YARGIYI TEHDİT ETMEK KİMSENİN HADDİ DEĞİL!

YARGIYI TEHDİT ETMEK KİMSENİN HADDİ DEĞİL!

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç,

Geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada,

Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduğunu vurgulayarak,

"Yargıyı tehdit etmek kimsenin hakkı da haddi de değildir." dedi.

Bu çıkışın ardından akıllara,

Çaycuma’da Cumhuriyet Başsavcısına yapılanlar geldi.

Öncelikle sözüm ona bir gazeteci çıktı,

İsim vermeden,

Başsavcıyı tehdit eden yazılar yazdı…

Sonrasında,

Tüm yargı mensuplarının zan altında kaldığını gündeme getirince,

İsim vermek zorunda kaldı…

Başsavcının kıskançlıktan bunları yaptığını söyleyerek,

İşi sulandırdı…

Göz altına alınan kişilerin sayısını fazla gösterdi.

Yanlış bilgiler ile Başsavcı itibarsızlaştırılmaya çalıştı.

Sonra ortaya çıktı.

Başsavcının telefonu bir şekilde klonlanmış,

İçerisinde ki bilgilere ulaşılmış.

Adına sahte bir sosyal medya hesabı açılmış,

Telefonundan ele geçirilen fotoğraflar paylaşılmış…

Bir yargı mensubuna bunu kim neden yapar ki?

Kişisel verilerin hukuksuz bir şekilde ele geçirilen Başsavcı,

Mağdurken nasıl bir anda,

İtibar suikastına uğradı.

Kim ya da kimler Başsavcıyı,

Yasa dışı ele geçirdiği görüntülerle diz çöktürmeye çalıştı.

Mağdur olan başsavcıyken,

Konu nede ‘Kıskançlık’ diye sulandırıldı?

Savcıyı diz çöktürmeye çalışan yapının,

Savcı tehdit eden yeni doğan çetesinden hiçbir farkı yoktur!

Çaycuma’da yaşanan olayın ardında,

Kimilerine göre define baronları,

Kimilerine göre de çavuşun oyunları var…

Fakat sayın bakanında dediği gibi,

Yargıyı tehdit etmek kimsenin hakkı da haddi de değildir.

Savcının telefonunda ki kişisel bilgileri

Hukuksuz bir şekilde ele geçirenlerle,

Savcıya itibar suikastı düzenleyen yapı aynı.

Bize gelen bilgiler,

Konunun geniş olarak araştırıldığı yönünde,

GBT araştırmaları yapanlar,

Yapının basın ayağı,

Hepsi bir bir ortaya çıkacak…

Biz şimdilik demli çayımızı koyup,

Kimin içinden çay geçeceğini izleyeceğiz!

SAHTE HESAP ALİ RIZA TIĞ’IN FOTOĞRAFINI NEDEN PAYLAŞTI?

Çaycuma Başsavcısı Yavuz Cengiz’in,

Adına açılan sahte sosyal medya hesabından,

Çok ilginç bir paylaşım dikkat çekti.

Ali Rıza Tığ’ın Başsavcısı Yavuz Cengiz hakkında,

İsim vermeden yazdığı köşe yazısından bir süre önce,

Sahte hesaptan Ali Rıza Tığ’ın fotoğrafları paylaşıldı.

Bilindiği üzere,

Çaycuma Başsavcısı Yavuz Cengiz telefonu klonlanmış,

Kişisel verilerin hukuksuz bir şekilde ele geçirilmişti.

Şimdi merak edilen konu şu,

Çaycuma Başsavcısı Yavuz Cengiz’e kurulan kumpas ile,

Ali Rıza Tığ’ın bir alakası var mı?

Ali Rıza Tığ soruşturmanın kıskançlık nedeni ile yapıldığını söyleyen ilk gazeteci,

Konuyla alakası ne?

Neden kamuoyuna soruşturma ile ilgili eksik ve yanıltıcı bilgiler verdi.

Bekleyip öğreneceğiz…

HALK OTOBÜSÜ SORUNU

Baştan peşin peşin söyleyeyim,

Halk Otobüsü işletmesini,

Bu şehirde benden daha iyi bilen ikinci bir isim yok…

Bugünlerde operasyon çocukları,

Halk otobüsleri üzerinden sıkça ismimi zikrediyor.

Otobüs sayılarımı hesaplamaya çalışıyorlar.

Aynı operasyon çocukları,

Geçmişte benim için ‘Meteliksiz’ diyordu iyi mi?

Zonguldak’ta hiçbir işletmeci halk otobüsü işine girmez,

Çünkü iktisadi karşılığı yok!

Bu işi yapan firmaya belediye mecbur destek vermek zorunda.

Benim dönemimde belediye herhangi bir destek vermezken,

Son işletmeciye aylık 13 bin litre mazot desteği verildi…

Tahsin Erdem bu işi belediye imkanlarıyla yapmak istiyor.

Bunun için otobüs kiralama yoluna gideceği konuşuluyor.

Operasyon çocukları tedirgin olmuş,

‘Ya Akın Kavi’nin otobüsünü kiralarsa’ diye…

Yahu Tahsin Erdem belediyenin bir kuruşunu,

Değil benim için,

Babası için bile heba etmez…

Belediye fiyat alır,

Elinde otobüs olan herkes kiralama fiyatı verir,

Tahsin Erdem en ucuzu hangisiyse,

Onu tercih eder…

Şimdi Tahsin Erdem’i halk otobüsü üzerinde vurmaya çalışanlar,

Ömer Selim Alan’ın,

Bu şehirde iki yıl halk otobüsü hizmeti veremediğini bilmiyor mu?

Benim borcum üzerinden Tahsin Erdem’i vurmaya çalışanlar,

Bu borç Tahsin Erdem döneminde yapılmadı,

Ömer Selim Alan neden tahsil etmedi?

Pandemi döneminde,

Ben Ömer Selim Alan’a uyup,

Mustafa Çağlayan’a iftira atsaydım şayet,

Şu an belediyeye bir TL borcum olmayacaktı!

Ayrıca;

Benim otobüslerimi rehin alarak çürütenler,

O dönem gereğini yapsaydı,

Benim belediyeye yine borcum kalmayacaktı.

Şimdi bunu Tahsin Erdem’e mal etmeye çalışmak,

En hafif tabirle,

Şerefsizliktir!

Zamanında köşe yazılarında,

Bana halk otobüsü konusunda,

Haksızlık yapıldığını yazan müptezel,

Şimdi borcumdan dem vuruyor.

Hadi oradan…

Selim Alan döneminde halk otobüsü ihalesi alan firmaları bir inceleyelim,

Belediyeye borçları var mı, ok mu?

Benim en azından rehin verdiğim otobüslerim var…

MACERA DOLU AMERİKA!

Zonguldaklı bir isim,

Amerika’yı keşfe çıkmış.

Tesadüf bu ya tamda terörist Fethullah Gülen’in öldüğü gün.

Amaç Amerika gezisi mi,

Cenazemi bilinmiyor…

Geçmişteki FETÖ aşkı,

Yeniden hortlamış olabilir!

Öyle ya,

Eskiden bu örgüt ile mercimeği fırına vermişlerdi.

Bu ülkenin istihbaratı,

Emniyeti konuyu araştırır elbet…

Taktıkları şapka ve maskelerle yırtacak halleri yok!

GEÇMİŞ OLSUN SAYIN VALİM

Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu,

Makamında fenalaşarak hastaneye kaldırıldı.

Ağır bir gribal enfeksiyon geçirdiği öğrendik.

O halde bile konutunda dinlenmek yerine,

Kente hizmet için makamındaydı.

Şimdi tedbir amaçlı yoğun bakımda tedavi görüyor.

Umarız kısa sürede sağlığına kavuşur.

Sayın Valimize acil şifalar diliyoruz.