Cumhuriyet Halk Partisinden Belediye Başkanı seçilen Halil Posbıyık, partisi adına milletvekili tarifi yapmış.
Yani tarif öyle ki, hiç uğraşmayıp ‘adı Neriman olsun’ deseydi daha iyiydi.
Ne diyor Halil Posbıyık;
“Seçmen sayısı 4 Milletvekilini zorlayacak noktada ama nedense her dönem CHP iki tane milletvekilini kıl payı kurtarıyor.”
Madem öyle sayın Posbıyık, eşiniz neden 3. Sıradan aday olduğu seçimde milletvekili olmayı başaramadı?
Şimdi neden parti genel merkezinde 2. Sıra için pazarlıklar yapıyor?
Posbıyık sıralamadan Ereğli bölgesinin, 1. Veya 2. Sırada olmasını söylüyor.
Bir de konu açılmışken Ünal Demirtaş’a da, taş atmadan geçemiyor Posbıyık.
Diyor ki; “Ereğli’de doğmuş Ankara’da, İstanbul’da yaşamını devam ettiren, çocuklarını orda büyüten insanlara da ithal aday olarak bakıyorlar”
Ereğli halkı yerli aday istiyormuş…
Doğrudur, haklarıdır…
Fakat eşi Neriman Posbıyık’ın, belediye imkanlarıyla yürüttüğü adaylık çalışmaları ne kadar etik?
Genel Merkeze gidip, seçim masrafları karşısında 2. Sırayı talep etmesi ne kadar etik?
Posbıyık ailesinin yaşı malum…
Bu siyasi hırs neden anlamış değilim.
Oturduğu eve bakılırsa ekonomik durumları da iyi…
Torunlarını sevmek yerine siyasi çekişmelerin sebebi ne?
“Dünya birine kalacak olsaydı Sultan Süleyman'a kalırdı.
Ölüm satın alınsaydı Nemrut tutar alırdı.
Çıkmadık canlara derman bulurdu,
Lokman hekim ölmedi mi?”
ŞANTAJCI BİZİZ ÖYLE Mİ?
Pusula Gazetesi sahibi Ali Rıza Tığ, Elmas TV haber spikeri Bilge Albas'ı, 15-16 yaşlarında çektiği, içeriğinde müzik eşliğinde yüz mimiklerinin yer aldığı bir videoyu, Mehmet Çetinkaya'ya atarak; 'Akın Kavi ve Ergin Özkul beni yazmaya devam ederse bunları yayınlarım' diyerek bize şantaj yapmaya kalkmıştı.
Video içeriğinde utanılacak hiçbir şey yok!
Hele ki son günlerde gördüğümüz ters kelepçeli fotoğraf karşısında, bu video bir çocuğun eğlencesinden öteye geçmiyor.
Şantajla hakkında çıkan yayınları durdurmaya çalışan Ali Rıza Tığ'ın, bu tavrının hesabını adalet karşısında sormak için şikayette bulunmuştuk
Ali Rıza çıktı, bu dava için köşesinde 'takipsizlik' verildi dedi.
Ya algıya bakar mısınız...
İşin gerçeği öyle değil tabi.
Ali Rıza, açılan davada geçtiğimiz Cuma günü hakim karşısına çıktı.
Hakim sordu, 'Neden attın videoyu başkalarına' diye
Ali Rıza cevap veremedi, 'Öylesine' demekle yetindi!
Mahkeme devam ediyor, adalet gerekli cezayı keser elbet.
Şimdi bunlar Ahlaklı biz kötüyüz öyle mi?
Yaptığınız kötülükler yarına kalır ama yanınıza kalmaz!
KANİŞ İLE DOBERMAN
Basın İlan Kurumundan gelecek para için dün birbirine sövenler, birbirine şantaj yapanlar aynı çatı altında toplandı.
Bu omurgasızlıklarının adına ise 'Büyük Zonguldak Mücadelesi' diyorlar!
Sizin basın camiasında çevirdiğiniz entrikalar sokağa taştı!
Şimdi bu son transferlerden en sadık olanları Doberman ve Kaniş!
Garip olan ne biliyor musunuz?
Bu Doberman ile Kaniş daha önce birbirine saldırdılar.
Şaşıracaksınız ama Kaniş, Dobermanı kovaladı.
Her şey güç değil tabi, Kaniş güzelliğini kullandı Dobermanı kovalamak için.
Doberman şimdiden bize havlamaya başladı bile!
Kemik düşkünü bu itin, asi ve saldırgan gözüktüğüne bakmayın, çok korkaktır aslında.
Sadakati kalıcı değildir, mamayı kimden alırsa onun için havlar!
Kaniş olanı ise şimdilik bağlı, havlamıyor.
İleride havlarsa çözeriz kelepçelerini, görür Zonguldak onun gerçek yüzünü!
