Belediye çalışmalarını ve ekonomik durumu anlatan Palabaş, dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
BELEDİYE EKONOMİSİ TOPARLANIYOR
Belediyenin ekonomik olarak toparlanma sürecine girdiğini belirten Başkan Palabaş, Çatalağzı’nın geleceği için umut verici açıklamalarda bulundu:
“Çatalağzı gittikçe iyiye gidiyor. Belediye olarak ekonomik anlamda toparlanıyoruz. Bir belediye başkanı olarak değil, burada yaşayan bir arkadaşınız, kardeşiniz olarak söyleyebilirim ki en büyük gurur kaynağımız, belediye çalışanlarımızın hiçbir alacağının kalmaması ve maaşlarını düzenli ödeyebilir hale gelmemizdir.”
BÜTÇEDE FAZLADAYIZ: 16 MİLYONLUK ARTIŞ!
Belediyenin bütçesindeki olumlu gelişmelere de değinen Palabaş, şöyle devam etti:
“Geçen yılın bütçesine kıyasla bu yıl 11. ayda olmamıza rağmen 16 milyon lira fazla gelir elde ettik. Bu, önümüzdeki yıl için umut verici bir tablo sunuyor. Eğer gerçekçi bir planlama yapabilirsek, gelecek yıl 10-15 milyon liralık belediye yatırımı gerçekleştirebiliriz. Bu, Çatalağzı’nın kalkınmasına önemli bir katkı sağlayacak.”
EN BÜYÜK DESTEK EREN ENERJİ’DEN
Belediyenin bu başarısında Eren Enerji’nin önemli bir destek sunduğunu vurgulayan Başkan Palabaş, şunları söyledi:
“Eren Enerji bize her konuda büyük destek verdi. Maddi ve manevi yetişemediğimiz noktalarda yardımlarını hiç esirgemediler. Bu vesileyle başta buradaki müdürlerimiz olmak üzere tüm Eren Enerji ailesine teşekkür ediyorum. Onlarla koordineli ve saygı çerçevesinde güzel işler yaptığımızı düşünüyorum. Allah sayılarını artırsın.”
“ÇATALAĞZI’NA EN AZ KATKIMIZ 150 MİLYON!”
Başkan Palabaş, belediyenin Çatalağzı’na yaptığı yatırımlarla gurur duyduğunu ifade ederek şu çarpıcı açıklamayı yaptı:
“Göreve geldiğimizden bu yana Çatalağzı’na yaptığımız katkı en az 120-150 milyon lira arasındadır. Bu, bizim için büyük bir gurur kaynağı. Çatalağzı’nda TOKİ için ayrılan alanlar, özelleştirme kapsamında değerlendirilen araziler ve diğer projelerle birlikte şehrimizin kalkınması için çalışıyoruz. Ben, Çatalağzı’nın 50 bin, hatta 100 bin nüfusu görmesinin bir hayal olmadığını düşünüyorum. Ancak burada kritik bir karar vermemiz gerekiyor. Bu gelişime yön veren mi olacağız, yoksa gelişime ayak uyduran mı? Biz, bu süreçte yön veren taraf olmak istiyoruz.”
