Yıllardır Ak Parti’ye yakın medya kuruluşu yalanıyla, iktidarın gücünü kullanmayı, nimetlerini götürmeyi ve partiyi dizayn etmeyi kendine hak gören sorosçu çocuğu, en fazla zararı yine Ak Parti’ye veriyor.

Çıkmış yine devletin üst düzey bürokratlarına ayar veriyor köşesinden aklınca…

Dediğine göre elli bin kişi de bunu okuyor…

Gerçi gördüm düşmüş reytingleri…

Ne diyor mealen; Siz bizim isteklerimizi nasıl karşılıksız bırakırsınız, öyleyse ben de sizi aktif göreve göndermem diyor.

Güler misin, Ağlar mısın? Güldüm tabii!

Bir de sonunda “Şimdilik bu kadar!” diye de, arkası gelecek gibi yapıyor. Neyse biz öğreniriz nasılsa ne isteyip de alamadığını…

Senin o tehdit ettiğin adamlar var ya, isterse seni elli metre gidemeden sokağın ortasında trafik kontrolünde bile yere kapaklatır, ters kelepçeyi bir yerine takar.

Sen kim oluyorsun da bir bürokratı şehre huzur ve sükûnet hakim olsun diye, yumuşak başlı sanıp boynunu çekmeye kalkıyorsun!

Elinde kaseti, görüntüsü olan siyasetçiler mi veriyor sana bu cesareti, seçim zamanı geldi, onların halkta karşılığı olmadığını bilmiyorlar mı, onlar son yüz metreye çoktan girdi, bu kafayla giderlerse partiyle ilişkileri de kesilecek.

Geçti o devirler, gazetecilik kisvesiyle çevirdiğin dolaplar Basın Konseyinden tasdiklendi. Senin başına bir şey gelse kimse gazeteci diye yazmayacak, medya patronu derler belki, ya da şantajcı magazinci… Yıllardır bu kenti düşünüyorum diye kimlerle neler çevirdiğin çıktı artık ortaya.

Seninle yan yana görünmek ayıp, görüşmek caiz değil artık… Meraktan çok okunan her magazin yazarı muteber adam olsa, Haydar Dümen Devlet nişanı alırdı.

Beş bin liraya masalara meze, on bin liraya yancı, elli bin liraya dansözlük yapan adama ne sıfatla saygı duyacaklar.

Bu işin sınırları Zonguldak’ı da aştı artık… Öyle arayıp öğrenebileceğin yerler de değil seni soruşturanlar. Duydukların devede kulak, bugünlerin notlarını tutanlar var, dosyalayanlar var hem de öyle birkaç kurum da değil.

Zonguldak’ın senden kurtuluşunu hazırlıyorlar. Senin dümen suyuna girenlerin ikbal beklentileri de lağıma düştü. Çok insanı da peşinde yakacaksın vesselam, alınganlık yapmış deyip çıkabileceğin odalar değil oralar.

Sen bu yazdıklarının bir karşılığı olmayacak mı sandın, ulusal gazetelerin ve gazetecilerin yapmadığını yapabileceğini mi sandın, sen anayasal bir kurum olan siyasete, bürokrasiye o kafayla talimat verebileceğini mi sandın?

Eee sandın ki yaptın, yaptın ki sonuçlarına katlanacaksın Sorosçu çocuğu…

ARAKLILI HOCANIN FIKRALARI

Sarosçu Çocuğunun masa çiftlikten arkadaşı olan çakma hocanın fıkra gibi yaşamı devam ediyor.

İki yıl öncesine kadar köyüne gitmek için benden harçlık alan haramzade şimdi lüks hayat sürüyor.

Öyle bir tezgah kurmuşlar ki aklınız durur!

Kepçeler, iş makinaları neler neler!

Bu tezgahın içinde de Sarosçu çocuğunun parmağı var!

Peşindeyiz, kokusu çıkacak!

Bu ara rotamızı Amasra’ya çevirdik.

Bugün bana meteliksiz diyenleri yakın tarihte param ile oynatıyordum!

Madem paranız var, önce borcunuzu ödeyin!