Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu’nu makamında ziyaret ederek yeni görevinde başarı diledim.
Ve ilk kez tanışma fırsatımız oldu.
Kendisi Siirt’den gelmeden, namı gelmişti Zonguldak’a.
Kişilik olarak merak ediyorduk kendisini.
Uzun uzun sohbet ettik.
Kendisini dinledim.
Söylediklerinden ders çıkarttık.
Tam bir Devlet adamı…
Zonguldak’ın başına bela olan şovenizme tahammülü yok.
İnsan ayrımından nefret ettiğini anladık ve bu tavrı beni çok memnun etti.
Öyle ya, bu şehirde yıllarca yerli-yabancı diye ayrıştırılmaya çalışıldı.
Yıllarca gazete kupürlerinde, ağızlarından salya akarak Doğu Karadenizlilere nefret söyleminde bulunanlar olmadı mı bu şehirde?
Daha önce Trabzonlu bir Vali’ye, bu çetenin neler yaptığını unutmadık…
Ama Osman Hacıbektaşoğlu’nun diğerlerinden çok farklı olacağı belli.
Öncelikle çok kuvvetli bir iletişim yeteneğine sahip.
Bize düşman olan cepheyle karşılıklı yazdığımız yazıları eleştirdi.
Kent yararına olmadığını söyledi, üsluba dikkat çekti.
Biz sebeplerini bir bir anlattık, onlara neden kendi dillerinde cevap verdiğimizin gerekçelerini sunduk.
Ama Vali bey Zonguldak’ta devletin temsilcisi.
Biz devleti baba olarak biliriz.
Ve baba sözü de dinleriz…
Onlar yazıp çizsinler ama bizim derdimiz Zonguldak…
Biz bu şehirde, temizlik istiyoruz, şeffaflık istiyoruz.
Biz bu şehirde, kıskançlık istemiyoruz.
Biz bu şehirde, siyasi gücünü kullanıp parasına para katan, halka yukarıdan bakan siyasetçi istemiyoruz.
Biz bu şehirde, bürokratı arayıp emirler yağdıran siyasi ve hatta gazeteci istemiyoruz.
Biz Zonguldak insanı ezilsin istemiyoruz.
Biz Zonguldak hizmet görsün istiyoruz.
Kömürün bulunuşundan bu güne, bu şehrin insanı çile çekmiş.
Artık kömür önemini yitirse de Allah bu kente doğalgaz bahşetmiş.
Bu şehir artık cefa çekmesin sefa sürsün diyoruz.
Biz sayın Valimize bir söz verdik ve onu tutmak için çalışacağız…