İşte Mustafa Uysal'ın o yazısı;
KANTİNDE FARELER CİRİT Mİ ATIYOR?
Burası daha önce kaleme aldığım Zonguldak ve İlçelerinin en yüksek fiyatla ihale edildiği Nurdan ve Ahmet Orhan Oğuz Ortaokulu okul kantini.
Bu okulun bir kısmında uzun zamandır süren tadilat var. Tadilat devam ederken, birde Hem Milli Eğitim Müdürünün, hem Okul Müdürünün görmezden geldiği, ancak aylık 42 bin TL kira aldıkları okul kantini var.
Velilerin okul kantini ile ilgili şikayet ve iddiaları;
1- Okul kantini okul dışında ve yıpranmış olduğu İçin, deyim yerinde ise dağılıyor.
2-Yağmurlu ve karlı günlerde öğrenci kantinini çatısı birçok yerden su alıyor ve su alan tavana asılan kapların altında çocuklara gıda satışı yapılıyor.
3- Kantin dışarıda olması nedeniyle, kantin önünde ve çevresinde çocukların yiyeceklerini tüketeceklerdi oturma alanları yok.
4-Kantin konteynerı bakımsız ve eski olduğu için, kantinde fareler cirit atıyor. Bu fareler çocuklara ve öğretmenlere satılan yiyeceklerin ve gıdaların içinde cirit atıyor.
5- Okulu tadilata alan Milli Eğitim Müdürü ve Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Okul Müdürü; her ay kira aldığınız kantinlerin içler acısı durumuyla, yapısıyla, öğrencilerin hijyen ortamda gıda tüketmesiyle neden ilgilenmezler ki?
Önce bende o kadar da değildir diye düşündüm. Ama gelen resimleri görünce şaşırmadım desem yalan olur. Hatta kemirgen ve haşerelerin olduğu resmî uygun görmediğim için yayınlamayacağım.
Haa İlçe Milli Eğitim Müdürü beni vatandaş şikayetini yayınlıyor diye Savcılığa suç duyurusunda bulunursa, elbette Savcılık savunmama koyarım.
Milli Eğitim Müdürü, bir tarafta Hükümet Konağı yapılırken, kendileri de şimdilik Belediye Hizmet Binasına yerleşmişken, Ereğli Lisesinde derslikleri kapatıp milyonlarca lira harcayarak Okul alanına Müdürlük Hizmet Binası yapacağına, biraz okulları gezip ihtiyaçlarını tespit etse ve devletin kaynaklarını makam yapacağız diye harcatacağına bu tür öğrenci ihtiyaçlarına harcasa kıyamet mi kopar?
Tabiki Milli Eğitim gibi önemli bir camiada öncelikleri doğru tespit etmek; becerikli, iş bilen, mesleğini severek yapan, çalışkan yöneticilerin işi. Birkere fedakarlık mesleği! Ego tatmin etme yeri değil.
Harun Bey, Bu yazıyı görünce hemen amirlerine ve siyasilere hemen tasarruf tedbirleri vs diyebilir!
Tasarruf tedbirlerini siz yanlış anlamışsınız derim hemen. Gelecek nesillerimizin ihtiyaçlarını karşılamada, onların daha hijyen ortamda beslenme yerlerinde tasarruf yapalım demez devlet. Bu iş zaruri
İhtiyaç! Devlet tasarruf derken anlatmak istediği; hizmet araçlarını makam aracı gibi kullanmayın,Döner Sermayeleri keyfe keder şahsınıza kullanmayın vatan-millet için kullanın, devletin kaynaklarını kendi lüksünüze kullanmayın, kendinizi övdürmek için gazetecilere-reklamcılara para yardırmayın, bunlarda azami tasarruf yapın der!
İşte; Kdz.Ereğlinin merkezindeki okulun kantininin halini gösteren velilerin attığı resimler.
İşte; Vekilin asalet aldığı Milli Eğitim Müdürünün sorumluluğunda şehrin göbeğindeki okul kantini. Hemde Eğitim Bir Sen Başkanının Müdürlük yaptığı okulun kantini…
Acaba Mülki Amir ve Daire Müdürleri neden vatandaşların bana bu bilgileri ulaştırdığını düşünmüşlermidir?
Ben düşündüm. Demekki ilgili mercilerden çözüm bulamadıklarından, olayların örtpas edilmesinden ve bu dertlerini dile getirecek başkada birini bulamadıklarından diye sonucuna vardım.
Ama sorun çözecekler ve eksiklerini giderip, sorunu çözeceklerine hemen muhbir peşinde koşmayı alışkanlık haline getirirler. Haa birde Savcılığa giderler, araya konulan hatırlı kişilere rağmen kamu faydası ve vicdanı İçin bu aracıları red ettiğim için beni susturmak İçin.
Zaten ben iyi niyet ve samimiyetlerine inansam, yazmadan bilgileri ulaştırır ve hızla eksiklikler giderilirdi.
Ama Ben size daha ne diyeyim;
Aklıma gelen tek şey;
Samimiyet, ahlak, kamu malını korumak, Liyakat, liyakat, liyakat…
Vesselam,
Selam ve dua ile…