Ereğli Belediye Meclisinde dün yaşananlar, ülke gündemine oturdu.

Meclis toplantısında yumruklar konuştu.

Bu kez kan aktı.

Geçen ay Meclis çıkışında Gökhan Günay ile Sertan Kuzu tartışmıştı.

CHP’li Gökhan Günay, Sertan Kuzu’ya saldırmıştı.

Bu ay yapılan toplantı kavganın ikinci raundu oldu adeta.

1 ay boyunca sıkılan yumrukların patlaması dün yaşandı.

Bu kez, CHP’den seçilen ardından önce İYİ Parti, sonrasında ise MHP’ye geçen Sertan Kuzu, CHP’li Gökhan Günay’a kafa attı.

Sonra kendisini tutan Zabıtalara diklendi,

‘Bırakın hepinize vururum’ dedi.

Gökhan Günay’ın burnunun kırıldığı kavganın ardından meclis devam etti.

Tartışmaların fitilini ateşleyen konu ise geçen ay reddedilen, arsa satışı.

Kdz.Ereğli Belediyesine ait Kışla Sanayi Girişi’nde bulunan ‘kamyon Garajı’ satışı maddesi,

CHP’li Belediye Meclis üyeleri Emrah Karaarslan, Tarkan Adik, Fikret Aydeniz ve Baki Erdoğan, MHP’li Belediye Meclis üyesi Sertan Kuzu ve AK Parti grubunun oylarıyla reddedildi.

Giderayak belediye arsalarını satmaya kalkan Halil Posbıyık, ilçede huzur da bırakmadı.

Yıldız sanatçılara milyonlarca lira ödeyerek festival yapan Posbıyık, festivalin hemen ardından belediyenin arsasını satmaya kalkıyor.

Sonrası kavga kıyamet zaten!

Olay özellikle muhalif kanatta olan ulusal basın temsilcilerine,

‘MHP’li Belediye Meclis Üyesi, CHP’li Belediye Meclis Üyesine kafa attı’

Şeklinde yansıdı.

Halbuki kavga eden bu iki isim aynı partiden seçime girdi.

Birlikte halk toplantılarına katıldı.

Geçmişte kafa kafaya verip Ereğli için fikir üreten iki isim.

Şimdi birbirine kafa atıyor!

Halil Posbıyık’ın tırmandırdığı gerginliğin sonunda, Ereğli’nin yaşadığı prestij kaybını görüyor musunuz?

Şimdi Tarkan’ı getirip konser verdirse,

Sahneye çıkıp Michael Jackson ile sohbetini anlatsa ne fayda.

Halil Posbıyık dünkü mecliste ne yaptı peki?

Meclis üyesine bağırdı çağırdı!

Meclis üyesi başkanı uyarınca, ‘ben istediğim gibi bağırırım’ dedi.

Olaydan birkaç dakika sonra ise;

“Sevgi, barış, dostluk şehrini rezil ettiniz. Bir tarafınıza kına yakın” dedi.

Yaşı ilerleyen Posbıyık artık hata üzerine hata yapar hale geldi.

Bu gerilimin ve akan kanın sorumluları arasında Halil Posbıyık da var.

O yüzden birilerine kına yakılacaksa,

İlk Halil Posbıyık’tan başlamalı!

HIRSIZIN ARSIZIN TEK ÇIKIŞ YOLU: ŞANTAJ!

Coşkunoğlu’na ait şirkette yakalanan, 10 ton son kullanma tarihi geçmiş tavuk etini haber yaptıktan sonra,

Şirket yetkilisi Mustafa Özkan, önce kumpas kurdular dedi.

O yemeyince bana şantaj yapılıyor dedi.

Ama 3 gün sonra…

Olay yargıya taşındı,

Senden ne istediler diye sorulunca önce 3 milyon dedi sonra geveledi.

Maksat konunun üzerini örtmekti.

Bu şantaj işi bizim lügatımıza nasıl girdi peki?

Bir yapı ortaya attı bu iddiaları,

Önce Necdet Tıskaoğlu çıktı bana şantaj yapıldı dedi.

Malum gazeteci olayı parlattı.

İş adliyeye taşınınca şantaj değil de borç istedi dedi.

Sonra Erim Berberoğlu yırtık dondan çıkarcasına,

‘2 yıl önce bana şantaj yaptı’ dedi.

Savcılar gülüp geçti.

Sonra AK Parti Ereğli ilçe başkanı İbrahim Sezer, seçim zamanında Televizyonu aradı, enformasyon desteği için fiyat istedi.

Fiyatı verdik kabul etmedi.

Olayın üzerinden 6 ay geçti.

Yaşlı bir çift çıktı, İbrahim Sezer bizi kandırdı diye açıklama yaptı.

Biz bunu haber yapınca, şak İbrahim Sezer şantaj diye çıktı ortaya.

Güler misin, ağlar mısın?

Erdoğan Erdem çıktı, 2 yıl önce televizyona ödediği prodüksiyon bedeli için;

‘Şantaj yapıp zorla aldılar’ dedi.

Bir ara Rektör Yardımcısı bile çıktı Şantaj diye.

Bunların hepsinin kılavuzu aynı!

Senaryo da hep aynı, önce çıkıp biri şantaj diye cırlıyor.

Ardından şak köşe yazıları, boy boy haberler…

Bu oyunun son figüranı Mustafa Özkan oldu.

Hepsinin ortak özelliği bizim yaptığımız haberler…

Hadi bunları anladık,

Son olarak da İl Başkanı çıktı, o da şantaj dedi.

Yetmedi ‘dolandırıcı’ dedi.

8 Milyonluk villayı, nasıl 320 Bin TL’ye Ahmet Yılmaz’dan aldığını haber yaptık diye.

İl Başkanı olmasa ve Ahmet Yılmaz villayı o zaman bu fiyata verse, haber olmazdı.

Ama bu durum, dünyanın her yerinde haber olur.

Bize yaptığımız haberlerden dolayı iftira atan haysiyet cellatlarının hakkında gelmesini biliriz.

YIKIM BEKLENEN KAOSU YARATMADI

Dün akşam gördük ki, devlet Fevkani Köprüsünün yıkımını yakından takip ediyor.

Vali Osman Hacıbektaşoğlu, trafiğe kapatılan köprüde inceleme yaptı.

Yıkım hakkında bilgi aldı.

Diğer yandan, iki günlük Fevkani sınavı başarı ile geçiliyor.

Yıkımını engellemek için yazılan felaket senaryoları pek tutmadı.

Zaman zaman trafikte sıkışmalar olduğu doğrudur.

Fakat Emniyet ekipleri trafik akışını düzenlemek adına yoğun mesai harcıyor.

Artık yıkılacak mı, yıkılmayacak mı tartışmalarını bir kenara bırakmak lazım.

Toplumun tüm kesimleri, Fevkani köprüsünün yıkımından sonra, yeniden yapılaşacak kent merkezi hakkında fikir sunmalı.