Zonguldak İl Başkanlığı'nda gerçekleştirilen toplantıya İl Başkanı Mustafa Çağlayan, İl İnsan Hakları Kurulu Başkanı Av. Murat Durdubaş ve il, ilçe, kadın ve gençlik kolları başkanları katıldı.
Saat 11.00’de İl Başkanı Mustafa Çağlayan tarafından yapılan basın açıklamasında, Filistin'e yönelik soykırıma tepki gösterildi. Toplantı sonrasında soykırım konulu bir video gösterimi yapıldı.
Bugün, İsrail’in Filistin’e yönelik başlattığı insanlık dışı saldırının birinci yılına gelmiş bulunmaktayız. Filistin halkının maruz kaldığı zulmü bir kez daha güçlü bir şekilde kabul etmediğimizi ve Filistin davasını savunmaya devam edeceğimizi tüm dünyaya ilan ediyoruz.
İsrail, Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarla Filistinli savunmasız sivilleri hedef almış, uluslararası hukuku hiçe sayarak büyük bir insanlık suçuna imza atmıştır. 7 Ekim’i bahane eden bu yaklaşımı kesinlikle kabul etmiyoruz. 7 Ekim, aslında İsrail'in katliam ve soykırım makinesinin hız ve şiddetinin artışıdır. Son bir yılda 42 binden fazla masum Filistinli sivil, İsrail’in acımasız saldırılarında hayatını kaybetmiştir.
Hiçbir şey 7 Ekim’de başlamadı; süregelen soykırıma 7 Ekim sebep olmadı. 77 yıllık işgal ve zulüm tarihinden bahsediyoruz. Böyle bir gaspın üstüne inşa edilen bir yapıdan ne hak, ne hukuk, ne de adalet beklenebilir.
ULUSLARARASI TOPLUMUN TUTUMU
Uluslararası hiçbir kurum, bu insanlık dışı durumu durdurmak için yeterli çaba sarf etmemiştir. İnsan haklarını savunan bazı Batılı devletler, maalesef ki İsrail’i kınama cesareti bile gösterememiştir. Bugün hala uluslararası toplumun gereken adımları atmaktan ne kadar uzak olduğunu görmekteyiz.
İsrail, Batılı güçler tarafından bölgenin ortasına yerleştirilmiş bir bomba gibidir ve on yıllardır bölgede istikrarsızlık ve kaos kaynağı olmayı sürdürmektedir.
İSRAİL'İN KATLİAMLARI
İsrail, kurulduğu günden beri Batı’nın çifte standartlarını ve ikiyüzlülüğünü gösteren bir örnek olmuştur. 7 Ekim’den bu yana, zayıflığını ve sefaletini de ortaya koymuştur. Bugün, bu katliama ses çıkarmayan hiçbir devlet kendini ciddi bir devlet olarak görme hakkına sahip değildir.
İsrail, 1930’ların Nazi Almanyası’ndan farksızdır. Tıpkı Nazi Almanyası gibi soykırımcı ve ırkçı bir ideolojiye sahiptir. Bugün Ortadoğu’da, etrafına bulaşan ve tüm bölgenin düzenini tehdit eden bir yapı haline gelmiştir.
GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE İHTİYACI
Bu nedenle haykırıyoruz: İsrail durdurulmalıdır! Netanyahu hesap vermelidir! İslam dünyasının bu vahşete karşı ortak bir adım atamaması, dersler çıkarmamız gereken bir durumdur. Güçlü bir Türkiye’nin, daha adil bir dünya ve daha etkin bir İslam dünyası için ne kadar elzem olduğunu bir kez daha görüyoruz.
Türkiye olarak Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Filistin’in haklı davasını her zaman savunduk; savunmaya devam edeceğiz. Türkiye, yalnızca diplomatik yollarla değil, aynı zamanda insani yardımlar ve kalkınma projeleriyle de Filistin halkının yanında olmuştur.
STRATEJİK HAZIRLIKLAR
İsrail saldırganlığının ülkemize de yönelebileceği riskini görmekteyiz. Bu suç şebekesinin planlarının farkındayız ve stratejik hazırlıklarımızı yapıyoruz. Toplumsal istikrarın hayati olduğunu bildiğimiz için, vatandaşlarımızı uluslararası tehditler konusunda tek bir cephede birleşmeye davet ediyoruz.
(Haber-Ercan Demir)