NE KADAR YAVAŞ GİTTİĞİMİZİN ÖNEMİ YOK!

Konfüçyüs şöyle diyor;
“Durmadan gittiğin sürece,
Ne kadar yavaş gittiğinizin bir önemi yoktur”
Yavaş ve sabırla yolumuza devam ediyoruz.
Şükürler olsun her şey yoluna giriyor bir şekilde,
Zor günler geride kaldı…
Dün benim için ‘meteliksiz’ yazanlar,
Şimdi abaküs açmış önlerine,
Kaç otobüsüm olduğunu hesaplamaya çalışıyor.
Dostlarım bazen diyor ki;
“Bu memleketin operasyon çocuklarının başka derdi yok mu?”
Vardır elbet,
Fakat şehrin en büyük sorunu,
Operasyon çocuğunun da içerisinde olduğu çete!
Bu öyle bir çete ki;
Basın ayağı,
“Görevden Vali aldırdım,
Milletvekili aldırdım,
Belediye başkanı aldırdım,
Şimdi savcıyı aldıracağım”
Diyecek cesareti kendisinde buluyor!
Yalan ağızlarına yuva yapmış.
Kendi menfaatleri uğruna yapamayacakları kötülük yok.
Tıpa tıp FETÖ taktiğini uyguluyorlar.
Algı, yalan, iftira…
Kendilerine hizmet etmeyen milletvekilini avlamaya çalıyorlar.
Allah’tan namuslu siyasetçilerimiz var da,
Av değil Avcı oluyor!
FETÖ’nün ‘Zaman’ gazetesi neyse,
Bu çetenin Zonguldak’ta ki gazetesini tüm kent biliyor!

İKİ SAHİPLİ KÖPEĞİN HİKAYESİ

İki sahibi olan köpeğin sahipleri,
Almışlar köpeği karşılarına.
Maksat sadakatini ölçmek…
Biri “bana gel” demiş,
Diğeri “bana” …
Köpek şaşırmış ne yapacağını.
O şaşkınlıkla gitmiş sahiplerinden birini ısırmış.
Panik yapan sahipleri çekmiş vurmuş köpeği…
Sonuçta köpek!
Kimse ona “sen nereye gitmek istiyorsun” diye sormaz.
Köpek olmanın tabiatı bu,
Sahibi köpeğin ağzına bakmaz,
Köpek sahibinin ağzına bakacak!
Zira köpeği köpek yapan sadakati…
Teslim olunmadan sadık olunmaz!
Bizim kalem kıpırdatmamızdan rahatsız olanlar,
Aynı günün sabahı köpeğini salmış üzerimize!
Bizim köpekle ne işimiz olur.
O tabiatının gereğini yapıyor,
Sadık oluyor…
O itin tasmasını tutanla bizim işimiz!
Allah’ta onu böyle sınıyor işte.
Geçmişte telefonundan çıplak fotoğraflarını çıkartıp,
‘Bunu mu işe alacaksın’
Dediği kadını işe aldı!
‘Acılık çocuğu’
‘Harçlık çetesi’
‘Şantajcı’
Dediği kişiyi işe aldı!
Çevresinde ona güvenen,
Onu seven kimse kalmayınca,
Eskiden taş attıklarının yollarına,
Güller seriyor…
Şimdi oturup haysiyetten gem vurabilirim ama,
Ne hacet!
Karısını otel odalarından,
Başkasının koynundan toplayan,
Sonra karısını koynuna alan adamdan avanta alanda,
Haysiyet mi olur?
Karısının dostunun arabasını emanet alarak binen,
O sırada arabanın sahibinin kime bindiğini bilen adamdan,
Onur mu bekleyeceğiz?
Ancak üzerimize köpeğini salar,
Köpeği de kendisi gibi korkak.
Nazım’ın Piraye’ye yazdığı şiirleri dinlerken,
Tezek çuvalı gibi merdivenlerden nasıl yuvarladığını biliyoruz!
“Körle yatan şaşı kalkar” derler!
‘Yatan’ derken aklınıza geçmişteki matbaa hikayesi gelmesin…
At sahibine göre kişnediği gibi,
Köpekte sahibine göre havlıyormuş.
Bugün havlar,
Yarın önüne bir kap mama koyarız kuyruk sallar.
Ben hayvan severim…
Köpekle işim olmaz.
Ama sahibine acımam!

AÇIKGÖZLÜ SİYASETÇİ!

Açıkgözlü bir kadın siyasetçi vardı,
İşe girmesine referans olduğu garibanları,
Haraca bağlamıştı.
İş ortaya çıkınca,
“Onun bana borcu var” diyerek paçayı kurtarmaya çalıştı.
Yemedi…
Nasıl yesin, kadının ses kayıtları elden ele gezerken!
Sonra partisi MHP harekete geçti,
Türk siyasetinin çimentosu,
Koca parti…
Böyle açıkgözlü siyasetçilere pabuç bırakır mı?
Bırakmadı,
İstifasını aldı…
Şimdi Bağımsız Meclis Üyesi takılıyor.
Bu ufak bir örnek…
Bu şehirde milletvekilliği yapan adam,
İşe Yerleştirme Borsası kurdu.
Herkesi kopardı!
Kendi köylüsü çıktı yaşadıklarını anlattı.
Şimdi ne oldu?
Garsonluk yapıyor…
Siyasetçiler bıraksa bu çetrefilli işleri,
Ceplerini doldurmak yerine,
Halka hizmet etmek için çalışınca,
Efsane oluyorlar,
Diğer türlüsü olunca,
Gazoz olmaktan öte geçemiyorlar…

TAŞLAR YERİNDEN OYNUYOR!

Pusula Gazetesi’nin sahibi A.Rıza Tığ,
Ne zaman kendi internet sitesini övmeye başlasa,
Bir yerlerde sıkıntı olduğunu,
Anlayabiliyoruz…
Arkadaşlardan rica ettim,
İnternet sitelerinin sıralamasına bir baktık ki,
Taşlar adeta yerinden oynamış,
Çok tıklanmakla övünen Pusula tahtından olmuş,
Sitenin trafiği yerlerde sürünüyor!
Eski halinden eser yok anlayacağınız.
Fakat A.Rıza kuyruğu dik tutmanın peşinde hala!
Neyse salata mevsimi geçti,
Artık biraz çalışır.
Bakalım bu fark nasıl kapatılacak…