Tüm partilerde çok geçmeden siyaset ısınacaktır.
Yerel düzeyde önce parti içi tartışmalar sonra gelecek planları.
İsmi gündemde olanlar var.
Gelecek için düşünen ama adım atamayanlar var.
Hele ki İstanbul seçiminin sonucu siyasette yeni bir dönemi başlatacaktır.
Kurulması gündemde olan partide ışık arayanlar olacaktır.
Yerel açıdan bakalım.
Sonuç itibariyle siyasette ‘armut piş ağzıma düş’ olmaz.
Planlı, kararlı, doğru ve üreterek çalışan kendine ve siyasi geleceğine yatırım yapar.
Cin olmadan adam çarpamazsınız.
Cin olmadan adam çarpmaya kalkarsanız ilk seçimde şarampole tumba olursunuz.
Siyaset yapan, yapmayı düşünen veya aklından geçenlere küçük bir hatırlatma yapmış olalım.
Zonguldak’ın yeni yüzlere ihtiyacı var.
Zonguldak’ta tecrübe paylaşımına ihtiyaç var.
Tombaladan siyasetçi, belediye başkanı, il başkanı olmayı düşünüyorsanız sonunuz pek iyi değildir.
Örnekleri saymakla bitmez.
Siyaset doğru gözlemlemek, doğru okumak ve doğru üretmek ve ürettiğini paylaşmakla başlar.
Üç kuruş için gaz veren, hata yaptıran çok olur.
Hatırlatayım istedim!
İstanbul- Zonguldak- Trabzon!
Dün Zonguldak Havaalanından başlayacak seferlerin devamlılığı noktasındaki eleştiri, öneri ve endişeleri paylaştım.
Türk Hava Yolları’na yönetimine küçük ve önemli bir öneri.
İstanbul- Trabzon uçaklarından birini gidiş dönüş olmak üzere Zonguldak’a indirebilirsek bir taşla iki kuş vurabilir miyiz?
Birincisi sabah Trabzon’dan kalkan uçak önce Zonguldak sonra İstanbul, akşam ise önce Zonguldak sonra Trabzon yapamaz mı?
Bu öneri çok daha önce gündeme gelmişti.
Bu yolla günü birlikte olsa İstanbul ve Trabzon’a gitmek isteyenler için önemli bir fırsat sunulmuş olmaz mı?
Bu konu doğru ve iyi anlatılabilirse hem yolcu sorunu olmaz hem de uçak seferlerinin daha aktif kullanılması sağlanır.
Yanlış mı düşünüyorum?
Balta!
Eskiden balta ormana gidince ağaçları keserdi.
Aynen öyle oluyor.
Zonguldak ve ülkenin her noktasında orman içi turizm noktaları oluşturmaya çalışanlar yanlış yapıyor.
Turizm adına yapılan hazırlıklara ağaçları kesmekle, yol için iş makinesi sokmakla başlayan bir zihniyetimiz var.
Yazık!
Sonrasında geride insanoğlunun adiliği kalıyor.
Her taraf çöp deryası!
Ormanın ve doğanın tüm güzelliklerinden yararlandığı halde çöpünü zerresine kadar toplamadan giden, uygun bir yerde çöp kovasına atmayan kim varsa geri zekalıdır!
Ayrıca mesela baltada değil o baltayı ormana gönderen anlayışlarda!
Hırsız var!
Kozlu’da ki hırsızın Zonguldak’taki uzantısı Kilimli’deki hırsızın Filyos’taki tekne kazıntısı!
Planlar yapılıyor.
Valla kim soyuyor, kim soyduruyorsa!
Kamu taşeronları!
Kamuda çalışan taşeron kardeşlerimi görüyorum.
Adaletsizliğin kurbanı olarak karşımıza çıkıyorlar.
Yine özellikle hastanelerde asıl işi yaptığı halde kadro alamayan taşeron kardeşlerimizi görüyorum.
İş bulabildikleri için mutlular ama buruklar.
Ortada koca bir adaletsizlik var.
Kamuda çalışan taşeronların kadro olayı yeniden gündemde.
Ancak sonunun tam olarak çözümlenmesi gerekiyor.
Mağdur kardeşlerimizin sesi olmaya çalışıyorum.
Her zaman yanlarındayız.
Seslerini daha fazla duyuracağız.
Belki milletvekillerimiz duyar.