Zonguldak'ta son dönemde dikkat çeken bir eğilim var: Köyler birer birer belediyelere bağlanıyor. Çaycuma'dan sonra şimdi de Devrek'teki köylerin belediye sınırlarına geçmesi, İl Özel İdaresi’nin gücünü sorgulatan bir tablo oluşturuyor. Peki, köylerin belediyeye bağlanma talebindeki asıl neden ne? İl Özel İdaresi neden bu süreçte etkisiz kalıyor?

ÇAYCUMA’DA GERİŞ KÖYÜ'NÜN 5 MAHALLESİ  BELEDİYE SINIRLARINA KATILDI

Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz dönemde Ahadlı köyünden sonra Çaycuma ilçesine bağlı Geriş Köyü’nün beş mahallesi de vatandaşların talebi üzerine Çaycuma Belediyesi sınırlarına dahil oldu. Süreç, köy sakinlerinin belediye hizmetlerinden faydalanmak adına topladıkları imzalar ve alınan referandum kararı ile başladı. Sandığa giden vatandaşlar, demokrasi hakkını kullanarak oylarını verdi ve çoğunluk kararıyla belediyeye bağlanmayı seçti.

Bu gelişmenin ardından Zonguldak’ın Devrek ilçesinde de benzer bir süreç yaşandı.

DEVREK’TE 3 KÖY ÇAYDEĞİRMENİ BELEDİYESİ’NE KATILDI

Devrek’te yapılan referandumda Saraçoğlu, Cereliler ve Şişmanoğlu köyleri, Çaydeğirmeni Beld Belediyesi’ne bağlanma kararı aldı. Bu durum, İl Özel İdaresi’nin etkinliğini ve hizmet yeterliliğini sorgulatmaya başladı. Görünüşe göre köyler, belediyelerin sunduğu olanakları İl Özel İdaresi’nin hizmetlerine tercih ediyor.

ÖZEL İDARE VE İL GENEL MECLİSİ DAHA ETKİN OLMALI

Bu durum İl Özel İdaresi’ne ciddi bir mesaj veriyor: Köylerde yaşayan vatandaşlar, daha hızlı ve etkin hizmet bekliyor. Köylerin belediyelere geçiş süreci dikkatle analiz edilmeli. İl Genel Meclisi üyeleri, bu tür kayıpları önlemek adına daha proaktif çalışmalı. Köylerden gelen talepler titizlikle değerlendirilmeli, sorunlar hızlı ve kalıcı çözümlerle giderilmelidir.

KÖYLERİN BELEDİYEYE GEÇİŞİNİN EN BÜYÜK SEBEBİ: DOĞALGAZ BE BELEDİYELER KÖYLERE DOĞALGAZ SİLAHI  OLARAK KULLANIYOR?

Köylerin belediyelere bağlanma sürecindeki temel nedenlerden biri doğalgaz hizmeti. Vatandaşlar, daha konforlu bir yaşam için doğalgazın önemini vurguluyor. Ancak doğalgazın belediyeler tarafından bir “silah” gibi kullanılmasının etik olmadığını da belirtmek gerekiyor. Belediyeler, bu avantajı etkili bir şekilde kullanırken İl Özel İdaresi, köylere doğalgaz ulaştırma konusunda yeterince hızlı hareket edemiyor.
Bu da köylerdeki vatandaşların gözünde Özel İdare’yi zayıf bir konuma düşürüyor. Eğer bu durum devam ederse, İl Özel İdaresi’nin köylerden çekilmesi hızlanabilir ve “kan kaybı” durdurulamayabilir.

ÖZEL İDARE BE İL GENEL MECLİSİ NE YAPMALI?

İl Özel İdaresi ve İl Genel Meclisi'nin  bu süreçten ders çıkarması şart. Köylerde yaşayan vatandaşların ihtiyaçları daha hızlı ve etkili bir şekilde karşılanmalı. Özellikle doğalgaz gibi temel hizmetlerde belediyelere karşı rekabetçi bir yaklaşım benimsenmeli. Aksi takdirde, Zonguldak genelindeki köylerin belediyelere bağlanma süreci devam edecek gibi görünüyor.

Bu yazıyı özellikle Zonguldak İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ahmet Karayılmaz ve İl Genel Meclisi Başkanı Nejdet Karaveli’nin dikkatine sunuyorum. Köylerden belediyelere olan geçiş süreci durdurulmazsa, İl Özel İdaresi’nin otoritesi ve varlığı daha fazla sorgulanacaktır.
Vatandaşın taleplerine hızlı yanıt verilmesi, sorunların çözümüne odaklanılması ve belediyelerle daha rekabetçi bir hizmet anlayışının benimsenmesi gerekiyor. Yoksa bu kan kaybı, artarak devam edecek.