PARTİ SULTALARI, AKTİF SİYASİLERİ VE SEÇMENİ KORKUTMAMALI!..

deprem-molozlari-icin-kanser-uyarisi_e9a31

Halis Çetin, ‘korku siyaseti-siyaset korkusu’ adlı kitabında, “korku ile siyaset arasında bir bağ kurarsan, ortaya ‘korkutan’ ile ‘korkan’ı da koymak zorundasın” demiş.

Yazar bu kitabında,’korku mu siyaseti yarattı, siyaset mi korkuyu’ sorusuna cevap aramış.

Bence bu soruya cevap, ‘tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan’ sorusuna verilecek cevap gibi bir şey!

Ancak, bu gün itibarıyla ‘siyaset’ ile ‘korku’ iç içe girdiği bir gerçek. Zaten böyle olmasaydı, ‘Siyasi yozlaşma’ tabiri bu kadar ‘aktüel’ ve ‘geçerli’ olmazdı.

Hayatın her evresinde ‘Siyaset/korku’ içiçeliğini yaşıyoruz. Hele küresel sermaye baronları, siyaset erbaplarının kontrolündeki bombalı/silahlı savaşların eşiğinde daha çok görüyoruz.

İnsanlığın yaşam kalitesini aşağı çeken bu ‘savaş’, ‘katliam’ gerçeklerini dünya ölçeğinden, ülke ölçeğine indirgesek de durum değişmiyor.

Demokrasinin olmazsa olmazlarından ‘konuşan vatandaş/seçim/sandık’ süreçlerinde yapılan ‘abidik-kubidik’ işler; birey, seçmen ve toplumun moral/kalite/yaşamını aşağı çeken gelişmeler, dün olduğu gibi bu gün de ‘yozlaşma çarşafı’ adı altında sürüyor.

Bu şartlarda siyaset ve siyasetçinin ‘hep bana rab bana’ felsefesi; ‘ego patlaması’ ve ‘kibir abideliği’ desteğiyle yarın da süreceği bir gerçektir.

Bu ‘siyaset korkusu’ ve ‘korku siyaseti’ genel ve yerel seçimler ortamında, piyasalarda daha çok hakimiyet kuruyor. Siyasette bulunanlar kadar, aktif siyaset dışında olanları da negatif etkiliyor. Bir örnek verip, etkileyip etkilemediğini analiz edelim mi?

İktidar partisi içinde, yerel baz da, üst düzey seçilmişler arasındaki çekişmenin, yoğunluk zirvesini aşıp, rakip eksiltme moduna girdiği gerçeği, ‘çuvala sığmayan mızrak’ türünden ‘sahne-i siyasette’ idrak ediliyor.

Ana muhalefet ise olayı biraz daha ileri getirmiş durumda. Siyaset sahnesinde ‘CHP çatısı’ ve ‘tarihi bayrağı’ altında siyaset kararı vermişleri ‘diskalifiye’ etmek için adeta gayret sarf ediyor.

Amaç, ‘korku siyaseti yaymak’ mı, ‘ben ne dersem o’ mantığının egalesi mi, seçmende arkası olan tip ve politipleri sahne-i siyasetten uzaklaştırmak mı!..

Örnek: Kilimli’de ilçe örgütü ‘ön seçim kararı’ almıştı. Bir gece yarısı kararı ile ön seçim ‘attaaa’ oldu, aday adaylarından biri, ‘ön seçim’ kararı hiçe sayılarak, seçmeni olumsuzluk girdabına sokarak açıklandı.

Asıl ‘siyaset korkusu/korku siyaseti’ manzumesi Zonguldak merkez ilçe de yaşandı. CHP’den belediye başkan adayı olmak isteyen tam 7 sosyal demokrat müracaat etti.

CHP taban ve seçmeni merkezi atama yerine üyelerin katıldığı bir ‘ön seçim’ bekliyordu. Hatta, 7 adayın tamamı ön seçim bekliyordu. Yine bir gece yarısı haberi ile ‘7 aday adayından üç tanesinin ön seçime gireceği’ açıkladı.

2019 yerel seçimlerinde AK Parti, CHP’ye 1973 oy fark atıp seçim kazanmıştı. 2023 milletvekilliği seçimlerinde ise CHP, AK Parti’ye 3 bin 372 oy fark attı.

Bu gün7 aday adayını sokacağı, parti içi ve taban birliğini sağlayacağı, ön seçim için 4 adayını hangi maksatla devre dışı bıraktığını seçmene anlatamayan parti sultasının maksadı ne ola ki?

İşte, yazarın ‘siyaset korkusu-korku siyaseti’ kitabına konu olan ‘korku, korkan ve korkutan’ üçlüsünün dar alanda paslaştığı bir konu.

Zonguldak’taki bu uygulama, kimin ne kadar işine yarar?

WhatsApp Image 2023-12-24 at 15.32.04 (1)

SİTE DEKİ ŞELÂLE KÜLTÜR  ENVANTERİNE GİRMELİ!..

WhatsApp Image 2023-12-23 at 21.40.14

Dün gazeteye gelirken, minibüs durakları önünde yaya geçidine giden yolun kapatıldığını, bir polis aracının yol kenarında beklediğini izledim.

Meteorolojinin kötü hava şartları için ikaz ettiği bir ortam da, Zonguldak deresinin taşma tehlikesine karşı ‘dere civarında araç parkı yasağı’ devreye sokulmuştu yine.

Gerçekten ‘korkunun ecele faydası yok’ görüntüsünden başka bir şey değil.

Gelelim, bu günkü ‘fhotoşop değil, gerçek’ haberimize.

Yer Bahçelievler Mahallesi Işık Yönder Caddesinin Mehmetçik Caddesi ile kesiştiği yere 50 metre mesafede. Sendika camiine 50 metre mesafe…

En ufak bir yağışta resimdeki gibi şelale oluşuyor. Aslında, Kültür Müdürlüğü envanterine ‘merkez ilçede kış şelaleleri’ adresiyle eklenebilir.

Yağmur yağdığı süreçte bu yaya kaldırımı iptal. Azlında, yaya ve araç trafiğini olumsuz etkilemeyecek bir yerde oysa ‘manzara şahane.’

Konu, Zonguldak Belediyesi’nin bilgisi dahilinde. Ancak, ‘dip suları’ denip, müdahale erteleniyor.

Rivayet o ki, dip suları bir yer altı borusunda toplanıp, karayolu altından geçirilip denize giden giderlere bağlanması gerekiyor.

Yapılması gerekeni, kaldırımdan geçemeyen postacı, okuluna gidemeyen minik öğrenci, mahalle sakini de biliyor.

Ancak, ‘daha yeni başladık’ diyen ve beş yıldır bu şikayetleri dinleyen belediye hazıronu bilmiyor.

Resimdeki manzara, gerçekten fhotoşop değil, gerçek…

WhatsApp Image 2023-12-24 at 15.32.04

BALIK İSTİFİ YOLCU TAŞIYAN MİNÜBÜSLER KAÇ OY GETİRİR?..

Ereğli bakımevi’nin adı değişti: Kaan Güçel bakımevi Ereğli bakımevi’nin adı değişti: Kaan Güçel bakımevi

780x411-eshottan-her-sabah-balik-istifi-yolculuk-1532895575502

İnsanlara hizmet etmek mi, eziyet etmek mi zor?

‘On puanlık uzman sorusu’

Siyasi yozlaşmanın buram buram ‘eziyet’ getirdiği bir ortam da, kime sorarsanız sorun, hizmetten ziyade ‘eziyetin hüküm sürdüğü’ cevaplar doldurur sayfaları, konuşma metinlerini.

Önceki gün,  mesai bitimi minibüsle eve gideceğim. Durakta minibüs, motorunu çalıştırmadan ‘balık istifi’ yapılmış. Minibüs şoförü araç dışında, ‘arkadaşlar, trafik rezaleti var, minibüsler durağa geç geliyor. Siteye gidecekler arabaya dolabilir’ diye nutuk çekiyor. Araç 10 kişilikse balık istifi yapılmış , araçta 15 kişi ayakta insan var.

Şimdi seçim arifesi ya? İktidar oy kaygısı ile minübüslere yol vermiş. Ya da semt minübüsleri yasa tanımıyor!

Anlamadığım, minibüs sahipleri mi çok, minibüslere binen dar gelirli vatandaş mı? Minibüsçünün balık istifi ile kazandığı para mı oy getirir, balık istifi taşınan yolcunun ‘Allah’a havale bedduaları’ mı?

Olayın ahlaki, hukuki ve ekonomik durumunu bir de siz tartışın bakalım.

Tam da ‘fhotoşhop değil, gerçek’ türü bir dayatma.

Hem bir yandan insanlara ‘eziyet’ ediyorsunuz, bir yandan ‘adı lazım değil’ birilerine ‘cukka’ sağlıyorsunuz!

Allah sizi bildiği gibi yapsın emi!..

WhatsApp Image 2023-12-24 at 15.32.03

KONAĞINA GİDEMEYEN ‘EMEKLİ/ENGELLİ!..’

belediye-kultur-merkezi-yeni

Geçen hafta Zonguldak Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi’nde ‘emekli Konağı’ adı altında bir açılış yapıldı.

Hepimizin bildiği ‘Belediye Kütüphanesi’nin ortadan kaldırılmasıyla elde edilen alan,  ‘seçim yatırımı’ olarak emekli lokaline çevrilmiş.

Zonguldak merkez ilçe de 45 bine yakın emekli var. Zonguldak genelindeki sayı ise 170 bin.

Bu 170 bin emeklinin 50 bini 65 yaş üstü yaşlılardan oluşuyor. Bu 50 binin 15 bin tanesi ise evinde tek başına yaşıyor.

Keşke, şehre kazanılmış bir kütüphane ile birlikte açılış yapılsaydı!

Gelelim, seçim yatırımı olarak açılan ‘emekli konağı’na!..

Lügat anlamı olarak “konak’, büyük ve gösterişli ev” demek..

‘Yolculukta geceyi geçirmek için inilen, konaklanılan yer’ demek...

Konak'tan küçük ve genellikle bir bahçe içerisinde inşa edilmiş yapılara ise köşk denir.

Şimdi!.. Emekliye ‘konak’ yaptınız değil mi? Bu nasıl konak?

Peki emeklilerin 65 yaş üstü yaşlıları ve engellileri bu sizin ‘konak’ benim ‘lokal’ dediğim alana gitmesi mümkün mü?

Binanın asansörü yok. Yaşlı emekli  en az 50-60 merdiveni çıkıp, bu ‘konak’ dediğiniz alana nasıl ulaşacak!

Peki, engelli emekliler, asansörsüz, rampasız bir konağa nasıl girecek?

En azından ‘Zonguldak Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi’ binasının arka girişine bir rampa veya pastane asansörü koysaydınız, ‘her şeyi düşünmüşler’ fikri sabit olur, ‘kurnazlık’ eleştirisine mazhar olmazdınız!..

İşin önemli yanı, Sayın Cumhurbaşkanı’nın Zonguldak’taki siyaset ve bürokrasideki temsilcisinin de bu ‘sözde’ konak açılışında hazır olması…

Sayın cumhurbaşkanım, emekli/engellilere reva görülen bu uygulamayı duysa ne der acaba?

Devam edeceğiz.

WhatsApp Image 2023-12-24 at 15.32.05

Editör: Alican Köse