Gün geçmiyor ki, insanlık onurunu ayaklar altına alan yeni bir skandalla karşılaşmayalım. YENİDOĞAN ÇETESİ olarak bilinen bu vahşet, sadece bir suç değil, aynı zamanda toplumun vicdanını yaralayan bir utanç kaynağıdır. Türkiye'de yaşanan bu dehşet verici olay, derin bir tepkiyi gerektiriyor. Artık sadece futbol maçlarındaki sevinçlerde değil, insan hayatının değerinde de ayağa kalkmalıyız.
BEBEKLERİ KURBAN EDEN BİR ÇETE
21 bebekten bahsediyorum. Bu çete, sağlıklı yenidoğanları Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan para almak için yoğun bakıma yatırıyor ve besleyip sonra öldürüyor. Soruşturmayı yürüten savcılar bile tehdit ediliyor. Olayların gelişimi ise tam bir kabus. Acil durumdaki bebekler, anlaşmalı hastanelere sevk ediliyor. Bu süreç, çeteye bağlı 112 Acil Çağrı Merkezi çalışanları tarafından yürütülüyor. Bebeklerin durumu olduğundan daha ağır gösterilerek yatışları sağlanıyor. Hastaneler, maddi çıkar sağlamak için bu durumu istismar ediyor. Tedavi giderleri artırılıyor ve SGK’dan yüksek ücretler tahsil ediliyor. Yenidoğan bakım üniteleri, adeta bir ticarethane gibi kullanılıyor ve bu nedenle birçok bebek enfeksiyon kapıyor.
SERİ KATİLLERDEN DAHA KORKUNÇ BİR DURUM
Bu durumu düşündüğümüzde, 140 bin lira için bebekleri öldüren bu insanların ne kadar acımasız olduğunu anlayabiliyoruz. Artık bu insanlar, sıradan seri katillerden öte, organize bir suç ağı haline gelmişlerdir. Vicdan, ahlak, din, iman; hiçbir değer kalmamış. Bu durum, Türkiye’nin her yerinde normalleşmeye başlaması ise başka bir duyarsızlığın göstergesi.
DUYARSIZLIĞA SON VERİLMELİ
Böyle bir gaddarlığın yaşandığı bir toplumda, sadece evlerimize kapanıp ağlamak yetmez. Ortalığın yıkılması ve bu vicdansızlık karşısında ciddi önlemler alınması gerekiyor. Para kazanmak için bebek öldürmek ne demek? Bu durumda hastanelerin kapatılması yetmez; bu insanların malına, mülküne el konulması şart. Plansız ve duyarsız bir toplum haline gelmemiz, bizi insanlığımızdan uzaklaştırıyor.
İDAM CEZASI ZAMANI GELDİ
Bu kişiler idam edilmeli mi? Türkiye'de idam cezasının uygulanması gerektiğini savunanlardanım. Mevcut yasalar, bu tür suçların önüne geçemiyorsa, daha ağır cezalar getirilmesi şart. Yasalar, içinde bulunduğumuz dönemin ruhunu yansıtmalı. Bu suçları işleyenlerin yaşama hakkı savunulamaz. Evet, insanlık onurunu korumak önemli, ancak bir annenin evladını kaybetmesi durumunda ne yapılacak?
Artık bu tür vahşetlerin önüne geçmek için toplum olarak harekete geçmeliyiz. Bu dehşet karşısında sesimizi yükseltmeli ve gerekli adımları atmalıyız. Geleceğimiz, bu tür çetelerin yok edilmesine bağlıdır.