AK Parti il başkanlığına vekalet eden Mustafa Çağlayan, tatil için Antalya’ya gitmiş.
Asgari ücret ile villa alabilecek iktisadi başarıyı gösteren Çağlayan’a, tatil parasını nereden bulduğunu soracak halimiz yok.
Fakat gittiği araçla ilgili sıkıntılar var.
Daha önce yazmıştık, Mustafa Çağlayan amcasının oğlunun üzerine aldığı engelli aracı ile geziyor.
Tatile de işte bu araç ile gitmiş.
Amcasının engelli oğlu, Asma’da evinden çıkamazken,
Devletin engelliler için ÖTV almadığı, 5 yıl MTV ödemediği araçla, Mustafa Çağlayan Antalya’da tatil yapıyor.
Nereden geliyor bu keyif!
Devlet o aracı Mustafa Çağlayan’a makam aracı olsun diye muafiyetli satmadı ki!
Asma’nın tepesinde oturan engelli vatandaş rahatça ulaşım sağlasın diye muafiyet sağlandı.
Villa alacak parayı bulan Mustafa Çağlayan, neden kendine bir araba almıyor?
Ahmet Yılmaz bu konuya da bir el atarsa, Çağlayan’ın amcasının oğlu için iyi olur.
Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 53. maddesi, 3. fıkrası uyarınca; özel tertibatı olmayıp, engellilik derecesi % 90 ve üzeri olan malul ve engelliler tarafından ÖTV muaf olarak bizzat ithal edilen araçların;
Araç sahibi engelli kişinin eşi, kanuni mümessili ile üçüncü dereceye kadar kan ve sıhri hısımlarından bir sürücü veya noterce düzenlenmiş iş akdine bağlı olarak istihdam edilen bir sürücü tarafından kullanılması zorunludur.
Fakat ruhsat sahibi yanında olmak şartıyla.
Yani yönetmelik der ki;
Sen bu araç ile, ruhsat sahibi engelli bireyi taşıyabilirsin!
Bizim İl Başkanı ne yapıyor?
Çoluk çocuk atlıyor arabaya, tatile gidiyor.
Tatile gitmediği günlerde ise, eşi işe gitmek için kullanıyor bu aracı.
Yani araç herkese hizmet ediyor,
Bir tek, ruhsat sahibi olan engelli bireye hizmet etmiyor.
Geçmişte kendi rahatsızlığından dolayı, engelli raporu alan ve o rapor ile araç alan İl Başkanı Zeki Tosun’u hatırlıyorsunuz değil mi?
İşte onun için neler neler yazmışlardı…
İşin komik tarafı ne biliyor musunuz?
Bunları yapan Mustafa Çağlayan, çıkıp Muammer Avcı’nın aracını nereye park ettiğini haber yaptırıyor!
Muhalefet cenahını temsil ettiğini iddia eden gazeteciler ise bu konuyu görmezden geliyor.
Zonguldak öyle bir şehir ki,
Karı koca çalışan il müdürünün aldığı araba haber oluyor,
Mustafa Çağlayan’ın aldığı villayı kimse görmüyor!
Biri de çıkıp; ‘Nerden geliyor bu Değirmenin suyu’ demiyor.

İŞE NİYE GELMEDİN!
Geçmişte Ali Rıza Tığ, Elmas TV’de altımda çalışmak istemişti.
Biz de, buyur gel altımızda çalış dedik!
Sonra sigorta girişini yaptık.
Gelip altımızda çalışmayı kabul etti ama hep bizi oyaladı.
Bugün geleceğim, yarın geleceğim…
Bir türlü gelmedi…
Hep bir naz.
Bir tek Batuhan Karamalak ile ilgili bir haber yazıp bize attı o kadar.
Onun dışında ancak boş vaatler.
Biz de sektörde yeniyiz haliyle,
Bunu bir şey sandık!
Yanılmışız…
4 ay bekledik biz bunu, ne geldi ne çalıştı.
Sonra verdik çıkışını.
Çalışmayan adam ile ne işimiz olur!
O dönem altımızda çalışmak için can atan Ali Rıza, şimdi bizi SGK’ya şikayet etmiş.
Ekonomik durumunun çok kötü olduğunu biliyoruz ama bu kadarını tahmin etmezdim.
Önce Bartın’daki gazetesini satmak için,
Sonra Televizyonu satmak için,
Nasıl birilerinin kapısında yatıyorsa, 
Şimdi de hurda matbaasını satmak için birilerinin kapısında yatıyormuş!
Ali Rıza bizde bir gün olsun çalışmadı.
Hep oyaladı,
Ama şimdi maaş alamadım diye şikayetçi.
Aslında tam Ali Rıza’lık bir hareket.
Bizi 4 ay, altında çalışacağım diye kandırdı, şimdi maaş diye dileniyor.
Önce maaşı hak etmen gerek.
Gelip altımda çalış, maaşını vereyim!
Siz ailecek işe gitmeden maaş almaya alışmışsınız!