SEN ÖNCE HADDİNİ BİL..

Türkiye Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul’ün Manisa’nın Soma ilçesinde sarf ettiği son derece talihsiz sözler, Zonguldak’ın madencilik geçmişini ve taş kömürü üretiminin ülkemiz için taşıdığı hayati önemi açıkça görmezden gelen bir anlayışın ürünüdür. “Zonguldak TTK’da kömür mü üretiliyor da paralarını ödüyorsunuz?” şeklindeki bu skandal ifadeleri, yalnızca Zonguldaklı madencileri değil, aynı zamanda Türkiye Taşkömürü Kurumu’nu (TTK) hedef alarak, son derece rencide edici bir dil kullanmış.Bu tür bir yaklaşım, sadece bir sendika başkanının değil, tüm madencilik camiasının utanç duyması gereken bir durumdur.

Zonguldak, Türkiye’nin madencilik tarihinde bir sembol ve onur kaynağıdır. 170 yılı aşkın kömür üretim geleneğiyle Zonguldaklı madenciler, ülkenin ekonomik kalkınmasının temel taşlarını oluşturmuş ve milli enerji ihtiyacına büyük katkılarda bulunmuştur. TTK, ülkemizin stratejik kurumlarından biri olarak, yer altı zenginliklerimizi işleyerek ekonomimizin bel kemiğini oluşturmuşken, Akçul’un küçümseyici ifadeleri bu gerçekleri yok saymakta ve Zonguldak’ın kömür üretimini bir iş kolu olmaktan öte bir yaşam biçimi ve kültür olarak tanımlayan binlerce madencinin emeklerini hiçe saymaktadır.

Son depremler, Zonguldaklı madencilerin kahramanlıklarını bir kez daha gözler önüne sermiştir. 11 ili etkileyen büyük felaketin ardından, Zonguldaklı madencilerin gösterdiği özveri ve cesaret, yalnızca Türkiye’nin değil, tüm dünyanın takdirini kazanmıştır. 5000’i aşkın şehit madencinin hatırası, bu şehrin ve sektörün onurudur. Zonguldak, maden ocaklarından gelen seslerle birlikte bir direnişin ve fedakarlığın simgesi haline gelmiştir.

Akçul’un ifadeleri, Zonguldak’ın ve onun madencilik tarihinin aşağılanması anlamına gelmektedir. 
Manisa’nın madencilik geçmişi Zonguldak ile kıyaslanamayacak kadar sığdır ve bu noktada, Akçul’un Zonguldak’ı hedef alması sadece cehaletini değil, aynı zamanda bir sorumsuzluğu da ortaya koymaktadır. Zonguldak, kömür çıkarımında köklü bir deneyim ve birikime sahipken, Akçul’un bu düşüncesiz tavrı, ne denli yüzeysel bir anlayış sergilediğinin bir göstergesidir.

GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil’in belirttiği gibi, Akçul’un bu sözleri sendikacılık tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. Zonguldak’ın ve taş kömürünün önemi, Türkiye’nin kalkınmasındaki rolü ile ortadadır. Zonguldaklı madencilerin emeklerini küçümsemek, yalnızca bir hata değil, aynı zamanda büyük bir saygısızlıktır.

Sonuç olarak, Zonguldak ve TTK, Türkiye’nin madencilik tarihinin en değerli parçalarıdır. Zonguldaklı madencilerin fedakarlıkları, sadece bir sektörün değil, bir ulusun kaderini şekillendiren unsurlardır. Herkesin bu gerçekleri göz önünde bulundurarak Zonguldak’ı ve madencilik kültürünü daha iyi anlaması gerekmektedir.

Nurettin Akçul’un özür dileme ihtiyacı duyması, bu anlayışın bir yansıması olacaktır; ancak bunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, kişisel tutum ve anlayışına bağlıdır. 

Son olarak, Nurettin Akçul’a buradan net bir mesaj veriyorum: Haddini bil! O dar çerçeveli düşüncenle Zonguldak’ı, madencileri ve TTK’yı ağzına bile alma. Zonguldaklı madenciler, fedakarlıklarıyla her zaman onurlandırılmayı ve saygıyı hak etmektedir. Bu tür hakaretler, asla kabul edilemez!