İstanbul'da Özel Eyüpsultan Final Akademi Anadolu Lisesi'nin müdürü İbrahim Oktugan'un bir silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmesi, ülke genelinde büyük bir infiale yol açtı. Irak uyruklu Y.K, okuldan disiplin suçu nedeniyle atılmasının ardından müdürü vurduktan sonra olay yerinden kaçtı ve kısa sürede yakalandı. Zanlının cinayeti planlayarak işlediği belirtiliyor.
Cinayet haberi duyulduğunda öğretmenler ve eğitim sendikaları hızla tepki gösterdi. Sendikalar cinayeti kınarken, eğitim çalışanları da ülkenin birçok yerinde iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Kdz. Ereğli'de yapılan bir basın açıklamasında, eğitim camiasının maruz kaldığı şiddetin kökenine dikkat çekildi. Üç sendika temsilcisi Mahir Ersöz, Taygun Öztürk ve Kamil Aydın'ın ortak bildirisi, eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin nedenlerini ele alarak, Milli Eğitim Bakanlığı ve hükümetin politikalarını eleştirdi.
Bildiride, Milli Eğitim Bakanlığı'nın eğitim emekçilerine yönelik söylem ve yaklaşımlarının, öğretmenlerin veliler ve öğrenciler karşısında zayıf bırakılmasına yol açtığı belirtildi. Bu durumun, öğretmenlerin hedef alınmasını kolaylaştırdığı ve okullardaki şiddetin artmasına zemin hazırladığı vurgulandı. Bildiride, bakanlığın CİMER uygulamasını öğretmenlere karşı bir tehdit unsuru olarak kullandığına dair eleştiriler de yer aldı.
Açıklamada, öğretmenlerin toplumun temel taşları olduğu, geleceğin inşasında kritik bir rol oynadığı belirtilerek, öğretmenlere yapılan her saldırının toplumun tamamına yapıldığı ifade edildi. Ayrıca, eğitim emekçilerinin ve okulların güvenliğinin sağlanması için acil önlemler alınması çağrısında bulunuldu. Okullarda şiddeti önlemek için somut adımların atılması ve yeni yasaların çıkarılması gerektiği belirtildi.
Ortak bildiride yer alan bazı talepler şunlardı:
Milli Eğitim Bakanlığı, eğitim çalışanlarının can güvenliğini sağlamak için acilen harekete geçmelidir.
Şiddeti önlemek için somut bir eylem planı hazırlanmalı ve uygulanmalıdır.
Şiddet olaylarına karışanlar caydırıcı bir şekilde cezalandırılmalıdır.
Tüm okulların güvenliği, özel veya devlet okulu fark etmeksizin, derhal sağlanmalıdır.
Şiddeti teşvik eden televizyon programları ve içeriklerin denetimi artırılmalıdır.
Müfredat, şiddetin yanlışlığını vurgulayan ve toplumsal yaşam becerilerini geliştiren derslerle güçlendirilmelidir.
Son olarak, öğretmenler ve eğitim emekçileri, can güvenliklerinin olmadığı bir eğitim sistemini kabul etmeyeceklerini belirterek, okullarda şiddetin sona ermesi için gereken adımların atılmasını talep etti.
