Zonguldak

Zonguldak Limanı’na mühendislik kazığı!

Zonguldak'ı yıllardır hizmet veren ve kentin candamarı konumunda olan Zonguldak Limanı'nda yaklaşık 1 yıldır temizleme çalışmaları devam ediyor. Tarih Yazarı Hayati Yılmaz Liman için "Mühendislik Kazığı" yazısıyla gündem yarattı.

Zonguldak’ın kalbi olarak nitelendirilen Zonguldak Limanı yaklaşık 1 yıldır tarak gemisi ile temizleniyor, derinleştiriliyor.

Zonguldak Tarih Yazarı Hayati Yılmaz yazdığı yazısında Zonguldak Limanı’nın zamanında hatalı yapıldığını  ve mühendislik kazığı olduğu iddiasında bulundu.

İŞTE HAYATİ YILMAZ’IN “MÜHENDİSLİK KAZIĞI” YAZISI

Hayati Yılmaz’ın yazısı aynen şöyle: “Zonguldak Limanında çalışma var. Bir vinç , alta ki biriken kumu alıyor ve bir römorköre yüklüyor. römorkör kumu açığa dökmek için bir kaç mil yol kat ediyor. Bu işlem her gün yapılmaya devam ediyor.

Zonguldak Limanı zamanında hatalı yapıldı.1956 yılında (Güney Mendireği) Marshall Yardımları ile yapılan liman , Üzülmez deresinin ağzını içine alacak şekilde yapıldı. Derenin getirdiği kum, çakıl yüzünden sürekli doluyor. Bu durum limanın devamlı temizlenme çalışmasına neden oluyor. Yani Zonguldak limanı para yakıyor.

Bu zamana kadar ödenen para, dip tarama ve temizlik aracı ile temizleme masrafı, limanın yapım ihale parasını çoktan geçti.

Oysa, bu zamanında düşünülse idi; Liman mendireği , Bal Kayası’ndan Terminal bölgesi arası yapılsaydı, sorun olmayacaktı. Dere ağzı, liman dışına aktarılabilirdi.

Bizim işimiz hep böyle. Günü kurtarmak için yapılan işler. İlerisini hiç düşünmeden yapılan projeler ..

Kim bilir kaç liman parası daha harcanacak.

Aradan 68 yıl geçti ,Filyos limanı de böyle hatalı yapıldı.

Gerçi bizim memlekette mühendislerin liyakatlı olup olmaması mühim değil. Onlardan istenen; müteahhittin projeyi mühendislerin bilgisine göre yapması değil, mühendislerin , müteahhittin isteklerine göre görevini yapması.

Depremden tüm ihalelere kadar durum tam tersi olduğundan , devletin bu anlayıştan; can kaybından tutunda, maddi olarak ne kadar zararı olduğunu düşüne biliyor musunuz.”