1948 yılında Çatalağzı beldesinde kuruldu.

Bırakın bölgeyi, ülkenin en büyük sanayi yatırımlarından biriydi.

Yurt dışından gelen devlet temsilcileri Çatalağzı Termik Santrali’ni inceliyordu.

Zonguldak’ın belki de altın çağlarını yaşadığı bir dönemdi.

43 sene boyunca Anadolu'yu aydınlatan ÇATES,

Ekonomik ömrünü 1991 yılında tamamladı.

Ardından, aynı yıl devreye alınan ÇATES B, elektrik üretimine başladı.

Takvimler 2014 yılını gösterdiğinde özelleştirme kararı çıktı.

Yıllık 1,78 milyar kilovat elektrik üretimi yapılan santral,

Yaklaşık 758 milyon TL karşılığında özelleştirilecekti.

Bu rakam 368 milyon 460 TL yıllık cirosu olan ÇATES’in 2 yıllık cirosuna eşitti.

ELSAN firması ihale kazandı,

Artık ÇATES’in ve 104 dönüm arazinin yeni sahibi olmuştu.

Özelleştirmenin ardından ELSAN firmasına yıllarca filtre konusunda tolerans tanındı.

Bacalarında filtre bulunmadığı gerekçesi ile santral mühürlendi.

Biz yıllarca ÇATES’in tozunu dumanını soluduk.

Neden?

Yerli kömür akıyor Zonguldak ekonomisine katkı sağlıyor diye…

Geçtiğimiz günlerde ÇATES,

Revizyon ve stok sahalarının doluluğunu bahane ederek,

Yerli üreticiden taş kömürü alımını 9 gün süre ile durdurmuştu.

9 günün ardından ÇATES süreyi uzattı.

Hala yerli üreticiden kömür alımı yapmıyor.

ÇATES’in şehre tek katkısı, yerli üreticiye yaptığı katkı,

Şimdi onu da durdurdu…

Daha fazla kar edebilmek için rotayı Amasya’ya kırdı.

Böyle giderse,

Yerli kömür üreticileri büyük sıkıntı çekecek,

Bu sıkıntı kent ekonomisinde domino etkisi yaratacak.

Olan Zonguldak’a olacak!

Belki ÇATEŞ ve EREN Enerji daha fazla kar edecek fakat,

Zonguldak’a kalan ise ağır metalleri solumak olacak!

Biz şimdi ÇATES’e bunun gibi eleştirileri yapıyoruz diye,

Firma tarafından üzerimize avukat ordusu yollandı.

100 Bin TL tazminat istemiyle dava açıldı.

Çünkü bizi susturmak istiyorlar…

Eleştiriye teamülleri yok!

Allah’tan yüce yargı,

Kapitalizmin şımarık çocuklarına taviz vermiyor!

MUSTAFA ÇAĞLAYAN’A AYAR VERİLMELİ

AK Parti Rize İl Başkanı Hikmet Ayar,

2019'de Rize'de 18 belediyenin 14'ünü,

31 Mart 2024 yerel seçimlerinde ise 13'ünü kazandığını belirterek istifa etti.

Hikmet Ayar açıklamasında;

“31 Mart seçimlerinde,

Hem İl Genel Meclisi hem de belediye başkanlığı oylarında,

Rize'nin Türkiye birincisi olmasına rağmen kendimizi başarılı addetmiyoruz.

Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın elini rahatlatmak adına

'Bu işi Rize'den başlatalım' diyerek.

İl başkanlığı görevimden affımı istedim.”

Hikmet Ayar’ın bu onurlu çıkışı karşısında aklımıza Mustafa Çağlayan geliyor.

Mustafa Çağlayan’ın il başkanlığında girilen 31 Mart seçimlerinde,

25 Belediyenin yarısından fazlası kaybedilmiş,

8 İlçeden sadece ikisini kazanabilmiş,

Merkezde desen tarihi fark yemiş,

Hala yüzü kızarmadan kendini aklamaya çalışıyor!

Rize İl Başkanı ‘Cumhurbaşkanımızın elini rahatlamak’ için derken,

Mustafa Çağlayan kendine yakın gazetecilerin,

Seçim sonuçlarıyla ilgili faturayı Cumhurbaşkanına çıkartmasına göz yumuyor.

Hikmet Ayar Rize İl Başkanlığına gelmesinin ardından villa sahibi olmadı,

Lüks araçlara binmeye başlamadı.

Şimdi sorsan Mustafa Çağlayan dava adamı değil mi?