Zonguldak geçtiğimiz hafta bir doğal afetle sarsıldı.
Hala yaraları sarma çalışmaları devam ediyor.
Fırtına Ereğli’de koca gemileri alıp karaya vuracak kadar kuvvetliydi.
Metrekareye düşen yüzlerce kilogram yağış da cabası.
Bizler afetin ardından bu satırlardan, Ereğli’de yaşanan alt yapı sorununa dikkat çektik.
Halil Posbıyık’ın ‘Aşkım’ dediği Ereğli’ye, nasıl böyle duyarsız kaldığını sorduk.
‘Afet zamanı siyaset olmaz, hele bir yaraları saralım sonra konuşalım’ dedik.
Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, dün çıktı;
‘Şu anda Ereğli’de siyaset yapanın gözü çıksın’ dedi.
‘Siyasetin zamanı değil, birlik beraberlik içinde olmamız gereken bir zaman.’ dedi.
Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan’da bugün çıktı;
“Doğal afetin siyaseti olmaz!..” dedi.
Çok değil bir gün önce,
‘Afet zamanı siyaset olmaz’ diyen Halil Posbıyık var ya;
Bugün çıktı, CHP’den aday adayı olduğunu açıkladı.
El insaf yahu,
Aceleniz neydi sayın Posbıyık?
Daha denizden çıkarılamayan cesetler var.
Daha elektrik verilemeyen köyler var.
Dükkanını açamayan esnaf var!
Halbuki CHP’de aday adaylık başvuru süreci 28 Kasım’a kadar devam ediyor.
Şimdi bunun adı afet zamanı siyaset yapmak değil mi?
Daha dün, ‘Birlik beraberlik içinde olmalıyız’ diyen Halil Posbıyık bugün makamına topladı gazetecileri,
Aldı kılıcı eline;
‘ERDEMİR yapması gerekeni yapmadı’ dedi.
‘DSİ dereyi kapattı’ dedi.
Krizin felakete dönmesinin nedeni olarak, kentin plansız altyapısını gösteren Ereğli TSO Başkanı Arslan Keleş’e;
‘Aklı evvel, sen git Ticaret Odasına sahip çıksana, çıkamıyorsun’ dedi.
Bugün Ak Parti Zonguldak teşkilatı, Halil Posbıyık’a geçmiş olsun ziyaretinde bulunmuşken,
Halil Posbıyık çıktı iktidarı hedef aldı.
Bir günde böyle bir tornistan görülmedi.
‘Afet zamanı siyaset yapanın gözü çıksın’ diyen Posbıyık,
Bugün önce aday adaylığını açıkladı, ardından kendisi hariç herkesin yaşananlarda bir hatası olduğunu söyledi.
Utanmasa, fırtınayı ERDEMİR çıkarttı,
Dereyi Aslan Keleş taşırdı diyecekti.
Kapısına güvenlik koyduğu, sırça köşkünden Ereğli’yi yönetmeye çalışan Posbıyık’ın artık vadesi doldu.
Esnaf sponsorluğunda yaptığı festivalden başka bir numarası kalmadı.
Maske düştü kel göründü.
Öfke haliyle, yaşanan krizin sorumluluğunu başkalarına atmaya çalışan Halil Posbıyık, yaz aylarında plajda sefa sürerken, böyle bir fırtınanın olabileceğini hiç düşünmemişti belki de.
Yakasında sosyal medya fenomenlerinin kullandığı mikrofon,
Yüzünde gülücükler ile aday adaylık başvurusu yapan Posbıyık,
Miting havasında yaptığı basın toplantısında topu taca atmaya kalkıştı.
Sonra da çıktı Devletten para istedi.
Halil Posbıyık giderayak, TEKAY firması ile afetin yaralarını sarmak isteyebilir.
TEKAY doğrudan temin ile yaptığı işlerle kimin yarasını sarar, takip edip göreceğiz!

KAÇ EŞEK TEPİNECEK?
İki laf söylemiştim!
Tepkide bulunmuşlar...
Ben atlara demiştim, eşekler alınmış!
Biliyorum "çüş" desem, hepsi birden sinecek!
Dur bakalım bu sefer kaç eşek tepinecek?
Bizim bu 20 milyonluk araçlara binen nayloncular paniklemiş.
Çarkın içinde bulunanlardan sular seller gibi bilgi akıyor.
Kısa yoldan kazanılan paralar,
Her ihalenin altından çıkmalar,
Eşin dostun üzerine alınan mülkler, akaryakıt istasyonları…
Belli ki ileride yapılacak bir operasyondan korkusuna servetlerini kaçırma peşindeler.
Devleti çalma üzerine kurulan bu çarka birileri çıkar çomak sokar elbet.