Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı Yeşil Düşünce Derneğinin geçtiğimiz günlerde Çaycuma’da düzenlediği “Yerelde Yeşil Ekonomi” başlıklı panelde, Filyos Irmağı etrafında yapılan sedde çalışmalarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Kendi sorumluluk alanı içinde ırmağın sedde içine alınmasıyla kazanılan alanları imara açmadıklarını söyleyen Kantarcı, sedde etrafında en az 30’ar metre genişliğinde bir yeşil kuşak oluşturulması gerektiğini de ifade etti.
ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇTE YAPACAĞIMIZ SAHİL DÜZENLEMELERİYLE CENNET GİBİ ÇAYCUMA ORTAYA ÇIKACAK
Başkan Kantarcı, “Irmağın sedde içine alınmasıyla elde edilen alanlara, hemen yakınımızdaki yerlerde TOKİ evleri yapılıyor. Kimileri bu arsalara TOKi yaptırmakla meşhur oldu. Biz de yeşil alan olarak korumakla meşhuruz. Kendi sorumluluk alanımız içinde kalan bu arazileri hiçbir şekilde imara açmıyoruz. Vatandaşlarımıza yaşam alanları olarak sunuyoruz. Yaşam Park bu çabanın ürünü ortaya çıktı. Önümüzdeki süreçte, Sarıkaş Yaya Köprüsü’nün de olduğu sahilde yapacağımız düzenlemelerle cennet gibi Çaycuma ortaya çıkacak.” dedi.
TÜM PROJELERİ SEDDEYE KADAR DAYIYORLAR
Sedde çevresindeki alanlarda birçok yanlış uygulama yapıldığını da söyleyen Başkan Kantarcı, “Irmağın etrafında o kadar hunharca işler yapılıyor ki, her yerde dile getirmemize rağmen, bir kordon boyu bile bırakılmıyor. Seddenin genişliği 6 metre, yapılan tüm projeleri gelip seddeye dayıyorlar. Biz 50-60 metre bir bant bırakın diyoruz, onu dahi yapmıyorlar. Biz Çaycuma Belediyesi hudutları içinde, nehir boyunca, içinde yol da olan 30’ar metrelik yeşil kuşaklar oluşturduk. İleride nehir de dolu kesit olarak aktığı zaman, ortaya çok güzel bir görüntü çıkacak.” dedi.
BİZDE NEHİRLER ISLAH EDİLMİYOR, ARAZİ KAZANMAK İÇİN DÜZENLEME YAPILIYOR
Kantarcı açıklamalarını, “Nehir ıslahı diye yapılan şeyler bana göre külliyen yanlış. Dert nehri ıslah etmek değil, nehri bir kanal içine sokup etrafını işgal ederek arazi kazanmak. Filyos Vadisi Projesi denen şey, 80’li yıllarda ortaya konmuş bir tarım projesi. Nehrin yarattığı taşkınları önleyerek tarımsal alanların korunması için geliştirilen bir tarım projesi. Ama geldiği yer bambaşka.” diyerek tamamladı.
