Genel

"Kendini koruyamayan polis, toplumu nasıl koruyacak?"

Türkiye Polis Emeklileri Sosyal Yardım Derneği Zonguldak Şube Başkanı Hayrettin Gezer, polise yönelik saldırının her geçen gün arttığına dikkat çekti. Gezer, açığa alma veya ihraç edilme korkusu yaşayan polisin, silahlarını kullanmaktan çekinir hale geldiğini ifade etti

Türkiye, son günlerde yaşanan saldırılarla sarsılıyor. Beyoğlu’nda bir polis memuru, bir cani tarafından bıçakla saldırıya uğrarken; Tuzla’da dolandırıcılık suçundan aranan bir şüpheli, çatışmada bir polisi yaraladı. Edirne’de bir maçta alkollü bir kişi, polise yumruk atarken, Gaziantep’teki hırsızlık olayında ise bir polis ekibi, teslim olmayı reddeden suçlularla çatıştı. Konya'nın Selçuklu ilçesinde ise, yardım çağrısına giden polis memuru Mustafa Topuz, 7 bıçak darbesiyle ağır yaralandı. Olayın ardından 33 suç kaydı bulunan saldırgan Emre Köroğlu, vurularak yakalandı. Bu durum, polis memurlarının saldırı anında etkisiz hale getirme yetkilerinin sorgulanmasına yol açtı.

Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'na göre, polisler "meşru müdafaa" kapsamında silah kullanma yetkisine sahip. Ancak birçok polis, silahlarını kullanmaktan çekinirken, açığa alma veya ihraç edilme korkusu yaşıyor.

Türkiye Polis Emeklileri Sosyal Yardım Derneği Zonguldak Şube Başkanı Hayrettin Gezer, bu durumun acilen ele alınması gerektiğini söyledi. Gezer, “Kendini koruyamayan bir polis, çevresini koruyamaz” diyerek, polis memurlarının sürekli eğitime tabi tutulması ve yasal düzenlemelerin gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Polisi koruma adına yapılan yasal düzenlemelerin yetersizliği, memurların motivasyonunu düşürüyor ve toplumsal güvenliği tehdit ediyor.

Ülke genelindeki bu tartışmalar, polislerin güvenliği ve toplum güvenliği arasındaki dengeyi yeniden sorgulamamıza sebep oluyor. Türkiye, acil önlemler almazsa, bu tür olayların devam etmesi kaçınılmaz görünüyor.

(Haber-Ercan Demir)