Zonguldak Kız İlk Öğretmen Okulu Mezunları, Öğretmen Okullarının Kuruluşunun 176. yılını kutladı.
Öğretmen okullarında öğretmenlik yapan Şükran Karahasan öğrencileri ile birlikte Atatürk anıtına Çelenk sundu.
Saygı duruşunda bulunulup İstiklal marşımıIn söylenmesinin ardından Öğretmen okulları hep birlikte öğretmenlik marşını seslendirdiler.
Öğretmenlik okulunda öğretmenlik yapan Şükran Karahasan öğrencilerine seslenerek şunları söyledi:
“Öğretmen okullarimızın kuruluşunun 176. yılını bir kez daha kutladık. Bu mutluluk dilerim bundan sonraki yıllarda da devam etsin. Ama devam eder diyemiyoruz. Cumhuriyetin kazanımlarını, özellikle öğretmen yetiştirme politikasının nasıl alt üst edildiğini, bütün kurulların nasıl yok edilmeye çalışıldığını ve Kurtuluş Savaşı'nı sadece bir rüya gibi hatırlamaya başladığımızı gördükçe umutsuz olmak durumunda kalıyoruz ama asla umutsuz olmayacağız. Sizler, sizin çocuklarınız, sizin torunlarınız mutlaka görmedikleri, yaşamadıkları o günleri tekrar yaşatacaklar. Kendi çocuklarına ulaştıracaklar. Bir çağdaş ülkeden ortaçağ karanlığına sürüklenmek istenen aşiret yönetimiyle ülkenin geleceğini ve geçmişini unutturan bir düşünceyle çok mücadele etmek zorundayız. Bizler öğretmen olarak geri çekilmemeliyiz. Çünkü bizim yaşadıklarımız, bizim sizlere öğrettiklerimiz asla modası geçmeyen düşüncelerdir. Çağdaşlık için, insanlık için beraber olmak, bir olmak, insanları sevmek ve nefretten uzak olmak demektir ve bunu yeniden Atatürk düşüncesi etrafında yeniden kurabilirsek ki başka çaresi yok o zaman görevimizi yaptık diyeceğiz. Ben eminim sizler olmasanız bizler olmasak çocuklarınız bunu mutlaka yapacak. İnşallah hepimiz o günleri görürüz. Hepinizi sevgiyle kutluyorum, kucaklıyorum. Gününüz kutlu olsun.
Bir kez daha kutladık. Bu mutluluk dilerim bundan sonraki yıllarda da devam etsin. Ama devam eder diyemiyoruz. Cumhuriyetin kazanımlarını, özellikle öğretmen yetiştirme politikasının nasıl alt üst edildiğini, bütün kurulların nasıl yok edilmeye çalışıldığını ve Kurtuluş Savaşı'nı sadece bir rüya gibi hatırlamaya başladığımızı gördükçe umutsuz olmak durumunda kalıyoruz ama asla umutsuz olmayacağız. Sizler, sizin çocuklarınız, sizin torunlarınız mutlaka görmedikleri, yaşamadıkları o günleri tekrar yaşatacaklar. Kendi çocuklarına ulaştıracaklar. Bir çağdaş ülkeden ortaçağ karanlığına sürüklenmek istenen aşiret yönetimiyle ülkenin geleceğini ve geçmişini unutturan bir düşünceyle çok mücadele etmek zorundayız. Bizler öğretmen olarak geri çekilmemeliyiz. Çünkü bizim yaşadıklarımız, bizim sizlere öğrettiklerimiz asla modası geçmeyen düşüncelerdir. Çağdaşlık için, insanlık için beraber olmak, bir olmak, insanları sevmek ve nefretten uzak olmak demektir. Bunu Atatürk düşüncesi etrafında yeniden kurabilirsek ki başka çaresi yok o zaman görevimizi yaptık diyeceğiz. Hepinizi sevgiyle kutluyorum, kucaklıyorum. Gününüz kutlu olsun.”