Elmas Televizyonu ailesi olarak kamu yararına yapmış olduğumuz haberler ile yolsuzlukları gün yüzüne çıkarmakla birlikte haramzadelerin de önüne bir dağ gibi dikiliyoruz.
Bu dik duruşumuz kiminin hoşuna gidiyor, kiminin de zoruna.
Biz belediye başkanının yolsuzluğunu yazıyor gün yüzüne çıkartıyoruz.
“İşte belge, işte tanık” diyoruz!
Ertesi gün milletvekilleri o başkanla fotoğraf çektirmek için birbiri ile yarışıyor.
Biz belediye başkanının kendi çıkarları doğrultusunda çalıştığını, belediyeyi zarara uğrattığını söylüyor, tanıkları konuşturuyoruz!
Ses satılık kalemden geliyor.
Namusu aldığı avanta kadar olan bu satılık kalem belediye başkanının sekreteri ile ilişkisini yazması üzerine avantayı cebe indirince namuslu gazeteci olduğunu zannediyor.
Milletin baldızını yazarak kazandığı parayı helal zannediyor.
Yapmış olduğu algılarla kendisini besleyen siyasetçileri koruyunca şerefli olduğunu zannediyor.
Kendi hayatına bakmadan insanların özel hayatını yazınca onurlu olduğunu zannediyor.
Köşe yazılarında algı yapmaya çalışınca kendini çok zekalı zannediyor.
Kendi eşine bakmadan, başkasının eşini yazınca kendisini namuslu zannediyor.
Belediye Başkanının okey masasında yancılık yapınca kendisini adam zannediyor?
Çakalların hükmü aslanlar sahaya inene kadardır.
Şimdi bir aslan sahaya indi!
Şimdi çakallar, tilkiler ve namusu aldığı avanta kadar olanlar düşünsün.