Aylardır hakkımda, çıkar çevrelerinin ‘şantajcı’ algısı oluşturmak için sürdürdükleri, Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusu çabalarını sabır ile izliyorum.
Öyle ya;
Yalanları yanlarına kalacak değil.
Çünkü bu ülkede Adalet var.
Bu algı operasyonu kapsamında Erdoğan Erdem, Selçuk Tunger ve Ege Doğa A.Ş adına Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan soruşturma tamamlanmış
Cumhuriyet Savcılığı tarafından Kavuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiş.
Yani Erdoğan Erdem üzerinden yürüttüğünüz şantajcı algısı tutmadı.
Diğerlerinde de tutmayacağı gibi…
Ben hep diyorum, çiğ yemedim ki, karnım ağrısın.
Erdoğan Erdem’in Mart ayında benimle ilgili yaptığı şikayet ile ilgili kamuoyuna bahsetmediğim bir olay vardı ki, şimdi bu gizlilik kararı olan dosyanın ucundan bahsetmek isterim.
Ben bahse konu kişiyi, şirketini, Erdemir Yöneticilerini ve birçok ismi de kapsayan, cüruf ticareti ve olayları ile ilgili şahitli ve geniş bir şikayet dilekçesini Şubat ayında Cumhuriyet Savcılığına sunmuştum.
Kendim de uzun bir ifade vermiştim.
Bugüne kadar bahsetmediğim bu şikayet dilekçemden yaklaşık 1 ay sonra bu şahıs benimle ilgili Şantaj şikayetinde bulundu!
Yani şikayet edenin derdi sizin algınıza ortak olmak değil.
Kendisi hakkında yaptığım şikayetten kurtulmaktı.
Ona danışmanlık yapanlar, ya da para alanlar arada geçimine baksın lafım yok.
Beni linç etmek isteyenlerin çok üzüleceğini bildiğim bu konu halkında daha çok detay vermek isterdim ancak dosyada gizlilik kararı var!
Bu arada tarafıma yapılan ayrı bir şikayetten de hakkımda Kavuşturmaya Yer olmadığına dair karar da elime ulaştı.
Tek merkezden yürütülen,
Hakkımda şikayet yapılması konusunda telkinde bulunulan,
Kendilerinden korkacağımı zannedenler,
Siz daha çok beklersiniz!
Sizin yaptığınız bu gazla, sözde dostlarınızı ne kadar güç durumda bıraktığınız ortaya çıkacağı gibi, onları kendi çıkarlarınız için kullandığınızı öğrendiklerinde, bakalım yüzlerine nasıl bakacaksınız?
Benimki de laf!
Bakmak İçin yüz lazım!
Yüz üstüne astar lazım!
Şehir yıllarca bu şehrin şantajcısını, da, fetöcüsünü de, çıkarcısını da, hırsızını da iyi bilir.
Bu şehrin mazlumları izler ama ses etmez!
Bu sessizliği haklılık gibi algılayan bu çıkar çevresinde ne yüz var ne astar!
Bir bir sizi ifşa etmeye, kanunsuz ve haksız tekerinize çomak sokmaya devam edeceğim!
Daha yeni başladım, bu kadar panik yapmayın!
Bana böyle karalama kampanyasından kısa vadeli algı yaptığınızı zannedebilirsiniz ama bu algı gerçekler ortaya çıktıkça çabuk biter!
Çıkar ve menfaat odaklarının tek merkezden yönettiği FETÖ taktikleri bana vız gelir!
İşin en komik yanı ne biliyor musunuz?
Beni şantajcı diye eleştiren bir gazetecinin geçmişte şantajdan ceza alması.
Bana böyle gelmeyin!
Çağlayarak, TOPunuzu alın da gelin!
Ben tek, siz hepiniz!
HEYECAN İLE BEKLEDİĞİM YAYIN
Daha önce bahsetmiştim.
Sevgili Seyfi Boyraz ile bir yayın yapmayı planlıyoruz.
Kendisi de onay verdi.
Seyfi Boyraz bu şehrin yetiştirdiği önemli bir gazeteci.
Erdoğan Erdem’in danışmanlığını yapmıştı bir dönem.
Cüruf konusunda beni eleştirmişti.
Biz de Seyfi Boyraz’a bu konuları canlı yayında konuşmayı teklif ettik.
Herkes bizim hakkımızda bir şeyler söylüyor ama kimse bize sormuyor.
Bu yöntemle en azından bizim de kendimizi anlatma imkanımız olur.
Seyfi Boyraz ile yapacağımız yayını Cuma günü olarak planlamıştık.
Fakat sevgili Seyfi yayına hazırlanmak için bir hafta daha vakit istedi.
Devlet kendisine benimle ilgili belge verecekmiş.
Ergin Özkul’a bu beyanda bulunmuş.
İstediği belgeyi ekrana vermeye ben hazırım.
Tam yayın öncesi savcılığın verdiği Ege Doğa kararı da isabet oldu.
Bu vesile ile yinelemek istiyorum.
Benim hakkımda,
Elmas TV’nin yayın politikaları hakkında bir eleştirisi olan
Gelsin bizi canlı yayında eleştirsin.
Bizim bir korkumuz yok.