Siyaset yapanlar, ileride iki şey ile hatırlanır;
Ya çözdüğü sorunlar,
Ya yarattığı sorunlar...
Yerel seçimler öncesinde aday belirleme süreci,
Şimdilik kapalı kapılar ardında devam ediyor.
Mevcut başkanlardan bazıları ya aday gösterilmeyecek,
Ya da seçilemeyecek...
Biz sorun yaratan değil, sorun çözen yerel yöneticiler isteriz.
Ama ne yazık ki, partiler aday belirlerken
Halkın ne istediğini pek umursamıyor.
Bunun adına da sözüm ona demokrasi diyorlar.
Halbuki en demokratik seçim muhtarlarınki…
Şimdi bir partinin il başkanı Devrek’te bir isme adaylık için söz vermiş.
Ya da, bu isim öyle düşünüyor.
Sorunları büyüyen ilçenin, çözümü olacağına inanıyor.
Ama Devrek’teki partililer ciddi rahatsızlık duyuyor.
Fetö'den sıkıntı yaşamış. 3 milyonluk para transferine yakalanmıştı.
Bu adam sorun yaratmaktan başka bir işe yaramaz.
Dediği gibi, il başkanından adaylık sözü aldıysa,
Vay Devrek’in haline...
Suya sabuna dokunmadan 14 milyon
Bu sıralar fevkani ile yatıp fevkani ile kalkıyoruz.
Yıkılma tartışmasının ardından şimdi de hurdası tartışma konusu oldu.
Bilindiği gibi yıkım işi yaklaşık 3.5 milyon TL’ye bir firmaya verilmişti.
Firma, belediyeye 3.5 milyon ödeyecek, köprünün hurdalarını alacaktı.
İhaleyi alan firmanın, sözleşmenin ardından yıkım işini ve hurdaları başka bir firmaya
Devrettiği konuşuluyor. Fiyat ise 17.5 milyon tl...
Bu iddia doğruysa, ortada çok büyük bir kamu zararı var.
İşi alan firma suya sabuna dokunmadan, 14 milyon para kazanmış.
Birileri bu hurda işinden ciddi rahatsızlık duyuyor.
Yazılarıyla bu işin üzerini kapatmak için çaba sarf edenlere ne kadar gittiğini de öğrendik.
Bu sistemde birçok kişi kazanırken, Zonguldak belediyesi kaybediyor.
Bakalım Fevkani Köprüsü’nün enkazından
Daha ne pislikler çıkacak...
Katranı kaynatsan olur mu şeker!
Bugün merhum Hüseyin Şeker'in ölüm yıldönümü.
Allah günahlarını affetsin...
Şeker ailesi kentin köklü ve sevilen ailelerinden.
Hüseyin Şeker'de sevilen bir isimdi.
Ama insanlara çabuk inanırdı.
Rahmetli geçmişte, bir cumartesi kahvaltısında vermemesi gereken bir sır veriyor.
Masada bulunan gazeteci bu konuyu haber yapamayacağı için, başka bir gazeteciye yaptırıyor.
Sonra gidiyor şeker ailesine,
"Ben işi çözerim ama biraz para lazım diyor"
Haberi yazan gazeteciye vermek üzere para alıyor.
Sonra bilgileri verdiği gazeteci ile parayı bölüşüyorlar.
Allah Hüseyin Şeker'e gani gani rahmet eylesin.
Ona bu kumpası kuranların ise Allah belasını versin.
Şimdi onlar çok dürüst biz sözüm ona 'şantajcıyız'
Ne demiş atalarımız; 'Katranı kaynatsan olur mu şeker,
Cinsini sevdiğim cinsine çeker'
Geri kalanı da canlı yayında konuşuruz...