TAHSİN ERDEM, BELEDİYE SOSYAL TESİSİ VE YEMEK FİYATLARI
CHP Zonguldak Belediye Başkan Adayı Tahsin Erdem’i proje tanıtım toplantısında izledim.
‘Emeklileri düşünen biri var!’ başlığı altında ‘emekli kardeşim, lokantada en son ne zaman yemek yedin?’ diye soruyordu.
Zonguldak genelinde 170 bin, merkez ilçesinde 44 bin emeklinin yaşadığı, bunların 15 bin tanesinin 10 bin lira altında maaş aldığı şehri düşünün!
Genel de 50 bin, şehir merkezinde 10 bin kayıtsız işsizin bulunduğu Zonguldak’ı düşünün…
Soru, kahvesini höpürdeten tuzu kuruya keyif latilokumu gelebilir, ancak; fakir/fukara/gureba, dar gelirlinin içinden geçen güdümlü roket gibi değil mi?
Aralık 2023 sonu itibarıyla Zonguldak Kahveciler Lokantacılar Odası yaptığı açıklamada, 1 Ocak itibarıyla sebze yemeklerinin 100 TL, sakatat 130 TL, et yemekleri 170 TL, kebabın porsiyonu 190 TL’den satılacağını duyurmuştu.
Allah aşkına, 10 bin lira altında aldığı maaşla ‘kent yoksulu’ durumunda olup, aile geçindirmeye çalışan hangi emekli bu fiyatlarla lokanta da yemek yiyebilir?
Aklıma, 9-12 Kasım 2023’te İstanbul’da ZONDEF’in düzenlediği ‘3. Zonguldak günleri’ etkinlikleri geldi. Öğle ve akşam yemeklerimizi İBB Sosyal Tesislerinde yedik.
En kalitelisinden ve ucuz. İki kişi 3-4 bin liraya çıkacağımız yerde, 800-900 lira ile karnımızı / gözümüzü doyurduk.
Sosyal tesislere girerken de çıkarken de ‘neden Zonguldak Belediyesi böyle bir tesis yapıp, insanlara hizmet etmiyor?’ diye hayıflanmıştık.
Ekonominin tepetaklak olması dolayısıyla ‘emekliye asgari ücret altında ikramiye, açlık sınırı altında maaş verilmeye devam edileceği’ şeklindeki açıklamalar moral bozarken, ‘tasarruf’ ve ‘yatırım’ özlemli açıklamalar bile yaşam kalitesine olumlu dokunuşlar olarak tarihe geçiyor.
İnsanımız beslenme, barınma, ısınma, su ve elektrik giderleri altında inlerken, duyduğu haberlerden bile irkilir duruma gelmiş.
Fakir, fukara, gureba yarını ile ilgili bir ‘umut’ beklerken, haberlerde ‘Türkiye ile Azerbaycan arasında imzalanan tercihli ticaret anlaşması’ kapsamında ‘sıfır gümrük vergisi’ ile şarap alınacağını duyuyor. Alkolsüz değil, gümrüksüz/vergisiz şarap…
Fakir/fukara/gureba nasıl ‘küllüm’ olmasın bu haber karşısında!
Şimdi… Bazı siyasiler, ‘Piyasalarda pahalılık var, yemek fiyatları belli. Nasıl yapacak?’ diye projeye muhalefet ediyor.
İstanbul Belediyesi Sosyal Tesislerinde fiyatlar nasıl aşağı çekilmiş?
Dünyanın her yerinde ‘ekonomik krizler’ esnasında restoranlarda ‘Eko porsiyonlar’ sistemi devreye sokulur.
Mesela, eskiden 200 gram köfte ile servis edilen bir menü, eko versiyonda 100 grama düşer. Böylece fiyatlar aşağı çekilir.
Yarım porsiyon diye geçen ‘eko versiyonda’ 2/3 ücret alınır. Beyti, alinazik, Adana kebap, döner vs. gibi ürünlere değişik uygulamalar yapılabilir.
Bu benim düzenlemem. Esnaf lokantalarında yapılan “kalite/fiyat’ düzenlemesi”, biraz daha aşağı çekilip, ‘Belediye Sosyal Tesislerinde’ yöreye göre ayarlanabilir.
Mesele, seçmene boy/pos olarak görünmekten ziyade, seçmenin ihtiyaç ve beklentilerine göre proje/hizmetlerle dokunmayı becermek.
Çağdaş teknolojinin kundaktaki bebekçe kullanıldığı, enformasyonun dünya ile paylaşıldığı ortamda, ‘algı operasyonları’ ile dere geçmek çok zor.
Velhasıl-ı, Sevgi/saygı/şefkatli dokunuşlar şart.
