Adının başında ‘Adalet’ olan bir partinin il başkanı olan Mustafa Çağlayan’ın, seçimin hemen ardından aldığı villa kamuoyuna yansımış.

AK Parti’ye yakınlığı ile bilinen gazeteci Mustafa Uysal’ın ortaya çıkarttığı olayın yankıları sürüyor.

Mustafa Çağlayan’ın aldığı villanın değeri, 4 ila 5 milyon civarında.

Fakat bu evi 320 bin TL’ye aldığını gösteriyor.

Tapu harcı olarak da 12.800 TL yatırıyor.

Mustafa Çağlayan’ın o villayı 320 bin TL’ye alma şansı var mı?

Günümüz şartlarında imkansız!

Yani iktidar partisinin il başkanı açık açık vergi kaçırıyor.

Devleti zarara uğratıyor.

Biz bu haberleri yaptığımız da ise, ‘Bundan sonra elimden geleni ardıma koymayacağım’ diyerek bizi tehdit ediyor.

Eniştesinin şirketinde asgari ücretle çalışan Mustafa Çağlayan’a bu villayı satan kim?

Ahmet Yılmaz.

Ahmet Yılmaz, bu villayı neyin karşılığında verdi Mustafa Çağlayan’a?

Satış bedeli 320 bin fakat ortada bir para transferi de yok!

Eniştesinin şirketinde asgari ücretle çalışan Mustafa Çağlayan, akrabasının üzerine aldığı engelli aracı ile gezerken, il başkanlığına vekalet ettiği dönemde villa sahibi oldu.

Valla, alan razı satan razı olabilir ama bedava peynir de sadece fare kapanında bulunur.

Geçmişte, partiye gelen 5 bin Euroyu kendi hesabına alan ve ardından Merkez ilçe başkanlığı görevinden alınan Mustafa Çağlayan’ın adı, il başkanlığı döneminde de bu skandalla anıldı.

Anlayacağınız, tarih tekerrür etti!

İşi gücü olmayan ve asgari ücretle çalışırken villa sahibi olan Mustafa Çağlayan gibi AK Parti nicelerini zengin etti.

Mesela, çay ocağı işletirken şimdi milyonlarca servete sahip Abdullah Karagüzel var.

Mesela pazarcılık yaparken, şimdi zincir mağazaları bulunan Ahmet Yılmaz var.

Bu isimlerin hep aynı safta olması, sizce tesadüf ile açıklanabilir mi?

Zeki Tosun mobilya mağazasından kurumlara mobilya satıyor diye eleştirenler, bugün Mustafa Çağlayan’ın villa ticaretini görmezden geliyor.

Zeki Tosun’un rahatsızlığı nedeniyle engelli aracı alması ile köşesinden makara yapanlar, bugün Çağlayan’ın akrabası üzerinden engelli aracı almasına sessiz kalıyorlar.

Şimdi sorsan bunların hepsi namuslu insan, bizler kötüyüz öyle mi?

Bu işin en büyük suçlusu, Erdal Mercimek.

Muammer Avcı’nın ardından il başkanı olması gerekirken, son gece dönen pazarlıkla görevi istemedi ve Mustafa Çağlayan’a kaldı vekalet.

Şimdi anlıyoruz dönen pazarlıkları.

21 yıldır ülkeyi kalkındıran AK Parti’yi düşürdükleri hale bakın.

Hepsi kendini kalkındırmanın peşine düşmüş!

AVUKAT SAFFET

Milletvekili olduktan sonra, Avukatlık ofisini yıllarca beraber olduğu Elçin Yılmaz’a devretmişti.

Bizler ortak olduklarını iddia ettik, Saffet Bey yalanladı.

Biliyorsunuz, AK Parti ilçe başkanlığı döneminde, CHP’li Kandilli Belediyesinin avukatıydı.

Sonra Milletvekili olduğunda Kandilli Belediyesini eleştirmeye başladı.

Madem eleştirecektin, neden savundun?

Saffet Beye geçtiğimiz günlerde, Ereğli Belediyesi eski Belediye Başkanlarından Murat Sesli ziyarette bulunmuş.

Bilin bakalım Saffet Bozkurt, Murat Sesli’yi nerede kabul etmiş?

Elçin Yılmaz’a ait olan hukuk bürosunda.

Şimdi ne alaka…

Elçin Yılmaz ile Saffet Bozkurt’un yakınlığı ne?

Neden ofis olarak, Elçin hanımın ofisini kullanıyor?

Bu soruların cevabını, imam nikahı şahidi olmaktan başka meziyeti olmayan danışman verir elbet.