Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İzmir İl Gençlik Kolları Genel Sekreteri Dicle Dünya'nın Hazreti Ali'nin resmi üzerinden yaptığı hakaret içerikli paylaşımlar nedeniyle gündemde. Aleviliği hedef alan bu paylaşımlar, sadece CHP içindeki tartışmaları derinleştirmekle kalmadı, Türkiye’nin dört bir yanındaki Alevi toplumu tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı. Dicle Dünya'nın kullandığı dil, Alevi inancını küçümseyen ve toplumsal huzuru tehdit eden bir yaklaşım olarak değerlendiriliyor.

ALEVİLERDEN YÜKSEK SES: TEPKİLER BÜYÜYOR

Dicle Dünya'nın Aleviliğe yönelik paylaşımları, Alevi toplumu içinde büyük bir öfke ve hayal kırıklığı yarattı. Hazreti Ali'nin resmi üzerinden yapılan hakaretler, Alevilerin dini inançlarına ve kültürel değerlerine ciddi bir saldırı olarak algılandı. Sosyal medya platformlarında yayılan tepkiler, bu tür hakaretlere karşı duyarlılığı artırırken, toplumsal barışı tehdit eden bu tavır, geniş bir kitleyi derinden sarstı. Alevi toplumunun bir arada yaşama hakkı, bu paylaşımlar üzerinden sorgulandı.

ZONGULDAK'TA NEDEN BİR SESSİZLİK VAR?

Ancak bu olayla ilgili dikkat çeken bir başka durum da Zonguldak’taki Alevi sivil toplum kuruluşlarının sessiz kalması.

Konuyla ilgili bir açıklama yapmaları beklenen Alevi temsilcilerinin suskunluğu, bölgedeki Alevi toplumu arasında büyük bir hayal kırıklığına yol açtı.

Alevi inancına sahip bireyler, yaşanan hakaretlere karşı daha güçlü bir duruş sergilenmesi gerektiğini savunuyor.

Zonguldak’taki Alevi tabanı, bu sessizliği, adalet ve eşitlik mücadelesine darbe olarak görüyor.

Zonguldak’taki Alevi toplumu, Alevi sivil toplum kuruluşlarının bu önemli konuda sessiz kalmasını eleştiriyor.

Birçok kişi, Alevi kurumlarının toplumsal olaylara daha duyarlı ve aktif bir şekilde yaklaşması gerektiğini vurguluyor. Bu sessizlik, yalnızca Zonguldak’taki Alevi bireyleri değil, tüm toplumu etkileyen bir durum olarak değerlendiriliyor. Alevilerin, haklarını savunacak ve toplumsal adaletin sağlanmasında etkin bir rol oynayacak sesler çıkarmamaları, büyük bir eksiklik olarak görülüyor. Alevi toplumunun haklarının savunulması, sadece bu konuda ses çıkaranlarla değil, tüm toplumsal kesimlerle birlikte yapılmalıdır.

Zonguldak ve çevresindeki Alevi sivil toplum kuruluşlarının, bu tür olaylar karşısında sessiz kalmak yerine aktif bir şekilde duruş sergilemesi büyük önem taşıyor. Alevi toplumunun hakları, sadece bu konuda ses çıkaranlarla değil, tüm toplumsal kesimlerle birlikte savunulmalıdır. Toplumsal barışın sağlanabilmesi ve eşitlik temelinde bir arada yaşamayı sürdürebilmek için Alevi sivil toplumunun güçlü bir ses çıkarması gerekmektedir. Bu sadece Alevi toplumunun değil, tüm toplumun ortak sorunudur.

PARTİLER ÜSTÜ BİR TEPKİ GEREKLİ: HAKARETİN KİMİ YAPTIĞI FARK ETMEZ

Aleviliğe hakaret eden birisi, hangi partiye mensup olursa olsun, buna karşı tepkilerin yükselmesi gerekirdi.

CHP'li bir kişinin yapması bu tür saldırıların göz ardı edilmesi gerektiği anlamına gelmemelidir.

Eğer AK Parti veya başka bir partiden benzer bir paylaşım yapılmış olsaydı, Alevi toplumunun tepkileri çoktan gündeme gelmişti.

Bu, sadece bir siyasi parti meselesi değil, bir inanç ve hak meselesidir. Aleviliğe hakaret eden kim olursa olsun, toplumsal dayanışma ve adalet adına buna karşı ses çıkarmak gerekir. Hakaretin kimden geldiği değil, hakaretin kendisi önemlidir. Bu tür davranışlara karşı herkesin eşit şekilde tepki göstermesi, toplumsal barışın en önemli teminatıdır.