6 Mart günü genel başkanları cumhurbaşkanı adayı olarak açıklanan Cumhuriyet Halk Partililer için 12 Mart Pazar günü de ayrı bir öneme sahipti.
Partinin Merkez Yönetim Kurulu (MYK) ile Parti Meclisi (PM) birbiri ardına toplantılarını yaptı.
*
*
Örgütlerden Sorumlu Başkan Yardımcılığı görevi bir yana, Salıcı’ya ayrı bir görev daha verilmesi, dün akşam örgütler arası telefon trafiğini kilitledi.
MYK’nın aldığı son karara göre, partide milletvekili adayı olmayı düşünen aday adayları, önce dört kişiden teşekkül eden kabul kuruluna kendini kanıtlamak zorunda. Faik Öztrak, Bülent Kuşoğlu ve Selin Sayek Böke’nin yer aldığı o kurulun içinde Salıcı da var. Geçtiğimiz genel seçimlerde olduğu gibi yine bu dörtlünün onayından geçecek aday adayları önce MYK’da ardından da PM’de görüşülecek, ancak kimlerin aday sıralamalarına girebileceği konusunda son ve nihai kararı Genel Başkan Kılıçdaroğlu verecek.
Kılıdaroğlu’nun da en büyük ve tek kazanımı bu.
Aday listeleri ile ilgili son kararı kendisinin verebilecek olması…
*
Unutmadan hatırlatayım; öğretmen, savcı… gibi kamu görevlisi olanlarla partiden belediye başkanı, belediye meclis üyesi ya da il genel meclis üyesi gibi görevlerde bulunan partililerin, milletvekili aday adaylığı başvurusu yapabilmeleri için 16 Mart Perşembe günü 17.00’ye kadar görevlerinden istifa etmeleri gerekiyor. Yani CHP’nin bu yöndeki tarih belirlemesi, YSK’nınkinden farklı. 
*
12 Mart günkü toplantıda CHP MYK’sının, aday adayları arasında önseçim yapılmasına gerek olmadığı yönünde karar aldığını da belirtelim. Bu da çok önemli. Önseçim bekleyenler boşuna beklemesinler.
*
Bir başka önemli ayrıntı, daha önce, partinin mevcut milletvekillerinden 35’nin yeni yasama dönemi için de aday olması yönünde temenni kararı alınması, bu sayının daha sonra 68’e yükseltilmesi. Bu sadece bir tavsiye… Netlik yok. 
Bu demek oluyor ki birçok mevcut milletvekilini 14 Mayıs’ta da karşımızda aday olarak görebiliriz.
Ne kadar garip, değil mi?
*
Milletvekili aday adayları arasında önseçim yapılmasının gerekli olmadığı yönünde karar alan MYK, aday adaylarını görüşmek üzere tek bir toplantı yapacak ve 81 ilin tüm adaylarını o tek toplantıda belirleyecek. MYK’dan çıkan listeler önce PM, ardından da Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun onayına sunulacak.
*
Şu detaya dikkat: CHP, aralarında Kastamonu, Erzurum, Bayburt gibi illerin olduğu tam 40 ilde Millet İttifakı’nın diğer partileriyle ortak listede seçime gidecek. Bu iller arasında Zonguldak yok.
*
Taban şu soruyu soruyor: Kılıçdaroğlu, ağırlıklı olarak mevcut milletvekilleriyle bu mücadeleye çıkacaksa, parti içi demokrasiden nasıl söz edilebilecek? Örgütlerin büyük çoğunluğunun yaka silktiği Oğuz Kaan Salıcı’nın onayı olmadan listeye giremeyecek aday adayları dikkate alındığında Kılıçdaroğlu nasıl mutlak başarıyı sağlayabilecek?
Dahası şu: Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığı seçimini kazansa dahi, bu MYK yapısı ve seçim koordinasyonu ile milletvekilliği seçimlerinde hüsrana uğrar ve meclis çoğunluğunu elde edemezse…?
*
Ben Salıcı düşmanı falan değilim; ancak, aşiret liderlerinin bile; “Biz Kılıçdaroğlu’nun yanındayız; buna rağmen Salıcı’yı istemiyoruz.”, diyebildikleri dönemde, ben de bunu diyebilirim, diye düşünüyorum.
Bunu söyleyebilmek için kanaat önderleri toplantısı falan yapılmasına gerek var mı?
*
CHP tabanının geniş bir kesiminin hazmedemeyeceği nokta, MYK’yı oluşturan isimlerin görevlerinde devam etmesi, partiden ayrılan Muharrem İnce’nin iddia, tespit ve rahatsızlıklarında haklı olduğunu ortaya çıkarması.
Adama diyecek söz kalmadı!
“İnce boş konuşmuyormuş.”, dedirttiler.
Nasıl haklı çıkmasın İnce? Bülent Kuşoğlu gibi, partililerinin telefonlarına çıkmayan biri bile milletvekili adaylarının kimler olacağı konusunda karar sahibi olacak.
*
Üç dönemdir bu partinin örgütlerine tek bir yeni üye kazandırdığına çoğu kişinin inanmadığı Milletvekili Ünal Demirtaş’a bir kez daha gün doğdu. Emin olun; Demirtaş Zonguldak’tan aday gösterilmese de Ankara’dan mutlaka aday listesine girecektir yine. 
Salıcı sağ olsun!
Zonguldak’ın birinci sırası ise, Deniz Yavuzyılmaz’ın bakan gösterilmesi ya da Ankara gibi bir metropolden aday gösterilmesi ihtimali düşünülürse, Mehmet Haberal’ın işaret edeceği aday adayına teslim edilir. İkinci sıra Ereğli’ye verilir; diğer sıralar için de yedi ilçe birbirini yer, durur.
*
Esas söylenmesi gerekeni söylemeye korkan CHP’lilerin yaşadığı bir memlekette bu tahminleri sıralamak da zor; ancak tahminden değil gerçeklerden bahsetmek gerekirse CHP’nin bugünkü hali zaten vahim Zonguldak’ta.
Yakın bir zaman önce CHP’nin genel merkezinin ile birkaç sosyolog gönderdiği ve o sosyologların da bir kamuoyu araştırması yaptığı söyleniyor. O araştırmaya göre CHP, bugün için Zonguldak’tan ikinci milletvekilini bile çıkaramıyor.
Taban, genel merkezlerinin bunun hesabını sormasını beklerken tam tersi olacak; hem milletvekili hem de bazı ilçe örgütleri ödüllendirilecek.
Örneğin; Alaplı’da yokları oynayan, tek bir öbek çalışması bile yapmayan ilçe örgütüne, Belediye Başkanı Nuri Tekin’in hatırına hiç ses edilmiyor. 
Bir gün birileri patlayacak; buna emin olun!
*
Kılıçdaroğlu’nun adaylığının açıklandığı gün göstermelik bayram havasına giren CHP’de birçok şey doğru gitmiyor.
Millete seslenirken hak-hukuk-adaletten bahseden genel başkan, tabanın sesine kulaklarını tıkmaya devam ederek parti içi hakkı ve parti içi demokrasiyi yok kabul ediyor.
Olmuyor!
*
Bakalım 13 Mart Pazartesi günkü toplantı neler getirecek karşımıza. 
Bekleyip görelim.