Ak Parti Bartın İl Başkanı Yaşar Arslan'ın oğlu Muhammet Ali Arslan, Devrek’te yaşanan elim bir kazanın ardından yaşamını yitirdi.
Kazanın ardından ilk önce Devrek Devlet Hastanesine, ardından Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Uygulama Hastanesine getirildi.
Merhum Muhammet Ali Arslan’ın hastanede olduğu süre boyunca, Ak Parti Bartın İl Başkanı Yaşar Arslan'ı, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu, Zonguldak Milletvekili Muammer Avcı, Belediye Başkanı Ömer Selim Alan ve AK Parti teşkilatı, bir saniye yalnız bırakmadı.
Zonguldak Milletvekili Muammer Avcı, kazanın ardından bilgilendirmek amacıyla Sayın Cumhurbaşkanını arıyor.
Macaristan ziyaretinde olan Erdoğan’ın danışmanlarına bilgi veriyor.
Gece 02:30’da Cumhurbaşkanı Erdoğan Muammer Avcı’yı arıyor, konunun detaylarını öğreniyor ve Ak Parti Bartın İl Başkanı Yaşar Arslan'ı telefona isteyerek taziyelerini iletiyor.
Gencecik yaşta yaşamını yitiren Muhammet Ali Arslan’a Allahtan rahmet, kederli ailesine baş sağlığı diliyorum.
Zonguldak tarihinde kaç milletvekili, Devletin liderine bir telefon kadar yakın oldu?
Bugün gelinen tabloda Muammer Avcı’nın sayın Cumhurbaşkanı ile olan yakınlığı Zonguldak için büyük şans.
Fakat gelin görün ki;
Muammer Avcı, hizmet için gece gündüz çalışırken,
Kente zerre kadar katkısı olmayan iki kanı bozuk çıkıyor, bu şehirde yıllarca iç içe yaşayan insanların arasına nifak tohumu serpiyor!
Zonguldak halkını kin ve nefrete sürükleyen iki köpek, kendi ikballeri uğruna her türlü kötülüğü mubah görebiliyor.
Doğu Karadeniz, özellikle Trabzon düşmanlığı yapan bu iki kansızın nasıl bir travması var bilmiyoruz ama, ‘Doğu Karadenizliler bize pazarda salatalık sattırmadı’ diyecek kadar alçak olmalarını beklemiyorduk.
Hastalıklı zihniyetin eseri. 
İnternet sitemiz çok tıklanıyor diye mi bu özgüven?
Bugüne kadar sizi şımartan, ipini elinde tutan siyasetçiler,  yarattıkları tehlikenin farkında mı?
‘Sütümüze yoğurdumuza göz diktiler’ dediğiniz Trabzonlular kim mesela!
Civan gençlerinizi döven, Doğu Karadenizliler mi?
Bu yazıya hiçbir savcı çıkıp bir şey demeyecek mi?
Bakınız, iki kanı bozuğun düşman ilan ettiği Trabzonlular var ya, işte onların bir çoğunun nüfus cüzdanında, doğum yeri Zonguldak yazar!
Bu nefret tohumlarını serpen kansıza gidin bakın bakalım doğum yeri neresi!
Bu kent ne çektiyse şovenizmden çekti.
Bunu körükleyen şerefsiz oğlu şerefsiz, haysiyet yoksunları da bu şehre en büyük zararı veriyor.

EGE DOĞA’YA KİM DUR DİYECEK!
Ege Doğa firması, Ereğli ve Alaplı için büyük risk oluşturacak olan, Taş ocağı, cüruf depolama, cüruf ve taş karıştırılarak, dolgu malzemesi üretimi için,
Kıyıcak mahallesi, ormanlık alanlar ve bölgedeki tarım alanlarını yok etmenin peşinde.
Ege Doğa AŞ. Çevre  Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına Taş Ocağı, Beton Santrali ve kırma Eleme tesisi için kapasite artışı için ÇED başvurusu yapmış,
Çevre Bakanlığı, başvuru için 7 Eylül tarihinde Kıyıcak Köyü İlk okulunda bilgilendirme toplantısı yapacak.
Toplantıyı yakından takip edeceğiz.
Hangi Milletvekilleri orda olacak, Kıyıcak köylüsüne kim sahip çıkacak merak ediyoruz.
Alan eski bir taş ocağı.
2000’li yılların başında ÇED oluru verilmiş.
2012 yılından sonra  hiç bir çalışma olmamış,
2022 yılında EGE DOĞA AŞ. bu alanı Yılmazlar Madencilik’ten satın almış. 
On yıl hiçbir çalışma yapılmamış.
Taş Ocağının olduğu bölgede, 8500 Metre kare bir göl var.
Taş Ocağı bölgesi yer altı ve yerüstü sulak alanı.
Bu göl için Zonguldak İdare Mahkemesi tarafından doğal bir göl olduğuna karar verilmiş.
Bölge idare Mahkemesi kararı onaylamış.
Fakat Ereğli ve Alaplı, bir dayatma ve çevre talanı ile karşı karşıya!
Bilindiği gibi, geçtiğimiz aylarda Erdemir Cürufu için,
TÜBİTAK tehlikeli atık raporu vermişti.
Tehlikeli olan bu atıkların, taş ile karıştırarak, bölgedeki yollar ve birçok dolgu alanına dolgu malzemesi olarak kullanılması söz konusu.
Yeni cüruf dağları oluşturmak için bir yanıltma projesidir. 
Amaç, Erdemir içindeki cüruf dağlarını hiçbir önlem alınmadan alana depolamak aslında!
Taş ocağı Projesi alanı büyütülerek,
Kıyıcak ve Çevredeki bazı yerleşim alanlarının 200 metre yakınına kadar yakınlaştırılarak,
Büyük bir doğa tahribatı ve halkın can güvenliği sorunu yaratacağı çok acık.
Süreci takip edeceğiz, kim halktan yana, kim sermayeden yana izleyip göreceğiz!