Megolamanın kelime anlamı,
Kendini çok büyük ya da çok şeklinde ifade edilmektedir.
Bu tanıma çok yakından uyan bir siyasetçi örneği verelim.
Milletvekili olması bile sürpriz olan fakat çevresine Adalet Bakanlığı beklediğini söyleyen Saffet Bozkurt yakın zaman önce, Ak Partili bir belediyenin programına katılıyor.
Ak Partili Belediye Başkanı programda 'Sayın milletvekilimiz' diyor.
Programın ardından Saffet Bozkurt, aynı Partili Belediye Başkanına kızıyor.
Neymiş efendim;
Ona ‘Milletvekili Sayın Avukat Saffet Bozkurt' demesi gerekiyormuş.
Bu nasıl bir anlayış?
Bu nasıl bir bakış açısı?
Daha düne kadar CHP’li Kandilli Belediyesinin avukatlığını yapan Saffet Bozkurt şimdi AK Partili başkana kendisi adını söylemedi diye kızıyor.
Biz halkın vekilini ararken, hitap şekline takılan vekillerimiz var.
Böyle megolamanlık olur mu?
Zonguldak siyasi tarihinde böyle bir örnek daha önce görülmemiştir.
Sayın Milletvekilimiz Avukat Saffet Bozkurt, bu işleri bırakmazsa, ilk seçimde tekrar avukatlığa döner ve CHP’li belediyelerin avukatlığını yapmaya devam eder.
Bizden söylemesi...
UMMADIĞIN TAŞ BAŞ YARAR
Dün AK Partili Mehmet Baş, Mustafa Çağlayan'a adeta bomba attı.
Öyle bir açıklama yaptı ki, Çağlayan'ın gercek yüzünü adeta gözler önüne serdi. Ne diyordu açıklamasında;
"Sosyal medya hesabımdan Ak Parti İl Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulunduğum dönemlerde de olsun parti içerisinde yaşanan olayları TV, Gazete ve Sosyal medya hesabımdan açıkladım.
Ak Parti İl Başkan Vekili Mustafa Çağlayan, Kendisini küçük düşürdüğüm gerekçesiyle Avukatı aracılığıyla hakkımda dava açtı. Bu davayı açma gereğini neden duydu. Nedeni şu idi. Vekil olarak sürdürdüğü görevde ASALETEN almak istiyor. Genel Merkeze; “Hakkımda iddialarda bulunan Mehmet Baş hakkında dava açtım” diyerek olayları örtbas etmek istemiştir.
Kamuoyu önünde soruyorum;
Hakkımda dava açan Ak Parti İl Başkan Vekili Mustafa Çağlayan açtığı davayı neden tatilini yarıda keserek gelip apar topar geri çekti.
Bir yıl önce açtığı davayı bu süreçte neden geri çekti?
Benim iddialarım nelerdi:
Belgeleri ve bilgileri elimde olan olayları kamuoyu önünde paylaştım.
Mustafa Çağlayan ilçe başkanı iken Zonguldak’ta haşhaş yetiştirmek isteyen Alman firması BOHAK’tan sahte makbuzla 5 bin Avro aldı.
Olay duyulunca bu defa Çağlayan İlçe Başkanlığı hesabına 5 bin Avroyu aktardı.
Sonra yabancı şirketlerden bağış alınmasının parti kapatma nedeni olduğunu öğrenen Mustafa Çağlayan bu defa Alman şirketi BOHAK’a parayı iade etti.
Para transferlerinin zaman aralığı ise başlı başına da bir sorun.
Bu olay medyada çıkmasaydı Mustafa Çağlayan 5 bin Avroyu ne yapacaktı?
İşte bu noktada Ak Parti Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir şikayetler üzerine bir komisyon kurarak Mustafa Çağlayan’ı ilçe başkanlığı görevinden aldı. Aradan aylar sonra Ak Parti Zonguldak İl Başkanı olması için neden Cumhurbaşkanının huzuruna çıkardı.
Ak parti içindeki çıkar grupları tüm güçlerini kullanarak Muammer Avcı’nın yönetimine girdi. Ve Avcı Milletvekili adayı olunca boşalan koltuğa gelen Erdal Mercimek’e büyük baskı yapılarak il başkanlığı vekilliği görevini kabul etmemesini sağladı.
Ve Mustafa Çağlayan İl Başkan Vekili oldu…
Hiçbir ticari faaliyeti olmayan bir kişinin daire ve işyeri sayısı ile lüks yaşamı ortada…
Bu paralar nereden geliyor…
Şimdi asaletini almak isteyen Mustafa Çağlayan hakkındaki gerçekleri açıklayan sahsım hakkında dava açarak Genel Merkeze şirin görünme çabasında…
İddialarım ortada…
Cumhuriyet Savcılığına sahte belge ile alınan para olayı davasını açtım…
Ancak bu dava örtbas edildi…"
Biz günlerce bu köşeden sorduk,
Mustafa Çağlayan davayı neden geri çekti diye.
Cevap vermedi.
Tıpkı, nasıl villa aldığını sorduğumuzda cevap vermediği gibi.
Mustafa Çağlayan, Mehmet Baş'ı bu açıklamasından sonra dava edecek mi merak ediyoruz.
Mustafa Çağlayan'ın il başkanlığında, AK Parti yerel seçime girerse vay AK Parti'nin haline.