SİYASETİN SÜREKLİ EVRİLEN DOĞASI

Siyasi arenada en çok konuşulan konulardan bir tanesi,

Evrim Balbaloğlu'nun İYİ Parti'den istifası oldu.

Bu istifa siyasetin sürekli evrilen doğasını anlamak için,

Bize önemli bir pencere sunuyor.

Karadeniz Ereğli Belediye Meclis Üyesi Evrim Balbaloğlu,

Partiden istifasını şu sözlerle açıkladı;

“2017 yılında teşkilat kurucu üyesi olarak başladığım ve,

Çeşitli kademelerinde görev yaptığım İYİ Parti’den,

Bugün itibariyle ayrılma kararımı sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bu karar, uzun ve dikkatli bir değerlendirme sürecinin sonucudur.

İYİ Parti bünyesinde geçirdiğim yıllar boyunca,

Ülkemize ve bölgemize hizmet amacıyla birçok çalışmada görev aldım.

Görev aldığım kademelerde bana destek olan ve birlikte çalıştığım,

Tüm partililerimize ve vatandaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum.

Bugünden itibaren, milletimiz için en iyisini yapmak adına mücadelem sürecektir.

Ülkemizin geleceği için çalışmaya ve katkı sunmaya devam edeceğim.”

Metinden anlaşıldığı üzere,

Evrim Balbaloğlu başka bir partide siyasi yaşantısına devam edecek.

Kulislerde konuşulan iddia şu;

Evrim Balbaloğlu, CHP ile flört halinde,

İşi tepeden çözmeye çalışıyor.

Zira İl ve İlçe teşkilatında,

Kimse Evrim Balbaloğlu’nu istemiyor.

Nasıl istesin…

Defalarca CHP’ye rakip olarak oy devşiren bir isimden bahsediyoruz.

Meclis üyesi olan Evrim Balbaloğlu,

Yaşı ilerleyen Halil Posbıyık’ın koltuğuna,

En kısa zamanda nasıl otururum planları yapıyor.

Cumhuriyet Halk Partisini bir durak olarak kullanma peşinde.

Böyle kıvrak manevralar ile,

Siyasi dönüş yapanların kimseye faydası olmayacağı kanaatindeyim.

Önümüzdeki süreçte,

Siyasi manzarada olası değişikliğe karşı,

Evrim Balbaloğlu bir denge kurmaya çalışıyor.

Şimdi düşünelim;

Evrim Balbaloğlu CHP’ye ne katabilir?

CHP’nin gücünü devşirmekten başka ne yapabilir?

Bugün İYİ Parti’den istifa eder CHP’ye geçer,

Yarın CHP’den istifa eder, AK Parti’ye geçer…

Evrim Balbaloğlu gibi siyasetçilerin hangi durakta ineceği hiç belli olmaz.

Siyasi ikbalini bu denli düşünen bir isimden,

Bu şehre de bir fayda olmaz!

SİYASİ YÜZSÜZLÜK!

Zonguldak siyasetinde son zamanlarda dikkat çeken olaylardan biri,

Yerel seçim sürecinde,

Cumhuriyet Halk Partisi'nden İl Başkanlığı yapmış Osman Yayla'nın

AK Parti'ye verdiği destek.

Tam bir siyasi tiyatroydu yaşananlar.

Ömer Selim Alan’ın ziyaretinde kameralar önünde methiyeler düzmüş,

“Ben meclis üyeliği de yaptım.

Siyasette yapmadığımız bir şey kalmadı.

Kolay değil.

Bazı arkadaşlara sohbet arasında konuşuyoruz.

Belediye imkanları belli, kısıtlı.

Ben iddia ediyorum personel giderlerini çıkar,

Belediye kendi imkanları ile o tahtaların cilasını yapamaz.

Net söylüyorum.

Zonguldak güzel bir hizmet alıyor.

Devamı tüm Zonguldaklıların menfaatinedir”

Bu sözler iyi bir prodüksiyon ile kayıt edilmiş,

Seçim döneminde siyasi propaganda olarak kullanılarak,

CHP’li seçmenden oy devşirmeye kalkmışlardı.

Belediye kendi imkanları ile o tahtaların cilasını yapar mı bilmiyoruz ama,

Osman Yayla ve eşinin cilası çok konuşulmuştu.

Seçim bitti,

Zonguldak halkı Osman Yayla gibi düşünmedi,

Tahsin Erdem rekor oyla başkan seçildi.

Geçtiğimiz günlerde,

Osman Yayla Cumhuriyet Halk Partisi İl Danışma Kurulu toplantısına katılmış.

Yerel Seçimde Ömer Selim Alan’a çektiği cila orada konuşulmuş.

Tahsin Erdem, Osman Yayla’nın gözlerine baka baka,

Tahtalara nasıl cila yaptığını anlatmış.

Osman Yayla ağzını açamamış.

Ömer Selim Alan karşısında bülbül gibi şakıyan,

Anlamayanlar için konuşmaları alt yazı ile yazılan Osman Yayla,

Tahsin Erdem’in karşısında dut yemişe dönmüş!

İnsanda biraz yüz olmalı!

Konuşmalarından anlaşılacağı üzere,

Osman Yayla ve eşi,

Ömer Selim Alan’a oy vermiş,

Herkesin siyasi görüşü kendine,

Ama AK Parti adayına cila çekip,

CHP’nin Danışma Kurulu toplantısında ne işin var,

Diye sorarlar adama!