SİNOP’UN STRATEJİK ÖNEMİ VE YABANCI KONTROLÜ
Yavuzyılmaz, açıklamasında, Sinop’un Karadeniz kıyısındaki stratejik konumuna dikkat çekti. "Sinop, yaklaşık 11 kilometrekarelik bir alanıyla, Karadeniz’in en önemli bölgelerinden birini oluşturuyor. Ancak ne yazık ki, bu topraklar 100 yıllığına yabancı bir ülkeye tahsis edilmek isteniyor" ifadelerini kullandı. Yavuzyılmaz, AK Parti'nin Rusya'nın nükleer santral kurma taleplerini kabul etmesini eleştirerek, bu durumun Türkiye’nin güvenliği ve bağımsızlığı açısından büyük bir tehdit oluşturduğunu vurguladı.
TÜRKİYE’NİN NÜKLEER TEHDİTLERLE İMTİHANI
Yavuzyılmaz, sözlerine şöyle devam etti: "Ülkemizde nükleer tehlike ve tehdit istemiyoruz! Türkiye'nin dört bir yanını nükleer risk altına sokacak projelere karşı durmalıyız. Sinop'un bu stratejik alanı, sadece bölgesel değil, ulusal güvenlik açısından da son derece hassas. Biz, halkın sağlığını ve güvenliğini her şeyin önünde tutan bir anlayışla hareket ediyoruz."
BÜYÜK TEHDİT: KALKINMA VE GÜVENLİK ARASINDA DENGESİZLİK
Yavuzyılmaz, nükleer santral projelerinin, kısa vadede kalkınma ve enerji üretimi vaat etse de uzun vadede yaratacağı çevresel ve güvenlik risklerine dikkat çekti. Bu tür projelerin, Türkiye’nin enerji bağımsızlığına katkı sağlamak yerine, stratejik ve güvenlik açığı yaratabileceğini belirten CHP’li milletvekili, "Bu tür projelere karşı ortak bir tutum sergileyerek ülkemizi bu tür risklerden korumalıyız" şeklinde uyardı.
TEHDİDİ GÖRMEZDEN GELMEK MÜMKÜN DEĞİL!
Yavuzyılmaz’ın Sinop’taki açıklamaları, hem yerel halk hem de ülke genelinde büyük yankı uyandırdı. Nükleer santral tehdidine karşı duyulan tepki giderek büyürken, halkın güvenliği ve çevreye duyarlı bir kalkınma anlayışının ön plana çıkması gerektiği vurgulandı.
(Haber-Ercan Demir