Geçtiğimiz günlerde,
AK Parti Rize İl Başkanı Hikmet Ayar,
Parti binasında düzenlediği basın toplantısında,
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elini rahatlatmak adına istifa ettiğini açıkladı.
Hikmet Ayar, konuşmasında şu ifadeleri kullanmıştı;
''31 Mart seçimlerinde hem İl Genel Meclisi hem de belediye başkanlığı oylarında,
Rize'nin Türkiye birincisi olmasına rağmen kendimizi başarılı addetmiyoruz.
Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan'ın elini rahatlatmak adına
'Bu işi Rize'den başlatalım.'
diyerek il başkanlığı görevimden affımı istedim.”
Hikmet Ayar’ın bu onurlu davranışından sonra,
Adıyaman İl Başkanı Erkan Bulucu bir basın açıklaması yaparak,
Görevinden istifa ettiğini açıkladı.
Adıyaman’da AK Parti adayı,
Tıpkı Zonguldak’ta olduğu gibi büyük bir fark ile seçimi kaybetmişti.
Bakıyoruz bizim Mustafa Çağlayan’dan ses seda yok.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elini rahatlatmak için istifalar gelirken,
Bizim Mustafa kendini kurtarmak için kendisine yakın gazetecinin,
Cumhurbaşkanına ‘dayatmacı’ demesine bile sessiz kalıyor!
Mustafa Çağlayan koltuğu bırakmak istemiyor.
Kolay elde etmedi tabi o koltuğu,
Onun koltuk için verdiği mücadeleyi,
İnanın, Epik fantezi roman serisi olan,
Game of Thrones’de izleyemedik…
Son gece yaşanan trafik,
Erdal Mercimek'in bir gecede yoğunlaşan iş hayatı,
Daha neler neler…
Haliyle zor elde ettiği koltuğu bırakmaya gönlü el vermiyor.
O yüzden dava falan hak getire…
Üzülmez sahasında amatör olarak top oynarken,
Hayal bile edemeyeceği hayatı,
İl başkanı olmasının akabinde yaşamaya başladı.
Çağlayan yakın geçmişte dolmuş ile çarşıya inerken,
Şimdi bindiği lüks arabalara,
Kendisi inanır mıydı?
Ya da spor salonundan daireye çevrilmiş yerde otururken,
Villaya taşındığı rüyasını görse,
Ertesi gün bir yerlerinin açık kaldığını düşünmez miydi?
İşte kısa sürede böyle şatafatlı bir hayat sürmeye başlayan Mustafa Çağlayan,
Sizce, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elini rahatlatmak adına istifa eder mi?
Mustafa Çağlayan görevden alınacağını biliyor.
Şimdiden kendisinin ardından partiyi dizayn etmeyi hedefliyor.
Gittiği takdirde kendi sözünü geçirebileceği bir isme koltuğu bırakmak istiyor.
Kulislerde bu ismin Erdal Mercimek olduğu konuşuluyor.
Yani bunlar aslında AK Parti’nin gücüne güç katmayı değil,
AK Parti’nin gücünü kullanmayı istiyorlar.
Bu uğurda, davaya falan bakmadan,
Önlerine kim çıkarsa yıpratmaya çalışıyorlar…
MESLEĞİNİN EN KEYİFLİ GÜNLERİNİ YAŞIYORMUŞ
Ali Rıza Tığ köşe yazısında, mesleğinin en keyifli günlerini yaşadığı söylemiş.
Kaybettiği gücünü aklınca belli etmemek için kuyruğu dik tutmaya çalışıyor.
Hadi ‘keyifli günlerini’ anladık diyelim.
‘Verimli günlerine’ ne demeli?
Yahu seçimde yaptığın anket çuvalladı.
Belediye başkanı ile valinin görüşmesini yazdı,
Hayal ürünü çıktı.
Hala verimden bahsediyor…
Ali Rıza Tığ meslek hayatının en zor günlerini yaşıyor.
En büyük ekonomik destekçisi Hamdi Uçar gitti.
Ömer Selim Alan gitti.
Mustafa Çağlayan topun ağzında…
Tarihi eser niteliğinde ki matbaasını elinden çıkartamadı.
Vallahi gazete basmaya devam etsen matbaayı ben alırdım.
Ben yıllardır ticaretin içindeyim.
Mal satarken değil, alırken para kazanılır…
Mesela Ali Rıza Tığ batmıştı,
Biz kelepir fiyata televizyonu aldık.
Başkaları sadece lisansa daha fazla para isterken,
Ali Rıza o rakama kurulu televizyonu verdi…
O zaman sadece ekonomisi kötüydü,
Şimdi hem ekonomisi, hem itibarı kötü!
Dün İl Milli Eğitim Müdürü Osman Bozkan’ı diline dolamış,
Neden?
Çünkü muhbirlerinin görev yeri değişti diye!
Valla bir bürokratı Ali Rıza eleştiriyorsa,
Bilin ki doğru yolda.
Haram bulaşmamış,
Baskılara boyun eğmemiştir!
Onun için Osman Bozkan’ı tebrik ederiz.
Şimdi Ali Rıza’nın Milli Eğitimde bilgi alabildiği tek isim var.
Ereğli İlçe Milli Eğitim Müdürü Harun Akgül…
İlden yazılan yazılara kadar tüm bilgileri,
Ali Rıza Tığ’a ulaştırdığı iddia ediliyor.
Geçmişte Ali Rıza Tığ Milli Eğitimi geçim kapısı haline getirmişti.
Ahlaksızlık yapanların bilgisi dakikasında Ali Rıza’ya gidiyor,
Ali Rıza ise bu bilgileri kullanarak ahlaksızlardan para alıyordu.
Örneğin kömürlükte basılan yönetici!
Artık o dönemler geçti…
Şehri yönetenler Ali Rıza’ya taviz vermiyor,
Bürokratlar ondan korkmuyor!
Yani istediği gibi at koşturamıyor.
Bunun kuyruk acısı ile kıvırıyor…
Bunlar Ali Rıza’nın kötü günleri,
Daha kötü günleri ise yakında…