Saadet Partisi'nim Eylül ayı Zonguldak il Divan toplantısı Pazar günü gerçekleştirildi.
Parti il binasına düzenlenen toplantıya İl Başkanı Burak Erol, il yönetimi, ilçe başkanları ve ilçe başkanları, kadın ve Gençlik Kolları Başkanları katıldı.
Saadet Partisi İl Başkanı Burak Erol burada yaptığı konuşmada önemli açıklamalarda bulundu.
Başkan Burak Erol, "Okullarda kayıt parası başka isimler altında velilerden para isteniyor!" Dedi.
Başkan Burak Erol yaptığı konuşmada, "Milli Eğitim Bakanı, Türkiye'de bir devrim yaptığını söyledi. Ancak bu devrim, sessiz bir devrim. Sosyal devlet ilkesinin gereği, eğitimin herkese ücretsiz olmasıdır. Ama okullarda kayıt parası ve başka isimler altında velilerden para isteniyor. Bütçemizde açıklar büyüyor. 2024 Ocak-Ağustos döneminde dokuz yüz yetmiş üç milyar lira açık verildi. Bu durum, toplumun tüm kesimlerini olumsuz etkiliyor. Eğer sessiz devrim yerine sağlam politikalar geliştirilseydi, hem ekonomide hem de eğitimde bu sorunları yaşamayabilirdik." İfadesini kullandı.
ÜLKEMİZİN İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ KARANLIK TABLOYU SAADET PARTİSİ AYDINLIĞA KAVUŞTURACAKTIR..
Ülkemizin içinde bulunduğu karanlık tabloyu Saadet Partisi'nin aydınlığa kavuşturacağını ifade eden il başkanı bırak Erol şunların söyledi:
Bu topraklar üzerinde yaşamanın ağır bir bedel olduğunu hepimiz biliyoruz. Biz Saadet Partililer olarak bunun yükünü omuzlarımızda yıllardır hissediyoruz. Ancak ne yapacağımızı, nasıl hareket edeceğimizi de gayet net bir şekilde biliyoruz. Unutmayın ki bu millet en karanlık anlarında Milli Görüş ile aydınlandı. Ülkenin içinde bulunduğu bu karamsar tabloyu da yine Saadet Partisi aydınlığa kavuşturacaktır. Biz, hocamızın açmış olduğu bayrağın altında yürümeye devam edeceğiz. Bu davanın bayrağını en ileriye taşımak için elimizden gelen gayreti gösterecek ve var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Necmettin Erbakan hocamızın Allah rahmet eylesin deyimiyle, biz siyonizmin hapishanelerinde isyan çıkarmış birkaç Müslümanız. Ama kimse bizi hafife almasın. Biliyorsunuz ki Darü'l-Erkam'da sadece 40 mü'min vardı. Ancak bu 40 mübarek insan dünya tarihini değiştirmeye namzet oldu.Hatamız ve sevabımızla inananlarız. Biz biriz ve bütünüz. Hepimiz için yepyeni bir dönem başlıyor. Esaslarımız ve yeni siyaset anlayışımızla milletimizi Saadet Partisi'ne, Milli Görüş'e yeniden ikna etmenin yollarını arıyoruz. Hep birlikte tek bir kardeşimizi dışarıda bırakmadan, her bir vatandaşımızı kucaklayarak inşallah Saadet Partisi iktidarına ulaşacağız. Aziz milletimiz müsterih olsun. Biz daha önce yaptığımız gibi yine yapacağız ve ülkeyi hep birlikte yeniden düzlüğe çıkaracağız.
Değerli katılımcılar, sözün kıymeti diye bir tabir vardır. Bu iktidar döneminde söylenen sözlerin ne kadar kıymetsiz olduğunu hep birlikte gözlemledik. Mesela NATO'nun Libya'da olmasını kabul etmeyip, kısa bir süre sonra Libya işgaline destek veren açıklamalara, Rahip Brunson vakasındaki darbeci seçim görüşmelerine ve İsrail'le ilgili tutumlarına kadar pek çok ani ve radikal dönüşüme tanık olduk. Son olarak, 'İsveç boşuna uğraşma. Sen benim mukaddes kitabımın yakılmasına müsaade ettiğin sürece biz seni NATO'ya almak istemeyiz' diyen bir dış politika anlayışının kısa süre sonra İsveç'in üyeliğine onay veren bir tutumla çelişmesi dikkat çekicidir.
Ekonomideki tutarsızlıklar da benzer şekilde yaşanıyor. 2018 seçimlerinden önce 'Yetkiyi verin, bu faizle dövizle nasıl mücadele edileceğini göreceksiniz' diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kasım 2021'de 'Faizle mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim' demişti. Ancak, değerli arkadaşlar, Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek göreve geldiğinde, Haziran 2023'ten bu yana politika faizi yüzde sekiz buçuktan, kırk bir buçuk puan artışla yüzde elliye çıkmıştır. Kur'an-ı Kerim'in hükümleri devam ediyor. Peki, kıymetli Cumhurbaşkanımız kitap okumayı unuttu mu? Politika faizi, Merkez Bankası'nın bankalara para verirken kullandığı taban faiz oranıdır. Merkez Bankası, bankalara yüzde elliyle para satıyor, bankalar da bunu vatandaşa ve ticarete, yani belediyelere para satıyor.
Sözün kıymeti kalmadı. Kıymetli hocamızın bir sözü vardır; 'Israf için çalışanların en önemli yöntemi iktisadi düzeni bozmaktır.' Israf, bir şeyi bozmak demektir. Elektriğe 1 Temmuz'da yüzde 38 zam yapıldı. Bu zam enflasyona neden olmuyor mu? Ancak çalışanlara, dar gelirli ve emeklilere zam yapılması gerektiğinde hükümet 'Enflasyonla mücadele ediyoruz' diyor. Ama barınma, temel ihtiyaçların karşılanması bile zor hale geldi.
Zonguldak’ta konut fiyatları fahiş bir şekilde artıyor. Geçen ay açıklanan raporlara göre, Türkiye'de 18-24 yaş aralığındaki her üç gençten biri ne eğitimde ne de istihdamda yer alıyor. Bu oran Avrupa'daki ortalama yüzde on üç. Yani biz, onların üç katıyız. Gençlerimiz, iş bulamıyor.
(MUHABİR- Ercan Demir)