Günümüzün en önemli manevi hastalıklarından bir tanesi aç gözlülük…
Bir süredir bu satırlarda Milli Eğitime bağlı hizmet veren taşıma şirketlerinin aç gözlülüğünü duyurmuştuk.
Adamın onlarca aracı var,
Halk Otobüslerinde hisseleri var,
Devletten ihale almış taşıma yapıyor.
Devlet ihaleyi verirken demiş ki;
Aracında rehber bulunduracaksın, onun maaşını da ödeyeceksin.
İhale fiyatı çalışanın maaşı baz alınarak belirlenmiş.
Ama bu aç gözlüler ne yapıyor.
Rehber personelin hesabına maaş yatırıyor,
Sonra personel maaşı çekiyor, gelip araç sahibine teslim ediyor.
Araç sahibi de, rehber personele 250 lira günlük ücret veriyor.
Milli Eğitimin şartnamede asgari ücret vereceksin dediği çalışana, 5 bin veriyor.
Halbuki devlet sana o çalışanın maaşını ödemiş…
Bunu yapan tek firmada değil üstelik.
Doymak bilmeyen bir nefse sahip bu adamların, konu gündeme gelince paçaları tutuşmuş.
Çalışan personel toplanmış, yılbaşından sonra ücret artışı sözleri verilmiş.
Biz maaş alıyoruz diye imza toplanmaya kalkışmış.
Milli Eğitimde bu konuyla ilgili detaylı bir soruşturma yapıyor.
Çalışan rehber personelin bilgilerine başvuruyorlar.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünündü işin içine girmesi muhtemel.
Patronların zulmünden korkmayan birkaç çalışan konuyla ilgili her şeyi anlatmış.
Hangi firmanın nasıl personel çalıştırdığını devlet biliyor artık.
Tüm bunlar yaşanırken Milli Eğitimde, konuyla ilgilenen isim izne ayrılmış.
Bu ihaleleri yapan, sonra da denetlemesi gereken şube müdürü ortalarda yok.
Sorun sadece merkezde değilmiş.
İlçelerde de aynı sorunlar yaşanıyormuş.
Hatırlayın özellikle Ereğli’de, taşımalı eğitim ihalesi sarpa sarınca yine birileri izne çıkmıştı.
Böyle yöneticilik mi olur?
Sorun olunca al raporu git!
O zaman o koltuğa hiç oturmayacaksın.
Git okulunda dersini anlat!
Milli Eğitimde kronik sıkıntılar mevcut ne yazık ki.
Özellikle Ereğli’de.
Firmalarla girilen yakın ilişkiler hem devleti, hem emekçiyi zarara uğratıyor.
Bakınız sayın okur…
Ereğli Milli Eğitimde yüklenici firmaların teminat mektuplarının nasıl çözüldüğünü kurum içinde herkes biliyor.
Yine Ereğli’de, adı doğru kendisi yanlış olan bir yüklenici firmaya,
SGK tarafından kesilecek cezayı, İl Milli Eğitim Müdürü Harun Akgün nasıl iptal ettirdi?
Şube müdürlerini bypass ederek konuya nasıl dahil oldu?
Mesela aynı özveriyi neden diğer şirketler için yapmadı?
Bu şirketin Harun Akgül ile DOĞRUdan bir ilişkisi var mı?
Kurumların yöneticileri bazı yüklenicilerle böyle yakın ilişkiler kurunca,
Yüklenici firmalar kendilerine her şeyi mubah görüyor.
Hal öyle olunca hem devletin parası zayi oluyor,
Hem de çalışanın emeği.