Zonguldak'tan dün Gebze'ye sabahın erken saatlerinde yola çıkıp "Geçinemiyoruz" mitingine katılan bazı yöneticiler, akşam olduğunda rakı masalarında keyif çatıyor.

Bu durum, ülkemizde geçim sıkıntısı çeken emekliler, öğrenciler ve işçiler için büyük bir hayal kırıklığı yaratıyor.

İşin ironik yanı, "Geçinemiyoruz" diye haykıranların aslında pekâlâ geçiniyor olması.

CHP, halkın sorunlarına çözüm bulmak ve onlara umut olmak amacıyla siyaset yaparken, bazı yöneticilerinin çelişkili tavırları bu misyonu zedeliyor.

Sabah miting meydanında ekonomik sıkıntıları dile getirip, akşam rakı masasında alem yapmak nasıl bir tutarsızlıktır?

Bu durum, halkın gözünde partinin itibarını ciddi anlamda sarsıyor.

Halk, bir yandan geçim sıkıntısıyla boğuşurken, diğer yandan kendilerini temsil edenlerin bu denli rahat olması karşısında güvenini kaybediyor.

Siyaset, topluma hizmet amacı güderken, kişisel menfaatler ön plana çıktığında inandırıcılığını yitirir.

CHP'nin yöneticilerinin bu tür davranışları, partinin neden sürekli olarak seçimlerde kaybettiğini de gözler önüne seriyor.

Halk, sosyal medyada paylaşılan birkaç fotoğrafla yetinmek istemiyor.

Gerçek ve samimi bir mücadele bekliyor.

Halkın taleplerini ve sorunlarını gerçekten dinleyen, onlara çözüm üreten bir siyaset anlayışı istiyor.

"Sosyal medyada halkçıyız" söylemleri artık inandırıcılığını yitirmiş durumda. Halk, bu tür sahtekarca tavırlara prim vermiyor.

Geçim sıkıntısı çekenlerin yanında olduğunu söyleyip, akşam lüks sofralarda eğlenmek samimiyetsizliğin ta kendisidir.

CHP'nin bu tür çift standartlı davranışları, partinin güvenilirliğini ve saygınlığını zedeliyor.

CHP, halkın güvenini tekrar kazanmak istiyorsa, bu tür çelişkili tavırlardan vazgeçmeli ve tutarlı bir siyaset anlayışını benimsemeli.

Halkın taleplerine gerçekten kulak veren, onların sorunlarına çözüm üreten bir politika izlemeli.

Aksi takdirde, halkın desteğini kaybetmeye devam edecek.

Geçim sıkıntısı çeken halk, artık siyasetçilerin samimi ve tutarlı olmasını istiyor

Göstermelik işleri bırakın...