HABERDE İNSAN

“KÖMÜR OCAĞINDA İNSANLIĞI YAKTILAR”

Zonguldak’ta kaçak maden ocağında önce darp edildiği ve daha sonra yakılarak öldürüldüğü iddia edilen Afgan vatandaş Vezir Mohammad Nourtani'nin ölümü adeta Türkiye’nin gündemine oturdu.

Ulusal medyada isminden sıkça söz ettiren Sözcü Gazetesi yazarı İsmail Saymaz konuyu köşe yazısına taşırken “Kömür ocağında insanlığı yaktılar” dedi.
İşte İsmail Saymaz’ın o köşe yazısı…
“KÖMÜR OCAĞINDA İNSANLIĞI YAKTILAR” 
Avusturalya'nın, İsveç'in, Rusya'nın ve Balkanların uyuşturucu baronları Türk vatandaşlığı satın alarak, Türkiye'yi suç cennetine çevirirken…
Ülkesindeki savaştan kaçarak, Türkiye'ye sığınan Afgan işçiler sömürü cehenneminde canlı canlı yakılıyor.
Zonguldak'ta kaçak kömür ocağında çalışan Vezir Mohammad Nourtani'nin feci sonu, insan onur ve haysiyetinin nasıl alçakça çiğnenendiğini gösteriyor.
VAGON KAZASI MI?
50 yaşındaki Nourtani, eşi ve ailesiyle Zonguldak'a yerleşerek,  Hakan Körnöş ve Enver Gideroğlu'nun Kilimli Gelik'te altı yıldır kaçak olarak işlettikleri kömür ocağında iki hafta önce işe girdi. Günlüğü 900 TL'ye vagoncu olarak çalışmaya başladı.
İddiaya göre Nourtani, 9 Kasım akşamı vagon çarpması sonucu ağır yaralandı.
İşçi Sercan Kayabaş anlatıyor:
“Mohammad'i sırtı üstü yatar vaziyette gördüm. Koşup yardım istedim. Alaattin Çayırlı, kalp masajı yaptı. Nefes alıp veriyordu. Vagonun üstüne koyarak, hava alması için dışarıya çıkardık.”
Gideroğlu, ortağı Körnöş'ü çağırdı.
“Acil ocağa gel” dedi.
Körnöş ve dayısının oğlu Ahmet Aydın, ocağa geldi.
Can çekişen Mohammad'in başında toplanarak, “Ne yapalım” diye konuştular.
Gideroğlu, “Adamı hastaneye götürürsek ocak kapatılır” dedi.
Körnöş, “Ben de cezaevinden çıkamam” diye ekledi.
Diğerleri ise itiraz etti.
NEFES ALIYORDU
İddiaya göre Körnöş, “Arabanın arkasına koyalım. Hastaneye götürürüz. Sorumluluk bizde. İşinize bakın” dedi. Yola çıkarken, Kayabaş'ı “Bu olayı başka yerde anlatmayacaksın. Anlatırsan seni vururum” diye tehdit etti.
Mohammad battaniyeye sarıldı.
Körnöş'ün arabasının bagajına yerleştirildi.
Kayabaş “Bagaja yüklediğimizde Afgan nefes alıyordu. Hırılıltılı nefesi devam ediyordu” diyor.
BEŞ LİTRE BENZİN
Aracı Körnöş kullandı.
Beraberinde Gideroğlu ve Aydın vardı.
Körnöş, ifadesinde ortağı Gideroğlu'nu suçluyor.
“Ya hastaneye ya da jandarmaya haber verelim” dediğini fakat Gideroğlu'nun “İkimizin de sabıkası var” diyerek, izin vermediğini iddia ediyor.
Aydın'a göre hastaneye gitme yönünde herhangi bir karar almamışlardı.
İlkin içki içtiler.
Ardından beş litre benzin aldılar.
Daha sonra ormanda yol kenarında durdular.
Aydın, anlatıyor:
“Bagajdaki maktülü yere indirdik. Üçümüz taşıyarak 6-7 metre ileri götürdük. Enver, bataniyeyi Afgan'ın üzerinden aldı. Hakan benden benzini istedi. Ben de benzin bidonunu getirdim. Hakan benzini Afgan'ın üzerine döktü. Bana ‘Çakmağı çak' dedi. Ben de onun talimatıyla çakmakla ateşi yaktım. Afgan yanmaya başladı. Geldiğimiz araçla üçümüz geri döndük. Afgan'ı daha önce tanımıyordum.”
EŞYALARI DA YAKILDI
Dönüşte, bir buçuk litre daha benzin alarak, Mohammad'i sardıkları battaniyeyi yaktılar.
Katiller kaçak maden ocağını arayarak, “Afgan'ın kıyafetlerini yakın” diye emir verdi.
Eray Demiro, eşyaları sobaya attı.
Kayabaş da delil bırakmammak için güvenlik kamerasının yönünü çevirdi.
Mohammad'ın yanık cesedi Zonguldak merkeze bağlı Baştarla Mahallesi Kırat Mevkisi'ndeki ormanlık alanda bulundu. Kafasında ve bedeninde kırıklar saptandı.
Aydın, Körnöş ve Gideroğludün tutuklandı.
BİR HAFTA ÖNCE KAPATILMIŞ
MHP'nin eski Gelik Belde başkanı olan Körnöş'ün yaralama ve silah yakalatmaktan sabıkası var.
Zonguldak'ta kaçak madencilik o denli olağanlaşmış ki…
Körnöş, ifadesinde açık açık, “Geçimimi kaçak maden ocağında çalışarak sağlamaktayım” diyor.
Hatta Körnöş, aynı maden sahasında başka kaçak ocağının daha olduğunu ifade ederek, “Kömür çıkmadığı için kapattım” şeklinde konuşuyor.
Bu arada Türkiye Taşkömürü Kurumu, Orman İşletmesi Genel Müdürlüğü ve jandarma ekipleri ocağı bir hafta önce kapatmışlar. Fakat tekrar aktif hale getirilmiş.
Mohammad, madendeki tek Afgan da değil, üstelik…
Kayabaş'ın ifadesinden:
“Kaçak maden ocağında benimle birlikte yedi kişi çalışmaktadır. Biri rahatsızlanan Afganlı Mohammad, Afganlı Ahmet, Afganlı Hamit…”