Taşcıer, “Kim suçluysa, gerçek suçlular kimse ve kim onları kolluyor ve sahipleniyorsa ortaya çıkana kadar CHP olarak bu sürecin, bu davanın takipçisi olacağız” dedi. Yavuzyılmaz ise “Yaşanan bu facianın yine karanlık noktaları var. Bir göçük, kendi kendine durduk yere olmuyor. Amasra Maden Faciası’nda olduğu gibi yine bir vardiya değişiminin hemen arkasından facianın yaşanması, soru işaretlerine yol açıyor” diye konuştu.
Siirt’in Şirvan ilçesinin Maden Köyü’ndeki özel bir bakır madeninde, sabaha karşı saat 01.25’te göçük meydana geldi; üç işçi yaşamını yitirdi, iki işçi yaralandı. CHP Genel Başkan Yardımcıları Gamze Taşcıer ve Deniz Yavuzyılmaz, incelemelerinin ardından açıklama yaptı.
Taşcıer, şunları söyledi:
“Siirt’in Şirvan ilçesinde, dün gece 01.25 civarında meydana gelen maden kazasında maalesef üç kişi hayatını kaybetti. Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel’in talimatı ile Enerji ve Altyapıdan Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Deniz Yavuzyılmaz ile birlikte hemen bölgeye intikal ettik; il başkanımız ve disiplin kurulu başkanımız ile birlikte yetkililerden bilgi aldık.
Elbette Türkiye; iş kazaları, iş cinayeti konusunda maalesef karnesi kırık bir ülke. Son 20 yılda, AKP iktidarları döneminde; 32 binden fazla iş cinayeti gerçekleşti. Sadece geçen sene 105 kişi maden işkolu çalışmaları sırasında hayatını kaybetti. Bütün bu olumsuz tablolar sonucunda alınmayan önlemler, yapılmayan denetimler, cezasız kalınması, adaletsizliğin gerçekleşmesi ve günün sonunda bu ölümlerin fıtrata bağlanması, elbette ki kabul edilemez.
Biz de bugün işletmeden bilgi aldık, olayla ilgili, nasıl meydana geldiği ile ilgili… Birazdan yaralıları ziyaret edeceğiz, hayatını kaybedenleri ailelerini ziyarete gideceğiz. Bu olay nasıl gerçekleşti, tüm ayrıntıları ile ortaya çıkana kadar; kimin ihmali, kimin kusuru varsa ve özetle gerçek suçlular bulunana kadar bu sürecin takipçisi olacağız. Çünkü bu işin sonunda maalesef bugüne kadar yaşananlar ya ölenlerin hatası olarak lanse edildi, ya da dosyalar kapatıldı. Kim suçluysa, gerçek suçlular kimse ve kim onları kolluyor ve sahipleniyorsa ortaya çıkana kadar CHP olarak bu sürecin, bu davanın takipçisi olacağız.”
Yavuzyılmaz ise şu değerlendirmeleri yaptı:
“Bugün Eti Bakır Maden Köy işletmesinde göçük yaşandı. İki mühendis, bir işçi hayatını kaybetti. Mühendislerimizin isimleri; Zekai Can Çalık 32 yaşındaydı, üç aylık evliydi; Emre Gökduman 24 yaşındaydı ve Orhan Gültekin 26 yaşındaydı; hayatını kaybetti. 57 işçinin çalıştığı bir vardiya. Gece 12 – sabah 8 vardiyası. Vardiya başında ulaşım galerisi açılırken, hazırlık galerisinde göçük altında kaldılar. Hayatlarını kaybettiler.
Tabi bu yine kaza, yine facia, yine tedbirsizlik. Yaşanan bu facianın yine karanlık noktaları var. Bir göçük, kendi kendine durduk yere olmuyor. Maden işletmesinde bir önceki vardiyada, aynı bölgedeki çalışmalar esnasında neler yaşandı, yeni vardiyanın başlangıcında neden yaşandı? Bunların aydınlatılması için bir tahkikat yapılıyor, savcılık soruşturması var. Savcılık soruşturmasında vardiya defterleri, kayıtları, telsiz konuşmaları incelenecek. Bir bilirkişi heyeti, savcılık yetkilileri ile birlikte; ilgili İSG uzmanları ile birlikte bu göçüğün yaşandığı yere girdiler. Bazı incelemelerde bulunuyorlar.
Metal madenlerinde, zayıf alanlarda kullanılan tahkimat sistemlerinin gözden geçirilmesi şart. Aynı zamanda jeomekanik raporları, bu çalışma yapılan bölge ile ilgili neler söylüyor; bunların yine incelenmesi gerekiyor. Burada yine aynı Amasra Maden Faciası’nda olduğu gibi yine bir vardiya değişiminin hemen arkasında böyle bir facianın yaşanması, soru işaretlerine yol açıyor.
Hayatını kaybeden madencilerimizin ailelerine, ilgili şirketin mutlaka sahip çıkması ve destek olması gerekiyor. Bir yanda madencilerimiz, madencilik eğitimi konusunda artık öğrencilerin rağbet etmediği bir süreç yaşanırken; bir yanda da yerin 270 metre altında üç madencimizin can vermesi hepimizi bir kez daha yasa boğdu. Siirt’teyiz. Burada işletmeye geldik. İşletmeden birçok bilgi aldık. Aydınlanması gereken karanlık yönleri olan bir göçükten bahsediyoruz. Bu konu aydınlanana kadar peşini bırakmayacağız.”
