Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan, onu eleştirmemize çok kızmış olacak ki, Halk Otobüsü işletmesi yaptığım dönemde belediyeye olan borçlarımızı Ali Rıza Tığ’a servis etmiş!
Seçim döneminde verdiği sözlerin yerinde yeller esen Ömer Selim Alan, belediye borçlarını ikiye katlamış, ardından bu borçları ödemek için Belediyeye ait en değerli arsaları satışa çıkartmıştı.
Ali Rıza Tığ üzerinden tahsilat yapmayı planlayan Ömer Selim Alan keşke harcama giderlerini de Pusula üzerinden paylaşsa da biz de takip etsek.
Zira, Özel Kalem bütçesinden nerelere harcama yapıldığı, belediyenin borcunun nasıl iki katına yükseldiğini bizler de bir Zonguldaklı olarak merak ediyoruz.
Seçimden önce belediyenin bütçesini ve harcamalarını binaya astıracağım diyen Ömer Selim Alan, 4 yılın ardından sadece, benim temsil ettiğim şirketlerin borçlarını yayınladı.
Ömer Selim Alan’ın öfkesini anlayabiliyorum.
Ali Rıza, Pusula Gazetesi’nden her akşam aleyhinde köşe yazarken, ‘zamcı, kancı, balcı’ derken.
Baldız ve Kıbrıs imaları yaparken,
Kızı istedi diye Aleyna, eşi istedi diye asfalt başlıklarını atarken, aynı öfkeyi görebiliyorduk.
O zamanlar yayına çıkıp;
“Hiçbir belediye başkanının bu kadar yazıldığını, çizildiğini hiç görmedim, duymadım. Anlamak mümkün değil. Demek ki gerçekten doğru yoldayız. Bizi eleştiren o malum gazeteciler, eğer bir gün bizi eleştirmiyorsa bilin ki ya o gazeteye maddi destek sağlamışımdır, ya da Ömer Selim Alan kötü yola sapmıştır” demişti.
Maddi destek mi sağladı, kötü yola mı saptı biz bilemeyiz!
Bizi ilgilendiren kısmını anlatalım bir de bizden dinleyin.
Yıllarca Zonguldak’ta taşımacılık hizmeti verdim.
3 farklı başkanla çalıştım.
Belediyeye teminat olarak verdiğimiz toplamda 8 aracımız var.
Şimdi ben soruyorum, alacağınızı tahsil etmek için neden bu araçları satmadınız?
Tefeciden daha fazla faiz işlettiğiniz borçları, Ali Rıza’ya söyleyeceğinize keşke 8 aracı bugüne kadar satışa çıkartsaydınız.
Halk otobüsü işinden çok büyük zararlarımız oldu doğrudur.
Yeri geldi Kozlu Belediyesi Halk Otobüsleri hakkımızı yedi, yeri geldi belediye başkanları hakkımızı yedi.
Pandemi dönemi bizi batırmak isteyen Ömer Selim Alan, mazot yardımı yapmayı reddetti.
Neden?
O dönem görevden aldırmak istediği Mustafa Çağlayan aleyhine haber yapmayı reddettiğimiz için.
İnadı uğruna Zonguldak’ı iki yıl halk otobüssüz bırakan Ömer Selim Alan, şimdiki firmaya aylık 20.000 litre mazot yardımı yapıyor.
Neden?
Seçime 1 yıl kala Halk Otobüsü hizmetinin durmasını istemiyor.
İhalede ve sözleşmede böyle bir madde olmamasına rağmen, Ömer Selim Alan ‘ben yaptım oldu’ bakış açısıyla belediyeyi babasının şirketi gibi yönetiyor.
Gelelim Ali Rıza’ya…
Ömer Selim Alan’ın servis ettiği bilgiyle bizi ‘borç takmakla’ suçluyor.
Daha önce ‘şantajla’ suçlamış, yalanı kısa sürede kucağında patlamıştı.
Şimdi ise yeni algı peşinde…
Ömer Selim Alan’ı eleştirmemiz onu ciddi şekilde rahatsız etmiş.
Bizim borçlarımızla kafa yoran Ali Rıza’nın sigorta vergi borçlarını bir duysanız, ağzınız açık kalır.
Benim şirketim Konkordato yönetiminde.
Mahkemenin atadığı komiser ödeme sırasına göre borçlarımızı ödüyor.
Yani bizim inisiyatifimizde değil.
Bir de bizim 4 yılda Zonguldak’a verdiği sözleri tutmayan Ömer Selim Alan’ı eleştirmemizin arkasında Ak Parti il başkanı Muammer Avcı olduğunu söylemiş.
Hadi oradan…
O zaman sormazlar mı adama, ‘Sen Muammer Avcı hakkında sayısız iftira ürettin, bunun arkasında Ömer Selim Alan mı var?’ diye.
Biz senin yazdığın kadar sert eleştirilerde bulunmadık Ömer Selim Alan’a…
Ne eşini, ne kızını, ne baldızını yazdık…
‘Kancı’da demedik, ‘balcı’da!
Kıbrıs imasında hiç bulunmadık…
Sahi senin Ömer Selim Alan hakkında yazdığın yazıların arkasında kim vardı?
Eee kişi kendinden bilirmiş işi!
SORUŞTURMAYA GİREN TERLER!
Ali Rıza Tığ’ın eşi Burçin Girgin Tığ’ın hakkında başlatılan bir soruşturma var.
İddia şu ki, Burçin Girgin Tığ mesai saatlerine riayet etmiyormuş.
Müfettişler iddiaları inceliyor.
Kamera kayıtları, HTS kayıtları hepsine bakılıyor.
Ali Rıza Tığ’ın bu süreçten çok rahatsız olduğunu biliyoruz.
Sağı solu arıyor, ulaşamayınca çıldırıyor.
Soruşturmanın başladığı gün köşe yazısından ‘Pusuya düş, Pusulaya düşme’ yazarak bürokratlara adeta göz dağı verdi.
Soruşturmanın sonucunu bizler de merak ediyoruz.
Allah, haketmeden devletin bir kuruşunu kim aldıysa, burnundan getirsin!
SEN GİT BABAN GELSİN!
Yusuf Gülay’ın belediyeye işe soktuğu oğlu bizi aradı.
Annesinin KYK'da işe girdiğini, Kız kardeşinin Alo 170'de işe girdiğini yazdığımız için rahatsız olmuş.
Zonguldak'ta binlerce işsiz genç varken, siz aile boyu kadroları paylaşacaksınız bizim sesimiz çıkmayacak öyle mi?
Ömer Selim Alan’ın referansıyla kurum kurum gezip temizlik ürünü satan, Ak Parti teşkilatlarını dizayn etmeye çalışan Yusuf Gülay'ın bu şehre zerre katkısı yokken, şehre katma değer sağlayan Murat Uzun gibi iş insanlarına kimin güdümünde saldırdığını biliyoruz!
Şimdi bu Yusuf Gülay sağda solda konuşuyormuş, "Oğlum Akın Kavi'yi aradı, bundan sonra yazsın görelim"
Evet oğlun aradı; "Babamı istediğin kadar yaz abi ama beni, annemi, kız kardeşimi yazma lütfen" dedi.
Biz kimsenin özel hayatıyla ilgilenmeyiz ama yanlışa da yanlış deriz!
Merak ediyorsan söyleyeyim oğluna dedim ki; Sen git baban gelsin!
Bekliyorum...