Hayrettin Gezer konu ile ilgili yaptığı basın açıklamasında, "Polis Şeyda’yı şehit eden suç makinesi, polisin elinden nasıl kaçtı? Ümraniye’de genç polis memuresi Şeyda Yılmaz’ın, hakkında 26 suçtan kaydı bulunan Yunus Emre Geçti tarafından şehit edilmesi, “yakalama/bırakılma” tartışmasını yeniden alevlendirdi. Motosiklet hırsızlığı iddiasıyla gözaltına alınan Yunus Emre Geçti, annesiyle polis merkezinin bahçesinde görüşürken kaçarak izini kaybettirdi. Polislerin kendi can güvenliklerini sağlamadan firariyi yakalamak için operasyona girmeleri, acıyla tamamlanan süreç oldu. Bir tarafta gencecik bir polis memuresinin cenazesi, diğer yanda ise, hakkındaki suçlardan dolayı yargılanan ancak mevcut yasalardaki hükümler nedeniyle elini kolunu sallayarak dolaşan suç işleme potansiyeli yüksek bir sabıkalı var. Dolayısıyla toplumda infial yaratan olayın ardından “Polis yakalıyor, adliye bırakıyor” söylemi gündeme oturdu. Hastaneye kaldırılan Yılmaz, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Vatan uğruna can veren cesur inançlı asil şehidim seni kelimelere sığdıramam seni yerlere göklere sığdıramam. Senin yerin milletimin kalbi bu vatanın bağrıdır ruhun şad olsun mekânı cennet olsun. Merhum Şeyda kardeşim gibi her birimiz ‘ölürsem şehit kalırsam gazi’ inancı ile yoğrulmuşuz, Ay Yıldızlı üniformasını kefen yapmış bir teşkilatın mensuplarıyız. Bizler polis emeklileri olarak her zaman olduğu gibi devletimizin yanındayız, devletimizin emrindeyiz. Uzun yıllar emniyet teşkilatında çalışarak emekli olmamıza rağmen her an verilecek her göreve hazırız" dedi.
(MUHABİR- Ercan Demir)
