Zonguldak’ın en büyük operasyon çocuğu algı operasyonlarıyla bizleri karalamaya çalışırken, Alman şirketten hesabına 5000 Euro geçiren, o dönem adı şaibelerle anılan ve bu konuda üzerindeki şaibeleri hala temizleyemeyen Mustafa Çağlayan’ı parlatma peşinde.
Biz bir adama boş yere operasyon çocuğu demeyiz.
Neymiş, iyi ki Mustafa Çağlayan varmış!
Neymiş Mustafa Çağlayan’ın deprem bölgesinde kibri yokmuş, gururu yokmuş, parti kimliği yokmuş.
Depremzede çocuklarla birlikte boyama yapıyor, çocuklarla birlikte gülüyormuş.
Ama Ak Parti İl Başkanı Muammer Avcı ise bu operasyon çocuğuna göre kibirliymiş.
Hadi oradan!
Senin bu algılarını bu millet yemiyor artık!
Ak Parti eski İl Başkanı Zeki Tosun’un kanser hastalığına yakalandıktan sonra raporuyla birlikte almış olduğu arabayı gece gündüz diline dolayan, haberler yapan bu operasyon çocuğu, Mustafa Çağlayan’ın engelli yeğeni üzerinden kendisine almış olduğu aracı yazabildi mi?
Yazamaz!
Çünkü aralarındaki tamamen duygusal ilişkiyi herkes biliyor.
Ege Doğa Geri Dönüşüm Anonim Şirketi’nin sahibi Erdoğan Erdem’e şantaj yaptığımızı iddia eden bu operasyon çocuğu Mustafa Çağlayan’ın Ak Parti Merkez İlçe Başkanı olduğu dönemde Alman Şirketten 5000 Euro’yu hesabına nasıl geçirdiğini hiçbir şekilde yazamadı.
Hatta o dönemde Mustafa Çağlayan’ın avukatlığına soyundu.
Şimdi gelmiş yok çocuklarla gülüyor, yok iyi ki Mustafa Çağlayan varmış.
Mustafa Çağlayan Alman şirketten o 5000 Euroyu hesabına nasıl aldı?
Burada bir rüşvet mi söz konusu?
Engelli yeğeni üzerinden aldığı arabaya kimleri bindiriyor?
Çıksın bunları açıklasın, biz de diyelim ki; “İyi ki Mustafa Çağlayan var”.
Kendisi açıklayamıyor ise avukatlığını üstlenen operasyon çocuğunu da yanına alıp gelebilir.
Biz buradayız!
Şimdi kartlar yeniden karılıyor.
Mustafa Çağlayan ve bu operasyon çocuğu Alman Şirketten alınan 5000 Euro’yu açıklayamazsa, o zaman bu 5000 Euro’yu Ömer Selim Alan açıklasın.
O dönem bütün gazetelere bu işi haber yaptırarak Ankara yolunu su yolu yapan Ömer Selim Alan, Ak Parti Merkez İlçe Başkanlığı’ndan Mustafa Çağlayan’ı aldırmadı mı?
Yine bu Ömer Selim Alan, aradan 2 yıl zaman geçmeden bir anda 180 derece dönüş yaparak Mustafa Çağlayan’ın İl Başkanı olması için Genel Merkez kapılarında yatmadı mı?
Ve sen operasyon çocuğu!
Dün tilki, kancı, zamcı, baldız yazarken, bugün ne oldu da hepiniz aynı çatı altında birleşip bir an önce Muammer Avcı’yı milletvekili yaparak Ankara’ya gönderip, yerine Mustafa Çağlayan’ı hazırlama peşindesiniz?
Çünkü Mustafa Çağlayan bu göreve gelirse operasyon çocuğunun müdürlüklerdeki avantası, belediye başkanlarının rahatı, milletvekillerinin sırası garanti olacak!
Ama o işler bitti.
Ankara’nın radarına bu çete çoktan girdi!
EKMEK UTANDI SU UTANDI!
Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer’in, depremzedelerin yerde oturtulduğu etkinlikte verdiği fotoğrafı hepimiz üzülerek gördük.
Her Zonguldaklı gibi utandık, yerin dibine girdik.
Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer’in iyi niyetinden zerre şüphemiz yok ama bu yapılan yanlışın üzerini örtmez!
Deprem mağduru insanları yerde oturtup kendiniz masada otururken utanmadınız mı?
O masadaki ekmek utandı, su utandı sizin yüzünüz kızarmadı mı?
Topu taca atmanın hiç lüzumu yok, organizasyonu MEDEM yaptı diyerek işin içinden sıyrılmaya kalkmak olmaz.
Sayın Rektörden beklerdik ki, bu manzara karşısında hemen bu yanlıştan yemekten önce dönülsün.
Hiçbir şey yapamıyorsa masada oturanlar yere geçer, deprem mağdurlarını masaya alırdı.
Bu fotoğraf çekiliyor, üniversitenin sosyal medya hesaplarında paylaşılıyor. Yahu bir kişi çıkıp demiyor mu Sayın Rektöre, bu işten tepki alırız bari fotoğraf paylaşmayalım diye.
Çekilen fotoğraf, yapılan yanlış daha çok toz kaldıracak gibi gözüküyor.