VALİ TUTULMAZ’IN ZONGULDAK’A SELÂMI VAR
Yıl 1979 Zonguldak’ın 31. Valisi Sayın Nevzat Ayaz.
Ertuğrul Emral’ın(merhum) HABER Gazetesi’nde spor müdürü olarak göreve başladım. Üç ay sonra Ali Yalavaç(Merhum) TTK Genel Müdür Yardımcılığına atanınca, yazı işleri müdür oldum.
O gün bu gündür gazetecilik mesleği ile iştigal ediyorum.
Bu gün itibarıyla Zonguldak’ta 45. Vali sayın Osman Hacıbektaşoğlu görev yapıyor.
Birbirinden farklı valilerle çalıştım. Nevzat Ayaz, Tevfik Başakar, Yavuz Erkmen, Mustafa Tutulmaz gibi hatırımda kalan valiler var.
Vali, emniyet müdürü, belediye başkanı veya çeşitli seçilmiş ve atanmışlarla çalıştığım için arada bir ‘aklıma düştükçe’ arar hatır sorarım.
Dün böyle bir ‘gelişme’ sonucunda sayın Mustafa Tutulmaz’ı arayıp hatırını sordum.
Sayın Tutulmaz Zonguldak’a geldiğinde, ‘son dört yılda gelen 4. Vali’ pozisyonundaydı.
Dolayısıyla, sözlerine ‘sevgi dili’ enstrümanı ile başlayınca, ‘çabuk gitmek istemiyor’, ‘damardan giriyor’ şeklinde sesli ve sessiz eleştiriler getirdik.
Ancak, geldiği yer itibarıyla bakınca, ‘sevgi dili’ gibi birleştirici bir ‘enstrüman’ kullanmasının nedenini anladık.
Çünkü geldiği zamanlar Siirt; FETÖ ve PKK olaylarıyla gündemde yer alan bir ilimizdi. FETO davaları, HENDEK olaylarının olduğu zamanları düşünün!..
‘Siirt’ten gelen adam’ rollerine girmedi. Yani, vilayet ve çevresinde ‘terör önlemi’ veya ‘dar çevre politikası’ oluşturmadı. Gazetenin yıldönümünde İNANIŞ’a çıkıp geldi. Mutlu olduk. Kendisine ballı manda yoğurdu ve yaş pasta/çay ikram ettik. Manşet olduğu bir İNANIŞ gazetesi kupürünü plâket yaptırıp kendisine takdim ettik.
Olağanüstü durumlarda ‘çat kapı’ yaptık. Telefonla ‘durum’ arz ettik. Birçok konuda ‘haber/yorum/ anekdotlar’ nedeniyle ters düşüp tartıştık. Meslek ve Zonguldak’ın ali menfaatleri üzerine ‘antant’ kalıp çalışmalarımıza aralıksız devam ettik.
Emekli olup Zonguldak’tan ayrılırken, gerçekten bir dost gibi kucaklaşmak üzere Vilayet önüne gittim.
Geçenlerde İl Eski Emniyet Müdürlerimizden dostum Sayın Fahri Aktaş’ı aradım, mutlu oldum.
Hayat devam ediyor, bir bürokrat Zonguldak’tan ayrılınca ‘dostluk’ biter mi?
Velhasıl-ı kelam, dostum Sayın Mustafa Tutulmaz’ın tüm Zonguldaklılara selamları var.
Zonguldak’ta 3.5 yıl kaldı. Vilayet kapısı herkese açık olduğu için Zonguldak’ta tüm kapılarda ona açık olmuştu. Elbette bir dünya dost ve hatıra biriktirmiştir.
Antalya’da da her gün uyguladığı plan çerçevesinde yürüyüş ve dost ziyaretleri yapıyormuş. Gün de 10 Km yürüyüş yapıyormuş. ‘yakında dedeler yarışlarına katılırsın’ diye takıldım o’na.
Allah herkese böyle güzel dost, bu dostlara da sağlıklı ömür nasip etsin.
SEÇİLMİŞ VE ATANMIŞLARIN DİKKATİNE!
Seçim sath-ı mailinde, yalnızca değişik siyasi parti mensuplarına yönelik bir eleştiri değil bu.
Taşkömürünün amiral gemisindeki bir manzarayı takdim edip, müdahale konusunda ilgili seçilmiş ve atanmışlara seslenmiş olacağım.
Üzülmez Güvenlik servisinde şeflerle birlikte 35 civarında güvenlikçi var. Bunların yazışma işlemlerini yapan muamelat servisinde ise(1 Grup amiri,1 sivil memur, 3 güvenlik görevlisi)5 kişi çalışıyor.
Günlük göreve çıkan güvenlikçiler, ekstra görev yaparken bir iki kişinin korunduğunu ileri sürüyor. Yani, birileri, nöbetten ‘imtina’ ettiriliyor/muş!..
‘Siyaset/sendika/bürokrasi’ sacayağına dayanan bu ‘şikayet’ dolayısıyla ‘seçilmiş ve atanmışların dikkatine’ dedim.
Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.
CUMARTESİ OY KULLANMAYA GEL, MASRAFLARIN BİZDEN!
CHP’de cumartesi günü yapılacak olan ‘ön seçim’ için hazırlıklar sürüyor. Belediye Başkan aday adayları( İsmail Eşref, Atınç Kayınova, Harun Akın, Tahsin Erdem,Turgut Aydın, Zeki Günalp,Fırat Birkan ) oy kullanacak 2.700 civarındaki delege/üyeleri ziyaret ediyor.
Ancak, CHP tabanı kadar yönetici ve parti içi kurmay ve kurnazlarda politize olmuş durumda.
İl ve ilçe başkanları için bile ‘filanca aday adayını destekliyor’ şeklinde görüş/eleştiriler artmaya başladı.
Aday adayı ve il/ilçe yöneticileri bir etkinlikte karşılaştığı vakit, birbirlerinin yüzsüne bakmıyor; bakanlarda tokalaşmayıp, ‘sen git filanca için oy iste’ diye tavır/tafra koyuyor.
Anladığım kadarıyla, ön seçim bir şekilde bitecek de; CHP adayının ‘belediye Başkanlığı’ yarışında yine eski hastalıklar nüksedecek. ‘Geçen seçim sen benim adayıma oy vermemiştin’, ‘bu sene ön seçimde filancaya çalışmıştın’ gibi ‘abidik kubidik’ hazırlıklar yapıldığı izleniyor.
Geçen sene, CHP adayına oy vermeyenler/verdirmeyenler partilerine ‘hıyanet’ ettiler. Bu sene aynı ‘pandomim’ oynanırsa, yine ‘nal toplarlar’
Gelelim, başka bir konuya. CHP Zonguldak parti üyesi olan bir dostum Ankara’dan aradı. ‘Ön seçim için davet telefonu’ almış İlk başta sevinmiş. Ancak, ‘Cumartesi gel, masrafların bizden’ denince ayarı kaçmış. ‘Ben CHP’liyim. Ne demek, gel masraflar bizden’ CHP’nin ve ülkenin geleceği için sizin vereceğiniz para ile mi oy kullanmaya geleceğim’ diyor.
Yani, ‘ön seçim’ dolayısıyla piyasaya sürülen ‘yan dallar’ söz ve davranışlarında biraz değil, çok daha dikkatli olmalı. İn8sanlar politikadan uzaklaştırılmamalı.
Parti küçük olsun benim olsun zihniyeti hem kongre hem yerel yönetim seçimlerini kaybettirir.