışan bu ailenin çocukları bir gün babalarına sormuş
“Biz bir daha ne zaman zengin oluruz” diye!
Babaları çocuklarına, “40 gün sonra“ diyerek cevap vermiş.
Çocuklardan biri atlamış ve sevinerek, ”Nasıl yani biz 40 gün sonra yeniden zengin mi olacağız” demiş.
Baba cevap vermiş!
“Hayır çocuğum, 40 gün sonra yoksulluğa alışacağız” demiş.
Yani anlayacağınız, yeni seçilen belediye başkanları da artık yeni görevlerine alıştılar.
Şimdi çalışma zamanı!
Bakın geçtiğimiz günlerde Devrek Belediye Başkanı Özcan Ulupınar’ı Elmas TV ekibi olarak ziyaret ettik.
Özcan Bey belediyenin son 5 yılındaki mali durumundan o kadar dertli ki, bizi görür görmez, içeride yüzlerce kişi olmasına rağmen, “Kameraları açın, canlı yayını başlatın. Belediyeyi talan etmişler” dedi.
Öyle açıklamalar yaptı ki, o anlattıkça biz dertlendik, dertlendikçe aklımıza yaşadığımız şehrin belediyesi olan Zonguldak Belediyesi geldi.
Başkan “Devrek’te her yerden Iphone telefon fışkırıyor” dedi.
Aklımıza Zonguldak Belediyesi’den kaybolan Iphone'lar geldi.
Başkan “Devrek’te haksız mesai ücretleri ile kasayı boşaltmışlar” dedi
Aklımıza Zonguldak Belediyesi’nin kasasının tam takır boş olduğu geldi.
Sevgili okurlar, bu işin partisi yok.
Bir yerde CHP, diğer yerde Ak Parti.
Hiç farketmez.
Kim bu milletin ekmeğine el uzatıyorsa hesap vermeli.
Özcan Ulupınar’a bu samimi açıklamaları ve belediyenin haklarına sahip çıktığı için teşekkür etmek gerekiyor.
Aynı hassasiyeti Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem’den de bekliyoruz.
Belediye içindeki iddia edilen yolsuzlukları açıklamasını istiyoruz.
Bakın bugün eski Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan’ın bir hastanede yönetici ya da Ak Parti Zonguldak İl Başkanı olabileceği konuşuluyor.
Selim Alan’ın hakkında o kadar çok iddia var ki artık bunu gazetecilerin değil, Tahsin Erdem'in evet bu iddialar doğru veya yalan demesi gerekiyor.
Hesabının sorulması için gerekli mercilere başvurduğunu halkın huzurunda duyurması gerekiyor.
Tıpkı Özcan Ulupınar’ın yaptığı gibi!
Bugün Tahsin Erdem’i eleştiren gazetecilerin hepsine bakın!
Çoğu Ömer Selim Alan’ın seçim döneminde finanse ettiği kişiler olarak karşımıza çıkıyor.
Hepsi Tahsin Erdem’i yıpratma ve Ömer Selim Alan’ı İl Başkanı yapma peşindeler!
Tahsin Erdem’e bu halk güvendi.
“Biz belediyenin içinde ne oluyor bilemiyoruz. Sen başkan ol bu usulsüzlükleri kamuoyuna anlat” dedi.
Ama bugüne kadar belediyenin içinde olup biteni yine gazeteciler kendi imkanları ile edindiği bilgilerle yazdı.
Belediyenin zimmetindeki telefonları Ömer Selim Alan’ın ve özel kalem müdürlüğü yapan Buğra Özçelik geri getirmediğini yine gazeteciler yazıyor.
Tahsin Erdem eskiden beri tanıdığım ve sevdiğim bir ağabeyimdir.
Ama bugün bu yolsuzluğu anlatmaz ve ortaya çıkarmazsa bize buz pisti bile yapsa ne yazar!
Önce hak yerini bulacak ki sonra hizmet gelsin.
Ama her gelen bir öncekinin yaptığını görmez veya sağıra yatarsa ne belediye düzelir, ne bu ülke düzelir.
Giden başkan, gelen başkandan korkacak ki iş düzene girsin.
Tahsin Erdem bugün bunları yapmazsa; özel kalem istediği kişiyi istediği yere koyar.
Bir gazetecide çıkar tehdit edercesine, “Başkan sen bu işi yap da göreyim” der.
“Diğeri çıkar merkez ilçe başkanı bu olsun” der.
Adı yolsuzluklarla anılan bir belediye başkanı da; “Ben İl Başkanı olacağım” der.
Der oğlu der!
Bizden söylemesi...
İzleyip göreceğiz!
İnşallah biz yanılırız ama hiç sanmıyorum.