Zonguldak

Selim Alan'ın Zonguldak'a son kazığı!

Zonguldak’ta etkili olan sağanak yağış ve fırtına, kenti bir kez daha zor durumda bıraktı. TOKİ tarafından eski belediye başkanı Ömer Selim Alan döneminde inşa edilen liman, bu tip doğa olaylarına karşı tekrar savunmasız bir durumda kaldı.

Kentin simgelerinden biri olan Zonguldak Limanı, şiddetli dalgaların etkisiyle ciddi zarar gördü. TOKİ tarafından eski belediye başkanı Ömer Selim Alan döneminde inşa edilen liman, bu tip doğa olaylarına karşı tekrar savunmasız bir durumda kaldı. Geçtiğimiz yıllarda da benzer felaketler yaşanmış, liman hasar görmüştü; ancak alınan önlemlerin yetersiz kaldığı bir kez daha gözler önüne serildi.

ZONGULDAK’TA BÜYÜK PROJELER PLANSIZ

Zonguldak Limanı’ndaki bu son hasar, kent genelindeki büyük projelerin ve altyapı çalışmalarının planlama eksikliklerini yeniden gündeme taşıdı. Özellikle köprü, yol, bina ve sahil projeleri gibi büyük ölçekli çalışmaların, kentteki iklim ve coğrafi koşullar dikkate alınarak yapılması gerektiği vurgulanıyor. Şiddetli yağışlar ve fırtınaların sıklıkla yaşandığı Zonguldak'ta, bu tür projelerin hayata geçirilmesinde uzun vadeli ve doğal afetleri öngören bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiği uzmanlar tarafından dile getiriliyor.

ESKİ KÖPRÜ VE VİYADÜKLERİN YAIKIM KARARI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ

Zonguldak’ta yıkılması planlanan eski köprü ve viyadükler de bu planlama tartışmalarının merkezinde yer alıyor. Kentteki bazı köprü ve viyadüklerin eskiyen yapıları nedeniyle yıkım kararı alınmıştı; ancak bu tür kararların sadece normal hava şartlarında değil, Zonguldak’ı sıkça vuran fırtınalı ve zorlu günlerde de göz önünde bulundurulması gerektiği belirtiliyor. Şehirde etkili olan dev dalgalar, taşma riski taşıyan dereler ve sıklaşan fırtınalar, kent planlamasında daha dikkatli ve hassas bir yaklaşımı zorunlu kılıyor.

Zonguldak, tarihi dokusunu koruyan bir şehir olmasının yanı sıra zorlu coğrafi koşullarıyla da biliniyor. Tarihi yapılarıyla dikkat çeken kentte, yeni projelerin ve yıkım kararlarının fırtınalı günlerde daha dikkatli şekilde ele alınması gerektiği sıklıkla vurgulanıyor. Sadece güneşli günlerde değil, şehri vuracak dev dalgalara, şiddetli rüzgârlara ve yağışlara karşı da tedbir alınarak projelendirme yapılmasının, hem şehir güvenliği hem de tarihi dokunun korunması açısından büyük öneme sahip olduğu uzmanlarca belirtiliyor.