Son yıllarda ülkemizde kadın cinayetleri, tecavüzler ve cinsel taciz vakaları korkutucu bir hızla artmakta.
Özellikle çocuklar ve gençler, sanal dünya üzerinden kurulan tuzaklarla daha da savunmasız hale geliyor. Bu sorunlar, sadece bireyler için değil, tüm toplum için bir tehlike oluşturuyor.
Kızlarımız ve kadınlarımıza yönelik her türlü kötülük, insanlığa ve geleceğimize yapılan bir ihanettir. Günümüzde, cep telefonları çocuklarımızın ve gençlerimizin en yakın arkadaşları haline gelmiş durumda. Ancak bu cihazlar, onları suç şebekelerinin pençesine de itebiliyor. Kimliğini gizleyen kişiler, sanal dünyada rahatça cirit atarken, savunmasız çocuklarımız bu tehditlere karşı korunmasız kalıyor. Her gün yaşanan taciz ve istismar vakaları, bu sorunun ne denli derin olduğunu gözler önüne seriyor.
Toplum olarak, bu tehditlere karşı daha etkin tedbirler almak zorundayız. Sanal dünya, suçların işlendiği bir alan haline geldiği için, ülkemizi yönetenlerin ve kanun koyucuların dijital devriye uygulamalarını artırması şart. Eğitim kurumları, aileler ve devlet, bu konuda iş birliği yapmalı; çocuklarımızı korumak için gerekli adımları atmalıdır.
Dünya Kız Çocukları Günüydü ve Farkındalık Yaratma Zamanı
11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü'ydü. 2012'de Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen bu gün, kız çocuklarının cinsiyetlerinden dolayı maruz kaldığı eşitsizliklere dikkat çekmek amacıyla kutlanmaktadır. Ancak bu özel gün, sadece bir kutlama değil, aynı zamanda bir farkındalık çağrısıdır. Her yıl kutlanan bu gün, kız çocuklarının hakları için mücadele etmenin ve onları korumanın önemini hatırlatıyor.
Unutulmamalıdır ki, çocuklarımıza yönelik her türlü kötülük, geleceğimize yapılan bir ihanettir. Onların güvenliği, toplumun her kesiminin sorumluluğudur. Kızlarımız ve kadınlarımız, hayatın her alanında eşit haklara sahip olmalıdır. Bu mücadelede her bireyin katkısı büyük önem taşıyor.
Sonuç olarak, toplumsal cinsiyet eşitliği, sadece bir ideoloji değil, aynı zamanda yaşamsal bir gerekliliktir. Kız çocuklarımızı, kadınlarımızı korumak için atılacak her adım, geleceğimizi aydınlatacak bir ışık olacaktır. Geleceğin teminatı olan çocuklarımızı ve gençlerimizi korumak, hepimizin görevidir.
Bu nedenle, toplumsal bir seferberlik başlatma zamanı çoktan gelmiştir.